Hâkka Sûresi 22. Ayet

ف۪ي جَنَّةٍ عَالِيَةٍۙ  ...

Yüksek bir cennettedir.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 فِي
2 جَنَّةٍ bir bahçede ج ن ن
3 عَالِيَةٍ yüksek ع ل و
 

“Kitap”tan maksat amel defteridir; mahşerde kişinin amel defterinin sağ tarafından verilmesi onun dünya hayatında Allah’ın emrine uygun, dürüst ve erdemli bir hayat yaşadığını, dolayısıyla sicilinin temiz olduğunu gösterir. Bu durumda olan kimse Allah’ın lutfuyla kurtuluşa erenlerden olduğunu anlar ve “Alın, kitabımı okuyun” diyerek mutluluğunu başkalarıyla paylaşmak ister (bk. Râzî, XXX, 111). 20. âyet amel defteri sağından verilen kimsenin dünyada iken âhirete iman ettiğini ve ona göre hazırlık yaptığını gösterir. 24. âyette zikredilen “geçmiş günler”den maksat ise dünya hayatında geçen günlerdir (bk. Râzî, XXX, 113). Buna göre 21-24. âyetlerde mahşerde amel defteri sağ tarafından verilen kimsenin dünyada yaptığı iyi amellere karşılık âhirette elde edeceği nimetler tasvir edilmektedir.

Kaynak :  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 447
 
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:” Allah yolunda cihad edenler için Allah Teala Cennet’te yüz derece hazırlamıştır. Her derecenin arası yerle gök arası kadardır”
(Buhari, Cihad 4, Tevhid 22; Nesai, Cihad 18).
 

ف۪ي جَنَّةٍ عَالِيَةٍۙ


ف۪ي جَنَّةٍ  car mecruru  ع۪يشَةٍ’ den bedeldir.

Bedel: Metbuundaki kapalılığı açıklamak ve pekiştirmek gibi sebeplerle getirilen ve îrab bakımından metbuuna uyan tabidir. Bedelden önce gelen ve bedelin îrabını almış olduğu kelimeye mübdelün minh denir. 

Bedel 3 gruba ayrılır: 1. Bedel-i kül,  2. Bedel-i ba’z,  3. Bedel-i iştimâl. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi) 

عَالِيَةٍ kelimesi  جَنَّةٍ  sıfat olup kesra ile mecrurdur.

Varlıkları niteleyen kelimelere sıfat denir. Arapça’da sıfatın asıl adı na’t ( النَّعَتُ )dır. Sıfatın nitelediği isme de men’ut ( المَنْعُوتُ ) denir. Bir ismi doğrudan niteleyen sıfata hakiki sıfat, dolaylı olarak niteleyen sıfata da sebebi sıfat denir.

Sıfat ile mevsuftan oluşan tamlamaya sıfat tamlaması denir. Sıfat tek kelime (isim), cümle ve şibh-i cümle olabilir. Ve sıfat birden fazla gelebilir.

Sıfat mevsûfuna: cinsiyet, adet, marifelik - nekrelik ve îrab bakımından uyar.

Sıfat iki kısma ayrılır: 1. Hakiki sıfat  2. Sebebi sıfat

Hakiki sıfat: 1- Müfred olan sıfatlar  2- Cümle olan sıfatlar olmak üzere ikiye ayrılır.

1. Müfred olan sıfatlar: Müfred olan sıfatlar genellikle ism-i fail, ism-i mef’ûl, mübalağalı ism-i fail, sıfat-ı müşebbehe, ism-i tafdil, masdar, ism-i mensub ve sayı isimleri şeklinde gelir.

Gayrı akil (akılsız çoğullar) mevsûf olarak geldiğinde sıfatını müfred müennes olarak da alır.

2. Cümle olan sıfatlar: 1- İsim cümlesi olan sıfatlar, 2- Fiil cümlesi olan sıfatlar, 3- Şibh-i cümle olan sıfatlar. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

عَالِيَةٍ  kelimesi, sülâsi mücerredi علو olan fiilin ism-i failidir.

İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

 

ف۪ي جَنَّةٍ عَالِيَةٍۙ


ف۪ي جَنَّةٍ  car mecruru, önceki ayeteki  ع۪يشَةٍ  sözünden bedeldir. Bedel ıtnâb sanatı babındandır.

Bedel; Arap dilinde bir kelimenin yerine kullanılan başka bir kelimenin atıf yapılmadan ve tefsir maksatlı kullanılmasıyla yapılan ıtnâb sanatıdır. Bedel yapmanın amacı, kapalı olan kelamı açmak, açık olanı ise tekid etmektir. (Ar. Gör. Ömer Kara, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı: 1 Yıl: 2000)

جَنَّةٍ  için sıfat olan  عَالِيَةٍۙ , ism-i fail vezninde gelerek bu özelliğin istimrar ve istikrarına işaret etmiştir. Sıfat, tabi olduğu kelimenin sahip olduğu bir özelliğe işaret etmek için yapılan ıtnâb sanatıdır.

عَالِيَةٍۙ ‘de istiare vardır. Bu kelimenin aslı ألعلْوٌ  yani irtifadır. Yeryüzünde görünür şekilde açıkça yükselmektir. Cennetin yüceliğinin görünür şekilde olduğu hakkında  عَالِيَةٍۙ, müstear olmuştur. 

Önceki ayette bahsi geçen kişi için “Hoşnut olduğu bir yaşam içindedir” denildikten sonra “Yüksek cennettedir” cümlesinin ilavesi, umumdan sonra hususun zikri babında ıtnâb sanatıdır. 

جَنَّةٍdeki tenvin kesret ve tazim içindir.

Cennetin yüksek olması, gökteki mekânının yüksek olması, yahut derecelerinin yüksek olması, ya da binalarının ve ağaçlarının yüksek olması demektir. (Ebüssuûd, Âşûr)