Meâric Sûresi 7. Ayet

وَنَرٰيهُ قَر۪يباًۜ  ...

Biz ise onu yakın görüyoruz.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَنَرَاهُ biz ise onu görüyoruz ر ا ي
2 قَرِيبًا yakın ق ر ب
 
“Uzak görüyorlar” diye çevirdiğimiz ifadeyi “imkânsız görüyorlar” şeklinde anlamak da mümkündür. Zira müşrikler öldükten sonra dirilmeyi inkâr ettikleri için kıyamet, âhiret ve hesap gibi olayların gerçekleşmesini imkânsız buluyor, bunların gerçekleşeceğini haber veren Hz. Peygamber’le alay ediyorlardı. Onların bu tutumlarına karşı peygamberden sabırlı olması istenmekte, ayrıca iddia ettikleri gibi kıyamet olayının imkânsız olmadığı, yakında muhakkak gerçekleşeceği haber verilerek inkârcılar uyarılmakta, Hz. Peygamber de teselli edilmektedir.
 

وَنَرٰيهُ قَر۪يباًۜ


Ayet, atıf harfi وَ ‘la önceki ayete matuftur. Matuf ve matufun aleyhin hükümde ortak olduğunu belirtir. İkisi arasında tertip (sıra) olduğunu göstermez. Vav ile yapılan atıfta matuf ve matufun aleyh yer değiştirebilir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

Fiil cümlesidir.  نَرٰيهُ  elif üzere mukadder damme ile merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri  نحن ‘dur. Muttasıl zamir  هُ  mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur. 

قَر۪يباً  ikinci mef’ûlün bih olup fetha ile mansubdur.  نَرٰيهُ   bilmek anlamında kalp  fiillerindendir.

Kalp fiilleri (iki mef’ûl alan fiiller); bir mef’ûl ile manası tamamlanamayıp ikinci mef’ûle ihtiyaç duyan fiillerdir. Bu fiiller isim cümlesinin önüne gelirler, mübteda ve haberi iki mef’ûl yaparak nasb ederler. 3 gruba ayrılırlar:

1. Bilmek manasında olanlar.

2. Sanmak manası ifade edenler, kesine yakın bilgi ifade ederler. “Sanmak, zannetmek, saymak, kendisine öyle gelmek” gibi manalara gelir.

3. Değiştirme manası ifade edenler. Aynı anlama gelmedikleri halde görevleri itibariyle onlara benzerliklerinden kalp fiilleri adı altına girmişlerdir.

Değiştirme manasına gelen fiiller ‘etti, yaptı, kıldı, edindi, dönüştürdü, değişik bir hale getirdi’ gibi manalara gelir.

Bilgi ve zan fiillerinden sonra bazen  اَنَّ ’li ve  اَنْ ’li cümleler gelir, bu cümleler iki mef’ûl kabul edilir. Bilmek, sanmak ve değiştirme manasına gelen bu fiiller 3 şekilde gelebilir: 1) İki mef’ûl alanlar, 2) İki mef’ûlünü masdar-ı müevvel cümlesi olarak alanlar, 3) İki mef’ûlü hazif olanlar. Kalp fiilleri iki mamûlü arasında olduğunda amel etmeleri de etmemeleri de caizdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

 

وَنَرٰيهُ قَر۪يباًۜ


Ayet atıf harfi  وَ ’la  اِنَّهُمْ يَرَوْنَهُ بَع۪يداً  cümlesine atfedilmiştir. Atıf sebebi tezattır. Müspet muzari fiil sıygasındaki cümle, faide-i haber ibtidaî kelamdır. Fiil azamet zamirine isnadla tazim edilmiştir.

Fiilin muzari sıygada gelmesi istimrar, teceddüt ve tecessüm ifade eder. Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.

Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

نَرٰيهُ  fiilinin ikinci mef’ûlü olan  قَر۪يباًۜ ‘deki nekrelik, kesret ifade eder.

تَرَ  fiili aklî (manevi) bir durumla ilgili olup basiretle (hissî) ilgili değildir. İlim manasında rü’yet kelimesinin kullanılmasında, sebep müsebbep alakası ile mecaz-ı mürsel vardır. Zikredilen rü’yet, kastedilen ise ilim olan müsebbeptir. Şöyle de ifade edilebilir; manevi, aklî ve görülmez olan bir anlatım, gözle görülen, canlı bir şey menziline konulmuştur. (Dr. Adil Ahmet Sâbir er-Ruveynî, Teemmülat fi  Suret-i, Meryem 77. Ayetten Uyarlama, s. 307)  

اِنَّهُمْ يَرَوْنَهُ بَع۪يداً  cümlesiyle  نَرٰيهُ قَر۪يباً  cümleleri arasında mukabele sanatı vardır.

قَر۪يباًۜ - بَع۪يداًۙ  kelimeleri arasında tıbâk-ı îcab sanatı vardır.

Biz ise onu yakın görüyoruz, biliyoruz. Yeteneklerine göre onu hak ettiklerini, onun Bize kolay olduğunu, uzak ve zor olmadığını biliyoruz. Ayetteki uzaklık ve yakınlıktan maksat, imkân açısından uzaklık ve yakınlıktır. (Rûhu’l Beyân)