Sâd Sûresi 77. Ayet

قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَاِنَّكَ رَج۪يمٌۚ  ...

Allah, şöyle dedi: “Öyle ise çık oradan (cennetten), çünkü sen kovuldun.”
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 قَالَ buyurdu ki ق و ل
2 فَاخْرُجْ haydi çık خ ر ج
3 مِنْهَا oradan
4 فَإِنَّكَ şüphesiz sen
5 رَجِيمٌ kovuldun ر ج م
 
Burada belirtilmemekle birlikte, başka âyetlerde meleklerin secde etmeleri emredilen bu ilk insanın Hz. Âdem olduğu bildirilmiştir. Bundan önceki âyetlerde melekler topluluğunun tartışmasına atıf yapılmasına ve ilk insan konusuyla münasebet kurulmasına bakılırsa burada Hz. Âdem’in yaratılışına ve İblis’in onun karşısındaki olumsuz tutumuna, bu yüzden Allah’a âsi olup rahmetten kovulmasına dair bilgilere yer verilmekle, bilhassa Hz. Muhammed’in bu bilgileri ancak vahiy yoluyla almış olabileceği ortaya konmuş; böylece ona vahiy geldiğine, dolayısıyla peygamberlik görevi verildiğine inanmayan müşrikler ikna edilmek istenmiştir. Ayrıca bu âyetler insanın, yaratıcısının kim olduğunu, kendi aslının ne olduğunu, nereden geldiğini anlayıp kavraması; şeytanî kışkırtmalara karşı dikkatli olması gerektiğini; Allah’a inanıp dayanan, ihlâsla Allah yoluna koyulanlar üzerinde şeytanî kışkırtmaların asla etkili olamayacağını, zira Allah’ın, yardımıyla onların yanında olduğunu bildirmektedir (âyetlerin ayrıntılı tefsiri için bk. Bakara 2/34; A‘râf 7/11-18; Hicr 15/28-40).
 

قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَاِنَّكَ رَج۪يمٌۚ

 

Fiil cümlesidir.  قَالَ  fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir takdiri  هُوَ ‘dir.    

فَ  mukadder şartın cevabının başına gelen rabıta veya fasihadır. Takdiri;  إن أبيت السجود (Eğer secde etmezsen) şeklindedir. Mekul’ül-kavl, mukadder şart cümlesi olarak mahallen mansubdur.

اخْرُجْ  sükun üzere mebni emir fiildir. Faili müstetir takdiri  أنت ‘dir.  مِنْهَا car mecruru  اخْرُجْ  fiiline mütealliktir.

İsim cümlesidir.  فَ  ta’liliyyedir.  اِنَّ  tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir, ismini nasb haberini ref eder.  كَ  muttasıl zamiri  اِنَّ ‘nin ismi olarak mahallen mansubdur.  رَج۪يمٌ  kelimesi  اِنَّ ‘nin haberi olup merfûdur.

 

قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا 

 

İstînâfiye olarak fasılla gelen ayetin fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir. Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.

قَالَ  fiilinin mekulü’l-kavli olan  فَاخْرُجْ مِنْهَا  cümlesi, takdiri  إن أبيت السجود (Eğer secde etmezsen) olan mukadder şartın cevabıdır. Emir üslubunda talebî inşâî isnaddır. Şart cümlesinin hazfi îcâz-ı hazif sanatıdır.

Mahzuf şart ve mezkûr cevap cümlelerinden müteşekkil terkip, şart üslubunda talebî inşâî isnaddır. 

Bu ilâhi emir, o lanetli İblisten zahir olan ilâhî emre muhalefet etmesine ve ona batıl gerekçeler ileri sürmesine, terettüp etmektedir. Yani ‘Cennetten, yahut melekler zümresi arasından çık’ demektir. (Ebüssuûd)

Ayetteki  مِنْهَا (buradan) ifadesi, ya cennetten yahut göklerden defol manasındadır.  (Fahreddin er-Râzî)


 فَاِنَّكَ رَج۪يمٌۚ

 

فَ , ta’liliyyedir. Ta’lil cümleleri ıtnâb sanatı babındandır.  اِنَّ  ile tekid edilmiş sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır.

Müsned olan  رَج۪يمٌۚ  sıfat-ı müşebbehe vezninde gelerek mübalağa ve bu vasfın mübtedada sürekli varlığına ifade etmiştir. Bu kalıp, sıfatın, mevsufun bir parçası gibi ondan ayrılmayan bir özelliği olduğuna işaret eder

İsim cümleleri, mübteda ve haberden oluşur. Zaman ifade etmez. Asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir.  İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa, asıl konulduğu mana olan sübutu (sabit olması) veya bazı karînelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meâni İlmi) 

Burada  رَج۪يمٌۚ  kelimesi  مرجوم  ‘taşlanıp kovulmuş, uzaklaştırılmış’ manasınadır. (Fahreddin er-Râzî)