وَمَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۚ اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلٰى رَبِّ الْعَالَم۪ينَۜ
وَمَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۚ
Ayet atıf harfi وَ ‘la mekulü’l-kavle matuftur. مَٓا nefy harfi olup olumsuzluk manasındadır.
اَسْـَٔلُ merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri أنا’ dir. Muttasıl zamir كُمْ mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur. عَلَيْهِ car mecruru اَجْرٍۚ ‘e mütealliktir. Muzâf mahzuftur. Takdiri, على تبليغه (Onu tebliğe karşılık) şeklindedir.
مِنْ harfi zaiddir. اَجْرٍۚ lafzen mecrur, اَسْـَٔلُكُمْ ‘ün ikinci mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.
اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلٰى رَبِّ الْعَالَم۪ينَۜ
اِنْ nefy harfi olup olumsuzluk manasındadır.
اَجْرِيَ mübteda olup mukadder يَ üzere damme ile merfûdur. Mütekellim zamiri ي muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
اِلَّا hasr edatıdır. عَلٰى رَبِّ car mecruru mahzuf habere mütealliktir. الْعَالَم۪ينَۚ muzâfun ileyh olup cer alameti ي ‘dir. Cemi müzekker salim kelimeler harfle îrablanır.
الْعَالَم۪ينَۚ sülâsi mücerredi علم olan fiilin ism-i failidir.
İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
وَمَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۚ
Ayet atıf harfi وَ ‘la öncesine atfedilmiştir. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. Menfi mazi fiil sıygasında faide-i haber talebî kelamdır.
مِنْ اَجْرٍ ’deki tenvin kıllet ve nev ifade eder. Bilindiği gibi nefy siyakında nekre umum ve şumûle işarettir. Tekid ifade eden zaid مِنْ harfi de kelimeye ‘hiçbir’ anlamı katmıştır.
سأل fiili ‘sormak’ manasındadır. عَلَيْ harf-i ceri ile kullanıldığında ‘istemek’ manasını alır. Fiillerin harf-i cerle yeni anlam kazanmalarına tazmin denir.
اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلٰى رَبِّ الْعَالَم۪ينَۜ
Ta’liliyye olarak fasılla gelmiştir. Fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisaldir. Ta’lil cümleleri tetmim ıtnâbı sanatıdır.
İsim cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır. Cümle kasr üslubuyla tekid edilmiştir. Bir olumlu bir de olumsuz cümle ihtiva etmektedir. اِنْ ve اِلَّا ile oluşan kasr, mübteda ve haber arasındadır. Kasr-ı sıfat ale’l mevsuftur.
“Allah'tan başka hiç kimseden bir mükâfatım yoktur.” demektir.
Cümledeki أَجۡرِیَ kelimesinde istiare vardır. Bu kelime mükafat anlamında müsteardır. Mükâfat işçiye verilen ücrete benzetilmiştir.
رَبِّ الْعَالَم۪ينَ izafeti, muzâfun ileyh için şan ve şeref ifade eder.
Allah Teâlâdan رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ şeklinde bahsedilmesi; her tür mahlukatın maliki olması dolayısıyla azametine işaret eder. (Âşûr, Mutaffifin Suresi, 5)
Cümlede ayrıca icaz-ı hazif sanatı vardır. Car mecrur عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَـٰلَمِینَ , mahzuf habere mütealliktir.
اَجْرٍ kelimesinin ayette tekrarı, önemine binaendir. Bu tekrarda ıtnâb ve reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır.
Fiilin tekidi için istisna yöntemi Arapçada çok kullanılır. Istisna Onlardan ücret isteme durumunu nehyetmeyi tekid içindir. Buna tekidü’l medh bima yuşbihu’z-zem denir. İstisna, munkatı’ dır. (Âşûr, furkan / 57)
Daha önce geçen (105-109) ayetlerin 123. ayetten sonraki dört ayette tekrar edilmesindeki murad, peygamberlerin gönderilmesinin temel gayesinin, insanları ilâhî mükâfatlara yaklaştıran ve azaptan uzaklaştıran hakkın marifetine ve itaatine davet etmek olduğunu ve peygamberlerin şeriatlerinde, zamanlara göre ve asırlara göre değişen bazı fer’i hükümlerde farklılıklar varsa da bütün peygamberlerin, bu gibi temel hükümlerde ittifak içinde olduklarını ve peygamberlerin, dünyevî arzulardan ve amaçlardan tamamen münezzeh bulunduklarını vurgulamak, zihinlere iyice yerleştirmektir. (Ebüssuûd)