لِتَسْلُكُوا مِنْهَا سُبُلاً فِجَاجاً۟
“Allah yeryüzünü sizin için sergi gibi döşemiştir” anlamındaki ifade ile arza insanların rahatça hareket edebilecekleri bir yapı verildiği, üzerindeki yollardan ve onun her türlü nimetten yararlanabilecek bir yapıda yaratılmış olduğu anlatılmaktadır.
لِتَسْلُكُوا مِنْهَا سُبُلاً فِجَاجاً۟
لِ harfi, تَسْلُكُوا fiilini gizli اَنْ ’le nasb ederek manasını sebep bildiren masdara çeviren cer harfidir. اَنْ ve masdar-ı müevvel, لِ harf-i ceriyle birlikte جَعَلَ fiiline mütealliktir.
اَنْ harfi 6 yerde gizli olarak gelebilir: 1) Harf-i cer olan (حَتّٰٓى)’dan sonra, 2) Atıf olan اَوْ ’den sonra, 3) Lam-ı cuhûddan sonra, 4) Lam-ı ta’lilden (sebep bildiren لِ) sonra, 5) Vav-ı maiyye (وَ)’ den sonra, 6) Sebep fe (فَ)’sinden sonra. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
تَسْلُكُوا fiili نَ ‘un hazfıyla mansub muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ‘ı fail olarak mahallen merfûdur. مِنْهَا car mecruru تَسْلُكُوا fiiline mütealliktir.
سُبُلاً mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur. فِجَاجاً۟ kelimesi سُبُلاً ‘in sıfatı veya ondan bedel olup fetha ile mansubdur.
Varlıkları niteleyen kelimelere sıfat denir. Arapça’da sıfatın asıl adı na’t ( النَّعَتُ )dır. Sıfatın nitelediği isme de men’ut ( المَنْعُوتُ ) denir. Bir ismi doğrudan niteleyen sıfata hakiki sıfat, dolaylı olarak niteleyen sıfata da sebebi sıfat denir.
Sıfat ile mevsuftan oluşan tamlamaya sıfat tamlaması denir. Sıfat tek kelime (isim), cümle ve şibh-i cümle olabilir. Ve sıfat birden fazla gelebilir.
Sıfat mevsûfuna: cinsiyet, adet, marifelik - nekrelik ve îrab bakımından uyar.
Sıfat iki kısma ayrılır: 1. Hakiki sıfat 2. Sebebi sıfat
Hakiki sıfat: 1- Müfred olan sıfatlar 2- Cümle olan sıfatlar olmak üzere ikiye ayrılır.
1. Müfred olan sıfatlar: Müfred olan sıfatlar genellikle ism-i fail, ism-i mef’ûl, mübalağalı ism-i fail, sıfat-ı müşebbehe, ism-i tafdil, masdar, ism-i mensub ve sayı isimleri şeklinde gelir.
Gayrı akil (akılsız çoğullar) mevsûf olarak geldiğinde sıfatını müfred müennes olarak da alır.
2. Cümle olan sıfatlar: 1- İsim cümlesi olan sıfatlar, 2- Fiil cümlesi olan sıfatlar, 3- Şibh-i cümle olan sıfatlar. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
لِتَسْلُكُوا مِنْهَا سُبُلاً فِجَاجاً۟
Sebep bildiren harf-i cer لِ ’nin gizli أنْ ’le masdar yaptığı لِتَسْلُكُوا مِنْهَا سُبُلاً فِجَاجاً۟ cümlesi, mecrur mahalde masdar teviliyle önceki ayetteki جَعَلَ fiiline mütealliktir. Masdar-ı müevvel cümlesi, müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. Muzari fiil teceddüt, istimrar ve tecessüm ifade etmiştir.
Cümlede takdim-tehir sanatı vardır. سُبُلاً ’in mahzuf haline müteallik مِنْهَا car mecruru, konudaki önemine binaen, mef’ûl olan سُبُلاً ‘e takdim edilmiştir.
Halin hazfi îcâz-ı hazif sanatıdır.
فِجَاجاً۟ kelimesi سُبُلاً için sıfattır. Sıfat, tabi olduğu kelimenin sahip olduğu bir özelliğe işaret etmek için yapılan ıtnâb sanatıdır.
لِتَسْلُكُوا ve سُبُلاً kelimeleri arasında mürâât-ı nazîr sanatı vardır.
فِجَاجاً۟ geniş demektir, bu da فج 'in çoğuludur, مِنْ edatı da تَسْلُكُوا fiilinin الاتخاذ (edinme) manasını içermesindendir. (Beyzâvî)
‘’Geniş yol" diye ifadelendirdiğimiz فج kelimesinin, iki dağ arasındaki geçit anlamında olduğu da söylenmiştir. el-Müfredât adındaki eserde şöyle denilmiştir: فج , iki dağın kuşattığı yoldur. Aynı zamanda geniş yol anlamında da kullanılır. Yani ayetin anlamı şudur: Yeryüzünden yollar edinerek gitmeniz ve geliş gidişte kullanmanız için... Yeryüzünün sergi gibi oluşu, uyumak, dinlenmek, ekmek ve dikmek gibi diğer maksat ve menfaatlere ters düşmez. (Ruhu’l Beyan)