اِلَّا مَوْتَتَنَا الْاُو۫لٰى وَمَا نَحْنُ بِمُعَذَّب۪ينَ
“Artık bir daha ölmeyeceğiz değil mi?” anlamındaki soru cümlesi, cennet hayatının sonsuzluğu konusunda bir kuşku ifadesi değil, orada bulunanların, nâil oldukları nimetlerden dolayı hissettikleri şaşkınlık ve mutluluğun büyüklüğünden dolayı söylenecek bir sözdür (Râzî, XXVI, 139). “Önceki ölüm”le bireyin dünya hayatının son bulduğu ölümü kastedilmiştir. “Amel sahipleri böylesi bir kurtuluş için çalışmalıdırlar” ifadesi ise âhiret mutluluğunu kazanmanın, dünyada bu uğurda harcanacak çabaya bağlı olduğunu göstermektedir.
Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 535
اِلَّا مَوْتَتَنَا الْاُو۫لٰى
اِلَّا istisna harfi olup istisna-i munkatı’adır. مَوْتَتَنَا müstesna olup fetha ile mansubdur.
İstisna; bir nesneyi, kişiyi veya hükmü istisna edatlarından biriyle cümledeki hükmün dışında tutmaktır.İstisnanın 3 unsuru vardır:
1. İstisna edatı: Cümlede kullanılan edatlardır.
2. Müstesna: İstisna edatından sonra gelen kelimedir. İstisna edilen, hariç tutulan kelimedir.
3. Müstesna minh: İstisna edatından önce gelen kelimedir. Kendisinden bir şeyin hariç tutulduğu, genellikle çoğul olan bir kelimedir.
Müstesna istisna edatından hemen sonra gelen kelimedir. Ancak müstesna minh hemen önce gelen kelime olmayabilir. Müstesna mansubtur. Bununla birlikte istisna edatlarının türlerine göre farklı şekillerde îrablanabilir. Türkçeye “ama, ancak, -den başka, -sız, fakat, hariç, müstesna, yalnız, sadece” gibi kelimelerle tercüme edilir.İstisnanın kısımları 3’e ayrılır:1. Muttasıl istisna 2. Munkatı’ istisna 3. Müferrağ istisna.(Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
Mütekellim zamiri نَا muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur. الْاُو۫لٰى kelimesi sıfat olup ى üzere mukadder fetha ile mansubdur.
Varlıkları niteleyen kelimelere sıfat denir. Arapça’da sıfatın asıl adı na’t ( النَّعَتُ )dır. Sıfatın nitelediği isme de men’ut ( المَنْعُوتُ ) denir. Bir ismi doğrudan niteleyen sıfata hakiki sıfat, dolaylı olarak niteleyen sıfata da sebebi sıfat denir.
Sıfat ile mevsuftan oluşan tamlamaya sıfat tamlaması denir. Sıfat tek kelime (isim), cümle ve şibh-i cümle olabilir. Ve sıfat birden fazla gelebilir.
Sıfat mevsûfuna: cinsiyet, adet, marifelik - nekrelik ve îrab bakımından uyar.
Sıfat iki kısma ayrılır: 1. Hakiki sıfat 2. Sebebi sıfat. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
وَمَا نَحْنُ بِمُعَذَّب۪ينَ
مَا نَحْنُ بِمُعَذَّب۪ينَ atıf harfi وَ ‘la مَا نَحْنُ بِمَيِّت۪ينَ cümlesine matuftur. مَا olumsuzluk harfi olup لَيْسَ gibi amel eder. İsmini ref haberini nasb eder.
نَحْنُ munfasıl zamir مَا ‘nın ismi olarak mahallen merfûdur. بِ harf-i ceri zaiddir. مُعَذَّب۪ينَ lafzen mecrur, مَا ‘nın haberi olarak mahallen mansubdur.
مُعَذَّب۪ينَ kelimesi, sülasi mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan tef’il babının ism-i mef’ûlüdür.اِلَّا مَوْتَتَنَا الْاُو۫لٰى وَمَا نَحْنُ بِمُعَذَّب۪ينَ
اِلَّا istisna harfi, مَوْتَتَنَا müstesnadır. İstisna munkatı’ dır.
اِلَّا مَوْتَتَنَا الْاُو۫لٰى sözündeki istisna, ism-i failin durumu gibi şimdiki ve gelecekteki ölümü olumsuzladığından munkatı’ istisnadır. Bu sebeple müstesnanın olumsuzluğa dahil olmadığı durumlara munkatı’ istisna diyebiliriz. (Âşûr)
مَوْتَتَنَا için sıfat olan الْاُو۫لٰى , mevsûfunun sahip olduğu bir özelliğe işaret etmek için yapılan tetmim ıtnâbıdır.
مَا نَحْنُ بِمُعَذَّب۪ينَ cümlesi, makabline matuftur. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. Sübut ifade eden menfi isim cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır.
مَا nefy harfi لَيْسَ gibi amel etmiştir. نَحْنُ munfasıl zamiri مَا ’nın ismi, بِمُعَذَّب۪ينَ ise haberidir. بِ harfi zaiddir. مُعَذَّب۪ينَ lafzen mecrur, mahallen mansubdur.
İsim cümleleri, mübteda ve haberden oluşur. Zaman ifade etmez. Asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa, asıl konulduğu mana olan sübutu (sabit olması) veya bazı karînelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meâni İlmi)