Şuarâ Sûresi 205. Ayet

اَفَرَاَيْتَ اِنْ مَتَّعْنَاهُمْ سِن۪ينَۙ  ...

Ey Muhammed! Ne dersin; biz onları yıllarca (dünya nimetlerinden) yararlandırsak,
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 أَفَرَأَيْتَ gödün mü? ر ا ي
2 إِنْ eğer
3 مَتَّعْنَاهُمْ biz onları yaşatsak م ت ع
4 سِنِينَ yıllarca س ن و
 
Zâhiren 203. âyet ile 204. âyet arasında bir çelişki varmış gibi görünmektedir. Zira ilk bakışta birinden, ansızın gelen azap karşısında inkârcıların mühlet istedikleri, diğerinden ise azabın çabucak gelmesini talep ettikleri anlaşılmaktadır. Gerçekte ise çelişki ifadede değil, inkârcıların bu ifadelerle özetlenen tutumlarındadır. Çünkü 203. âyete göre onlar, beklemedikleri azapla âhirette karşılaşınca azaplarının ertelenerek, yanlışlarını telâfi etmeleri için kendilerine yeni bir hayat, yeni bir fırsat tanınmasını isteyeceklerdir. Oysa 204. âyete göre daha önce onlar, –alay yollu ifadelerle– Hz. Peygamber’in söyledikleri doğru ise hemen şimdi başlarına taş yağdırmasını veya elem verici bir azap göndermesini Allah’tan istemişlerdi (bk. Enfâl 8/32).
 

اَفَرَاَيْتَ اِنْ مَتَّعْنَاهُمْ سِن۪ينَۙ

 

Hemze istifham harfidir.  فَ  istînâfiyyedir.  رَاَيْتَ  sükun üzere mebni mazi fiildir. Muttasıl zamir  تَ  fail olarak mahallen merfûdur.

اِنْ  iki muzari fiili cezm eden şart harfidir. 

مَتَّعْنَاهُمْ  şart fiili olup sükun üzere mebni mazi fiildir.Mahallen meczumdur. Mütekellim zamiri  ناَ  fail olarak mahallen merfûdur. Muttasıl zamir  هُمْ  mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.

سِن۪ينَ  zaman zarfı,  مَتَّعْنَاهُمْ ‘a mütealliktir. Cemi müzekker salim kelimelere mülhak olduğu için nasb alameti ى ‘dir.

 

اَفَرَاَيْتَ اِنْ مَتَّعْنَاهُمْ سِن۪ينَۙ

 

Ayet istînâfiyye olarak fasılla gelmiştir. Hemze inkari istifham,  فَ  istînâfiyyedir. Ayetin ilk cümlesi …  اَفَرَاَيْتَ , istifham üslubunda talebî inşâî isnaddır. 

İstifham üslubunda olmasına rağmen soru manası taşımayıp taaccüp ve kınama anlamına geldiği için mecaz-ı mürsel mürekkebdir. Cümlede, tecâhül-i ârif sanatı vardır.

İtiraziyye olan  اِنْ مَتَّعْنَاهُمْ سِن۪ينَ  cümlesi, şart üslubunda talebî inşâî isnaddır. Mazi fiil sıygasında gelmiş  مَتَّعْنَاهُمْ سِن۪ينَ  cümlesi, şarttır. Fiil azamet zamirine isnadla tazim edilmiştir.

Öncesinin delaletiyle cevap cümlesi hazf edilmiştir. Dolayısıyla cümlede îcâz-ı hazif sanatı vardır.  لم يغن عنهم تمتّعهم (Verilen mühlet onlara fayda vermedi) şeklinde takdir edilebilir.

Bu takdire göre mezkûr şart ve mahzuf cevap cümlesinden müteşekkil terkip, şart üslubunda faide-i haber ibtidâî kelamdır.

Sözü pekiştirme, yanlış anlamayı önleme, tenzih, dua ve tenbih gibi çeşitli gayelere binaen araya girmiş saplama bir cümle olan itiraz cümleleri ıtnâb babındandır. Ana cümlenin anlamına tesiri yoktur.

مَتَّعْنَاهُمْ  fiili  تفعيل  bâbındadır. Bu babın fiile kazandırdığı en yaygın anlam olan kesrettir.

سِنِینَ , zaman zarfıdır. Cemi müzekker salim kelimelere mülhak olduğu için nasb alameti  ى ’dir.

Hitap mücrimler de dahil olmak üzere umumidir. (Âşûr)