Hâkka Sûresi 3. Ayet

وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْحَٓاقَّةُۜ  ...

Gerçekleşecek olan kıyametin ne olduğunu sen ne bileceksin?
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَمَا nerden?
2 أَدْرَاكَ bileceksin د ر ي
3 مَا ne olduğunu
4 الْحَاقَّةُ gerçekleşenin ح ق ق
 

Burada üç kez tekrarlanan hâkka kelimesi, hak kelimesinden türemiş bir isimdir. Hak ise sözlükte, “gerçek, sabit ve doğru olmak, gerekmek; bir şeyi gerçekleştirmek; bir şeyi kesin olarak bilmek” gibi mânalara gelmektedir. İsim olarak “gerçek, sabit, doğru, varlığı kesin olan şey” anlamlarında kullanılan hak kelimesi genellikle bâtılın zıddı olarak gösterilmiştir (bilgi için bk. Mustafa Çağrıcı, “Hak”, DİA, XV, 137). Kıyamet kesin olarak gerçekleşeceği ve bu sayede insanlar dünyada yapıp ettiklerinin gerçek değerini kavrayacakları ve sonuçlarını görecekleri için ona da “Hâkka” ismi verilmiştir. Sûrenin ilk üç âyeti gerek üslûp gerekse anlam olarak kıyamet olayının büyüklüğüne ve şiddetine işaret ettiği gibi ne zaman meydana geleceğinin bilinemeyeceğini de göstermektedir.

Müfessirlerin büyük çoğunluğu hâkka kelimesine “kıyamet” anlamı vermiş olmakla birlikte bu âyetlerin ardından dünyada azaba uğramış kavimlerin anılmasından hareketle hâkka kelimesinden, Hz. Peygamber’e isyan eden Kureyş’in başına gelecek olan ağır yenilgiye dikkat çekildiği görüşünde olanlar da vardır (Ateş, X, 36).

 


Kaynak :  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 442
 

وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْحَٓاقَّةُۜ


وَ  atıf harfidir. Atıf harflerinden biri kullanılarak iki kelimeyi veya iki cümleyi birbirine bağlamaya atf-ı nesak denir. Atıf harfinden önce gelene matufun aleyh, sonra gelene matuf denir. Matuf ve matufun aleyh arasında irab bakımından, sıyga bakımından, cümlelerin haberî veya inşaî olması bakımından uyum olur. Mana bakımından aralarında uygunluk varsa fiil isme atfedilebilir. Müstetir zamir atıf olmaz. Matufun îrabı her zaman için matufun aleyhe uyar.

Matuf ve matufun aleyhin hükümde ortak olduğunu belirtir. İkisi arasında tertip (sıra) olduğunu göstermez. Vav ile yapılan atıfta matuf ve matufun aleyh yer değiştirebilir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

مَا  istifham ismi mübteda olarak mahallen merfûdur.  اَدْرٰيكَ  haber olarak mahallen merfûdur. 

اَدْرٰيكَ  elif üzere mukadder fetha ile mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ‘dir. Muttasıl zamir  كَ  mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.  مَا الْحَٓاقَّةُ  cümlesi  اَدْرٰي  fiilinin ikinci mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur. 

اَدْرٰيكَ  fiili sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Fiil if’âl babındandır. Sülâsîsi  دري ’dir.

إِفْعَال  babı fiile, tadiye (geçişlilik) kesret, haynunet (zamanı gelmesi), sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul, temkin (imkân sağlamak), vicdan (bir vasıf üzere bulmak) mutavaat (tef’il babının dönüşlülüğü), tariz (arz etmek, maruz bırakmak) manaları katar. Bazan da fiilin mücerret manasını ifade eder.

 

وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا الْحَٓاقَّةُۜ


Ayet atıf harfi  وَ ‘la, ibtidaiyye cümlesine atfedilmiştir. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. İstifham harfi  مَا  mübteda,  اَدْرٰيكَ مَا الْحَٓاقَّةُ  cümlesi haberdir. İstifham üslubunda talebî inşâî isnaddır.

Cümlede müsnedin mazi fiil sıygasında cümle olarak gelmesi hükmü takviye, hudûs, temekkün ve istikrar ifade etmiştir. 

Mazi fiil sebat, temekkün ve istikrar ifade eder. (Hâlidî, Vakafât, s. 107)

مَا الْحَٓاقَّةُ  cümlesi,  اَدْرٰيكَ  fiilinin iki mef’ûlu yerindedir. İstifham harfi  مَا , mübteda olarak mahallen merfûdur.  الْحَٓاقَّةُ  haberdir. İstifham üslubunda talebî inşâî isnaddır.

Müsnedin  الْ  takısıyla marife gelmesi, bu özelliğin biliniyor olmasının yanında, kemâl vasıflara sahip olduğuna işarettir.

Zamir makamında  الْحَٓاقَّةُۚ  kelimesinin zikri ve  مَٓا  istifham isminin tekrarı ıtnâb ve reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatlarıdır.

Ayetteki cümleler, istifham üslubunda olmasına rağmen, soru anlamında değildir. Cümleler, vaz edildiği anlamdan çıkarak tazim ve uyarı anlamına gelmesi nedeniyle mecazı mürsel mürekkebdir. Ayrıca bu istifhamlarda tecâhül-i ârif sanatı söz konusudur.

Bilinen nefy üslubu yerine istifhamın tercih edilmesinin sebebi; istifhamda muhatabın aklını uyarmak, harekete geçirmek ve düşünmeye teşvik manası olmasıdır. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

[Nereden bileceksin ki nedir, o ‘mutlaka gerçekleşecek’?] Yani mutlaka gerçekleşecek olan şeyin ne olduğunu sana hangi şey bildirdi? Yani onun mahiyeti ve büyüklüğünün ölçüsü hakkında senin bir bilgin yoktur; çünkü o, büyüklük ve şiddet bakımından öyle bir noktadadır ki hiç kimsenin aklı ve vehmi ona ulaşamaz. Onun durumu nasıl ve ne şekilde takdir edilirse edilsin, o şüphesiz takdir edilen bu durumdan daha büyüktür. Ayetin başındaki  مَٓا  edatı mübteda olmak üzere merfû konumundadır.  اَدْرٰيكَ  fiili, istifham anlamı içermesi sebebiyle  مَا  edatına bağlıdır. (Keşşâf)

Bu kelam, kıyametin korkunçluğunu ve feciliğini, tekid etmektedir. Zira onun, mahlukların bilgi dairesinin dışında olduğunu beyan etmektedir.

Yani kıyametin şanının azameti, korkunçluğu ve şiddeti, hiç kimsenin dirayetinin ve vehminin erişemediği derecededir. Sen nasıl takdir, tahmin edersen o, tahmininin ötesindedir. İşte bundan dolayı onu hakkıyla bildirmek mümkün değildir. (Ebüssuûd, Ruhul Beyan)