Sâffât Sûresi 69. Ayet

اِنَّهُمْ اَلْفَوْا اٰبَٓاءَهُمْ ضَٓالّ۪ينَۙ  ...

Çünkü onlar babalarını sapık kimseler olarak buldular.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 إِنَّهُمْ çünkü onlar
2 أَلْفَوْا buldular ل ف و
3 ابَاءَهُمْ babalarını ا ب و
4 ضَالِّينَ sapık kimseler ض ل ل
 

İnkârcıların, yukarıda belirtilen kötü sonla karşılaşmalarının sebebini özetleyen bu âyetlerde Câhiliye Arapları örneğiyle taklitçilik denilen genel bir tutum yanlışlığına dikkat çekilmekte; insanın atalarına veya herhangi bir kişi ya da zümreye olan saygısının, onların yanlış inanç ve fikirlerini, kötü davranışlarını benimseyip devam ettirmesini mazur gösteremeyeceği, aksine onun ebedî hayatını mahvedeceği uyarısı yapılmaktadır. 

 

 

 Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 536
 

  Lefeve-Lefeye  لفو- لفي  :

  İf'al babı formundaki ألْفَى fiili bulmak demektir. (Müfredat) 

  Kuran’ı Kerim’de yalnızca if'al formunda olmak üzere 3 defa geçmiştir. (Mu'cemu-l Mufehres)

  Türkçede kullanılan şekli telâfi etmektir. (Kuranı Anlayarak Okuma Rehberi)  

 

اِنَّهُمْ اَلْفَوْا اٰبَٓاءَهُمْ ضَٓالّ۪ينَۙ

 

 

İsim cümlesidir.  اِنَّ  tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir. İsmini nasb haberini ref eder.  هُمْ muttasıl zamir  اِنَّ ‘nin ismi olarak mahallen mansubdur. 

اَلْفَوْا اٰبَٓاءَهُمْ  cümlesi  اِنَّ ‘nin haberi olarak mahallen merfûdur. 

اَلْفَوْا  mahzuf elif üzere mukadder damme ile mebni mazi fiildir.  Zamir olan çoğul و ‘ı fail olarak mahallen merfûdur. 

اٰبَٓاءَهُمْ  mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur. Muttasıl zamir  هُمْ  muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur. ضَٓالّ۪ينَ  ikinci mef’ûlun bih olup nasb alameti  ي ‘dir. Cemi müzekker salim kelimeler harfle îrablanır. 

اَلْفَوْا  fiili sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Fiil if’âl babındandır. Sülâsîsi لفو ’dir.

İf’al babı fiile tadiye (geçişlilik) kesret, haynunet (zamanı gelmesi), sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul, temkin (imkân sağlamak), vicdan (bir vasıf üzere bulmak) mutavaat (tef’il babının dönüşlülüğü), tariz (arz etmek, maruz bırakmak) manaları katar. Bazan da fiilin mücerret manasını ifade eder. 

ضَٓالّ۪ينَ  kelimesi, sülasi mücerredi  ضلل  olan fiilin ism-i failidir.

İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

 

اِنَّهُمْ اَلْفَوْا اٰبَٓاءَهُمْ ضَٓالّ۪ينَۙ

 

Ta’liliyye olarak fasılla gelen cümlenin fasıl sebebi şibh-i kemâli ittisâldir. Ta’lil cümleleri ıtnâb babındandır.

إِنَّ  ile tekid edilmiş, isme isnad olan bu haber cümlesi sübut ve istimrar ifade eder. Faide-i haber inkârî kelamdır. Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber olan  اَلْفَوْا اٰبَٓاءَهُمْ ضَٓالّ۪ينَۙ  cümlesi  اِنَّ ’nin haberidir. Müsnedin mazi fiil sıygasında gelmesi hükmü takviye, hudûs, sebat ve istikrar ifade etmiştir.

اِنَّ  harfi burada, sebebiyye  فَ ‘si konumundadır ve lam-ı ta’lil manasındadır.  Bundan dolayı  فَ  ve ta’lil lamı’nın kendisinden önceki cümleyi kendisine bağlaması gibi o da cümlede bu işlevi icra etmiştir. (Âşûr)

اَلْفَوْا  fiilinin faili  ضَٓالّ۪ينَۙ ‘inin ism-i fail kalıbıyla gelmesi mevsuftaki bu sıfatın hudûs ve temekkününe işaret etmiştir.

Yalnızca bir isim cümlesi bile devam ve sübut ifade ettiğinden,  اِنَّ , isim cümlesi ve isnadın tekrarı olmak üzere birden fazla tekid içeren bu ve benzeri cümleler çok muhkem/sağlam cümlelerdir. (Elmalılı, Kadr/1)

İsim cümlelerinin asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karinelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)