Şuarâ Sûresi 94. Ayet

فَكُبْكِبُوا ف۪يهَا هُمْ وَالْغَاوُ۫نَۙ  ...

Artık onlar ve o azgınlar ile İblis’in askerleri hepsi birden tepetakla oraya atılırlar.  (94 - 95. Ayetler Meali)
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 فَكُبْكِبُوا tepe taklak atılırlar ك ب ك ب
2 فِيهَا oraya
3 هُمْ onlar
4 وَالْغَاوُونَ ve azgınlar
 

فَكُبْكِبُوا ف۪يهَا هُمْ وَالْغَاوُ۫نَۙ

 

 

فَ  istînâfiyyedir.  كُبْكِبُوا  damme üzere mebni, meçhul mazi fiildir. Zamir olan çoğul و ‘ı naib-i fail olarak mahallen merfûdur.  ف۪يهَا  car mecruru  كُبْكِبُوا  filine mütealliktir. 

Munfasıl zamir  هُمْ , naib-i fail olan muttasıl zamir و  ‘ı te’kid eder. 

الْغَاوُ۫نَ  atıf harfi  وَ ‘la naib-i faile matuf olup ref alameti  و ‘dır. Cemi müzekker salim kelimeler harfle irablanırlar. 

الْغَاوُ۫نَ  kelimesi, sülâsi mücerredi  غوي  olan fiilin ism-i failidir.

İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

 

فَكُبْكِبُوا ف۪يهَا هُمْ وَالْغَاوُ۫نَۙ

 

فَ , istînâfiyyedir. Ayet, müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.

Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Hâlidî, Vakafat, s. 107)

Munfasıl zamir  هُمْ , fiilin naib-i failini tekid için gelmiştir. 

Ayette birbirine atfedilmiş  هُمْ  ve  غَاوُ۫نَۙ  farklı gruplardır. Çünkü matuf ve matufun aleyh aynı şey değildir.

غَاوُ۫نَۙ , ism-i fail kalıbında gelmiştir. Bu kalıp, hudûs (sonradan olma zaman zaman meydana gelme) ifade eder. 

Cümlede takdim-tehir sanatı vardır. Car mecrur  ف۪يهَا , ihtimam için naib-i faile takdim edilmiştir.

Ahiretle ilgili olayların mazi sıygasıyla ifade edilmesi, olayları gerçekleşmiş gibi göstererek tesirini artırma ve mutlaka gerçekleşeceğini vurgulamak amacına matuftur.

كُبْكِبُوا  fiili meçhul bina edilmiştir. Meçhul bina edilen fiillerde mef’ûle dikkat çekme kastı vardır. Çünkü malum bina edildiğinde mef’ûl olan kelime meçhul binada naib-i fail olur.

Kuran-ı Kerim’de tehdit, uyarı ve korkutma manası olan fiiller genellikle meçhul sıyga ile gelir.

Meçhul bina, naib-i failin bu fiilde bir dahli olmadığına da işaret eder. (Dr. Adil Ahmet Sâbir er-Ruveynî, Teemmülat fi Sûret-i İbrahim, s. 127)

كَبْكَبَ  kelimesi aynı hecenin tekrarlı yapısına sahip olduğu için hak edenlerin, Cehennemin dibine varıncaya kadar tekrar tekrar yüzüstü düşeceğini  ifade eder. (İsmail Bayer, Keşşâf Tefsirinde Belâgat Uygulamaları)  

Cehenneme atılacakların tekrar tekrar yuvarlanmaları ile  كَبْكَبَ  fiildeki tekrarın uyumu mürâât-ı nazîr sanatının, mana lafız uyumu babında güzel bir örneğidir.

“Altüst olmak” , “Yüzüstü yere düşmek” kelimelerinin iki defa tekrarlanmış şeklidir. Tekrarın lafızda olması, manada da tekrara delildir. Sanki o, cehenneme atıldığında cehennemin dibini buluncaya kadar tekrar tekrar yuvarlanır. (Nesefî, Medâriku’t Tenzîl Ve Hakâîku’t Te’vîl)