وَلَا الظِّلُّ وَلَا الْحَرُورُۚ
وَلَا الظِّلُّ وَلَا الْحَرُورُۚ
وَ istînâfiyyedir. Nefy harfi لَا olumsuzluğu tekid eder. الظِّلُّ kelimesi mahzuf fiilin failidir. Takdiri; تستوي (Eşit olur) şeklindedir.
وَلَا الْحَرُورُ cümlesi atıf harfi وَ’la makabline matuftur.
وَلَا الظِّلُّ وَلَا الْحَرُورُۚ
وَلَا الظِّلُّ وَلَا الْحَرُورُۚ kelimeleri 19. ayetteki الْاَعْمٰى وَالْبَص۪يرُۙ kelimelerine matuftur. Atıf sebebi tezâyüftür. Ayetteki nefy harfi لَا ’nın tekrarı olumsuzluğu tekid içindir. Bu tekrarda ıtnâb ve reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır.
Şayet atıf وَ ’ıyla gelen bu لَا nedir? dersen şöyle derim: Nefy cümlesinde وَ olduğunda bu لَا ile gelir ve olumsuzluk anlamını pekiştirir. Bu وَ ’lar arasında fark var mı? dersen şöyle derim: Bazısı iki kelimeyi iki kelimeye, bazısı da tek kelimeyi tek kelimeye atfeder. (Keşşâf)
الظِّلُّ - الْحَرُورُ kelimeleri arasında tıbâk-ı hafî sanatı vardır.
الظِّلُّ (gölge) ile الْحَرُورُ (sıcak) da, sevap ile azâp da bir olmaz. لَا edatları eşitliği olumsuz kılmak içindir. Her iki şıkta tekrarı da tekidi artırmak içindir. (Beyzâvî)
الْحَرُورُ faûl veznindedir, حار 'dan gelir, daha çok sıcak rüzgâra denir. Şöyle de denilmiştir: Gündüz esene سَمُوم , gece esene de حَرُور denir. (Beyzâvi, Âşûr)