Kalem Sûresi 31. Ayet

قَالُوا يَا وَيْلَنَٓا اِنَّا كُنَّا طَاغ۪ينَ  ...

Şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!”
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 قَالُوا dediler ق و ل
2 يَا وَيْلَنَا yazık bize
3 إِنَّا elbette biz
4 كُنَّا ك و ن
5 طَاغِينَ azgınlarmışız ط غ ي
 

قَالُوا يَا وَيْلَنَٓا اِنَّا كُنَّا طَاغ۪ينَ

 

Fiil cümlesidir.  قَالُوا  damme üzere mebni mazi fiildir. Zamir olan çoğul  و ’ı fail olup mahallen merfûdur.

يَا وَيْلَنَٓا  cümlesi itiraziyyedir.  يَا  nida harfidir.  وَيْلَنَٓا  münadadır. Mütekellim zamiri  نَا  muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.   

Mekulü’l-kavli  اِنَّا كُنَّا ظَالِم۪ينَ ’dir.  قَالُوا  fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.  

اِنَّ  tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir, ismini nasb haberini ref eder.  نَا  mütekellim zamiri  اِنَّ ’nin ismi olarak mahallen mansubdur. 

كُنَّا ’nın dahil olduğu isim cümlesi  اِنَّ ’nin haberi olarak mahallen merfûdur. 

كُنَّا  nakıs, mebni mazi fiildir. İsim cümlesinin önüne geldiğinde, ismini ref haberini nasb eder.  نَا  mütekellim zamiri  كُنَّا ’nın ismi olarak mahallen merfûdur. 

طَاغ۪ينَ  kelimesi  كُنَّا ’nın haberi olup nasb alameti  ي ’dir. Cemi müzekker salim kelimeler harfle îrablanır. 

طَاغ۪ينَ  kelimesi sülasi mücerredi  طغى  olan fiilin ism-i failidir.

İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

 

قَالُوا يَا وَيْلَنَٓا اِنَّا كُنَّا طَاغ۪ينَ

 

Beyanî istînâf olarak fasılla gelen cümlenin fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir.

Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. 

Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Halidî, Vakafât, S.107)

قَالُوا  fiilinin mekulü’l-kavli olan  يَا وَيْلَنَٓا اِنَّا كُنَّا طَاغ۪ينَ  cümlesi, nida üslubunda talebî inşâî isnaddır. Cümle beddua manasında olduğu için mecaz-ı mürsel mürekkebdir.

يَا ’nın tenbih,  وَيْلَ ’in mahzuf fiilin mef'ûlü mutlakı olması da caizdir.

وَيْلَ , elem verici azap, şerlerin en kötüsüdür. Tahkir ifade eder.

يَا وَيْلَنَٓا  ifadesinde istiare vardır.  وَيْلَ , hitap edilecek bir canlı yerine konmuştur. Aynı zamanda cümlede tecessüm sanatı vardır.

Nidanın cevabı olan  اِنَّا كُنَّا طَاغ۪ينَ  cümlesi,  اِنَّ  ile tekid edilmiş sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, lâzım-ı faide-i haber inkârî kelamdır. Haberi,  كَانَ ’nin dahil olduğu isim cümlesidir.  كَانَ ’nin haberi olan  طَاغ۪ينَ ’nin, ism-i fail kalıbıyla gelmesi sübuta, istikrara ve sıfatın mevsufa olan bağlılığına delalet etmiştir. 

كَان ’nin haberi isminin içine karışır ve adeta onun mahiyetinden bir cüz olur. (Muhammed Ebu Musa, Hâ-Mîm Sureleri Belâgî Tefsiri 5, Duhan s.124)

يَا وَيْلَنَا  [ey veylimiz]. Veyl, ‘hüzn, azap ve helak’ demektir.  يَا وَيْلَنَا  [ey veylimiz] ibaresi, helak ve azaba seslendiklerini ifade eder. Yani, “ey azabımız, ey helakımız, gel artık, senin vaktin geldi” diye nida ediyorlar demektir. (Fâdıl Sâlih Sâmerrâî, Beyânî Tefsir Yolu, c.2, s.246)

Bu ifadeyle, onların suçlarının büyüklüğünü kabullendikleri anlatılmak istenmiştir. (Fahreddin er-Râzî)