اِلَّا طَر۪يقَ جَهَنَّمَ خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَداًۜ وَكَانَ ذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَس۪يراً
Daha önce inkârın çeşitleri, bunları temsil eden kimselerin zihnî ve ahlâkî tavırları açıklanmış, hidayete yönelmeleri için gerekli yönlendirmeler yapılmış, delil ve işaretler verilmişti. Bundan sonra gelecek âyetlerde ise hem bütün insanlığa hem de özellikle Ehl-i kitaba yönelik bir çağrı yapılacaktır. Bu ikisi arasında psikolojik olarak hazırlanmayı sağlayacak bir geçiş olmak üzere, çeşitli yollarla insanların gerçeği bulmalarını, hak dine inanmalarını ve hayatlarını buna göre düzenleyip yaşamalarını engellemede, hakkı gözetmeme (zulüm) ve peygamberi inkâr etmede ısrar edenleri bekleyen korkunç âkıbet canlı bir şekilde haber verilmektedir. (Kur’ân Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 185)
اِلَّا طَر۪يقَ جَهَنَّمَ خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَداًۜ
اِلَّا istisna harfidir. طَر۪يقَ müstesna muttasıl olup mansubtur. جَهَنَّمَ muzâfun ileyh olup gayri munsarif olduğu için cer alameti fethadır. Çünkü kendisinde hem alemlik (özel isim olma vasfı) ve hem de ucmelik vasfı (yani Arapça olmama vasfı) bulunmaktadır.
خَالِد۪ينَ mukadder يهديهم’deki mef’ûlun hali olup mansubtur. Nasb alameti ي ’dir. Cemi müzekker salim kelimeler, ي ile nasb olurlar. ف۪يهَا car mecruru خَالِد۪ينَ ’ye müteallıktır. اَبَدًا zaman zarfı, خَالِد۪ينَ ’ye müteallıktır.
خَالِد۪ينَ kelimesi sülâsî mücerred olan خلد fiilinin ism-i failidir.
وَكَانَ ذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَس۪يراً
Fiil cümlesidir. وَ istînâfiyyedir. كَانَ nakıs fiildir. İsim cümlesinin önüne geldiğinde, ismini ref haberini nasb eder.
ذٰلِكَ işaret ismi كَانَ ’nin ismi olarak mahallen merfûdur. عَلَى اللّٰهِ car mecruru يَس۪يرًا ’e müteallıktır. يَس۪يرًا kelimesi كَانَ ’nin haberi olup fetha ile mansubtur.
يَس۪يرًا kelimesi sıfat-ı müşebbehe kalıbındandır.
اِلَّا طَر۪يقَ جَهَنَّمَ خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَداًۜ
Ayette fasıl sebebi kemâl-i ittisâldir. طَر۪يقَ جَهَنَّمَ, önceki ayetten istisna edilenlerdir. İstisna muttasıldır.
Burada Türkçede de kullandığımız cehennem kelimesi gelmiştir. Cehennem, ahirette azap görülen yeri ifade etmekle beraber bu yer için değişik kelimeler kullanılmakta ama biz bunların hepsini Türkçeye “cehennem” diye tercüme etmekteyiz. Bu kelimenin lügat manası “dipsiz uçurum”dur. Cehennem için kullanılan kelimeler için aşağıdaki linkteki yazımızı okuyabilirsiniz.
https://www.dunyabizim.com/mercek-alti/cehennem-kurnda-hangi-isimlerle-geciyor-h39788.html
لِیَهۡدِیَهُمۡ ,خَـٰلِدِینَ fiilinin mef’ûlünden haldir. Hal anlamı zenginleştiren ıtnâb sanatıdır.
Cümle medhe benzer zemmi tekid örneğidir.
Te’kîdü’z-zem bimâ yüşbihü’l-medh sanatı, te’kîdü’l-medhin mukabili olarak ilk defa Hatîb el-Kazvînî tarafından ortaya konulmuştur. Bu sanat yerginin övgü biçiminde anlatımına dayanmaktadır, diğer bir ifadeyle dışı övgü, içi yergi bildiren ifadelerle hicvetmektir. (TDV İslâm Ansiklopedisi Tekit mad.)
Hakiki yolu bulmayı nefyeden yoldan istisna ise muttasıl, ilk olan hidayet yolundan istisna ise munkatı’ istisnadır. Bu istisnada zıddına benzeyen bir şeyle tekid söz konusudur. Çünkü bu kelam uyarı için gelmiştir. İstisnada hırs kokusu vardır. Sonra müstesna zikredilince inzar kabilinden olduğu anlaşılır. Bu ifadede tehekküm de vardır. Çünkü istisna onları hidayete erdirme yoludur. Onları cehennem yoluna zorlamak için değildir. Zira hidayet, dalalette olanı sevilen mekâna yöneltmektir.
(Âşûr)
وَكَانَ ذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَس۪يراً
وَ istînâfiyyedir. Cümle كَانَ ’nin dahil olduğu sübut ifade eden isim cümlesidir. Cümle faide-i haber talebî kelamdır.
Müsnedün ileyhin işaret ismi ile gelmesi işaret edilenin önemini belirtir.
ذٰلِكَ ’de istiare vardır. Mahsus şeyleri işaret etmekte kullanılan ذٰلِكَ ile bu cümlede durum işaret edilmiştir. Aklî olan hissî olana benzetilmiştir. Câmi’, her ikisindeki vücudun tahakkukudur.
عَلَى اللّٰهِ car mecruru amili olan يَس۪يرًا ’e takdim edilmiştir. Bu takdim kasr ifade eder. Burada bu fiilin Allah’a kolay olduğu ifade edilmiş. Aslında Allah Teâlâ’ya her şey kolaydır. Bu cümle Allah’ın sonsuz kudretinden kinayedir.