اِلَّٓا اَصْحَابَ الْيَم۪ينِۜۛ
اِلَّٓا اَصْحَابَ الْيَم۪ينِۜۛ
اِلَّٓا istisna edatıdır. اَصْحَابَ müstesna olup lafzen mansubdur. Aynı zamanda muzâftır.
الْيَم۪ينِ muzâfun ileyh olup kesra ile mecrurdur.
İstisna; bir nesneyi, kişiyi veya hükmü istisna edatlarından biriyle cümledeki hükmün dışında tutmaktır. İstisnanın 3 unsuru vardır:
1. İstisna edatı: Cümlede kullanılan edatlardır.
2. Müstesna: İstisna edatından sonra gelen kelimedir. İstisna edilen, hariç tutulan kelimedir.
3. Müstesna minh: İstisna edatından önce gelen kelimedir. Kendisinden bir şeyin hariç tutulduğu, genellikle çoğul olan bir kelimedir.
Müstesna minh; a) Ya birden fazla olmalı, b) Ya umumi manalı bir kelime olmalı,
(Bir ismin umumi manalı olması için nefy, nehy veya istifhamdan sonra nekre olarak gelmesi gerekir.) c) Ya kısımları bulunan müfred bir lafız olmalı.
(Kısımları bulunan müfred: Mesela sahifeleri olan kitap, saatleri olan gün, günleri olan hafta, ay, mevsim, mevsimleri olan sene, seneleri olan ömür… gibi isimlerdir.)
Müstesna istisna edatından hemen sonra gelen kelimedir. Ancak müstesna minh hemen önce gelen kelime olmayabilir. Müstesna mansubtur. Bununla birlikte istisna edatlarının türlerine göre farklı şekillerde îrablanabilir. Türkçeye “ama, ancak, -den başka, -sız, fakat, hariç, müstesna, yalnız, sadece” gibi kelimelerle tercüme edilir. İstisnanın kısımları 3’e ayrılır: 1. Muttasıl istisna 2. Munkatı’ istisna 3. Müferrağ istisna. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
اِلَّٓا اَصْحَابَ الْيَم۪ينِۜۛ
Ayet, كُلُّ نَفْسٍ ‘den istisna edilenleri bildirmektedir. اِلَّا istisna harfi, اَصْحَابَ الْيَم۪ينِ izafeti müstesnadır. İzafet, az sözle çok anlam ifade etme yollarından biridir.
لِاَصْحَـابِ الْيَم۪ينِۜ ibaresinde tehekküm istiaresi vardır. Sağ tarafta olmak, (amelleri iyi olanların bir arada olması) arkadaşlığa benzetilmiştir. Arkadaşlık (dostluk), ayrılmamayı gerektirir.
اَصْحَابُ kelimesinin kökü صحب ’dir. Sahip, yer veya zaman bakımından başkasından ayrılmayan demektir. Bu birliktelik bedenle veya destekle olabilir. Peygamberimizin sahabesi de aynı kökün türevidir. Bir şeye sahip olmayı da Türkçede kullanıyoruz. Sohbet de aynı kelimeden dilimize geçmiştir.
Ayetteki istisnada zemme benzeyen bir şeyle medhi te’kîd sanatı vardır.
[Ancak sağın sahipleri hariç.] Çünkü onlar güzel amelleri sayesinde boyunlarını kurtarmışlardır. Bunların melekler yahut çocuklar olduğu da söylenmiştir. (Beyzâvî)
اِلَّٓا اَصْحَابَ الْيَم۪ينِ sözündeki istisna, munkatı istisnadır. (Âşûr)