اَنْ اَرْسِلْ مَعَنَا بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَۜ
Yüce Allah, Firavun ve adamlarının Hz. Mûsâ’ya herhangi bir zarar veremeyeceklerini kendisine bildirerek tereddütlerini giderdikten sonra ondan kendisine dayanıp güvenmesini istemekte ve yardımlarıyla onların yanında olacağını bildirmektedir.
Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 150
اَنْ اَرْسِلْ مَعَنَا بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَۜ
Fiil cümlesidir. اَنْ tefsiriyyedir. اَرْسِلْ sükun üzere mebni emir fiildir. Faili müstetir olup takdiri أنت ’dir.
مَعَنَا car mecruru اَرْسِلْ fiiline mütealliktir. بَن۪ٓي cemi müzekker salim kelimelere mülhak olduğu için nasb alameti ى ’dir. اِسْرَٓاء۪يلَ muzâfun ileyh olup gayri munsarif olduğu için cer alameti fethadır. Çünkü kendisinde hem alemlik (özel isim olma vasfı) ve hem de ucmelik vasfı (yani Arapça olmama vasfı) bulunmaktadır.
Gayri munsarif isimler: Kesra (esre) ve tenvini alamayan isimlerdir. Gayri munsarif isimler esre yerine fetha alırlar. Yani bu isimler ref halinde damme, nasb halinde fetha, cer halinde yine fetha alırlar.
Gayri munsarife “memnu’un mine’s-sarf (اَلْمَمْنُوعُ مِنَ الصَّرفِ)” da denir.
Arapçada kullanılmakla birlikte arapça kökenli olmayan alem (özel) isimler (Yer, ülke, kişi adları vb. gibi isimler) de gayri munsariftir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
اَرْسِلْ fiili, sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. İf’al babındadır. Sülâsîsi رسل ’dir.
İf’al babı fiill, tadiye (geçişlilik) kesret, haynunet (zamanı gelmesi), sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul, temkin (imkân sağlamak), vicdan (bir vasıf üzere bulmak) mutavaat (tef’il babının dönüşlülüğü), tariz (arz etmek, maruz bırakmak) manaları katar.
اَنْ اَرْسِلْ مَعَنَا بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَۜ
Fasılla gelen cümleye dahil olan اَنْ , tefsiriyyedir. Cümle emir üslubunda talebî inşâî isnaddır. اَنِ ’in masdar harfi olmasına da cevaz vardır. O takdirde cümle mahzuf ب harf- ceriyle birlikte masdar tevilinde, önceki ayetteki رَسُولُ ‘ye müteallik olur.
İki ayet arasındaki meskutun anh mevcuttur. Hazif, muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek konuya odaklanmasını sağlamaktadır. Bu üslup îcaz-ı kasrdır.
Cümlenin ‘’Ve ikisi Firavun’a geldiler ve bunu kendisine söylediler’’ kısmı hazf edilmiştir. Çünkü karıştırılmayacak kadar açıktır. Bu tür özetlemeler Kur’an’da çoktur. (Keşşâf)
Ayetteki "İsrailoğullarını beraberimizde yollayasın diye" cümlesindeki "İrsal" (yollama) ile, salıverme, bırakma, boşaltma manaları kastedilmiş olup, Hz Musa bu ifadesi ile, "İsrâiloğullarını artık bırak, bizimle gelsinler" manasını kastetmiştir. (Fahreddin er-Râzî)