Müddessir Sûresi 4. Ayet

وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْۙ  ...

Nefsini arındır.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَثِيَابَكَ ve elbiseni ث و ب
2 فَطَهِّرْ temizle ط ه ر
 

Hz. Peygamber Hira mağarasında vahiy meleğinin sesini işitip kendisini de görünce korkusundan titremeye başlamış, hemen ailesine gelerek “Beni örtün, beni örtün!” demiş; onlar da üzerine bir örtü örtmüşler ve serin su serpmişlerdi. Bunun ardından, “Ey örtüsüne bürünen!” hitabıyla başlayan Müddessir sûresinin ilk beş âyeti inmiştir (Buhârî, “Tefsîr”, 74/1-5). Bununla birlikte “örtüsüne bürünen” ifadesine mecaz olarak “peygamberlik kisvesine bürünen, bu ağır görevi yüklenen” anlamları da verilmiştir (Râzî, XXX, 190; Şevkânî, V, 373; İbn Âşûr, XXIX, 294).

“Kalk, uyar” emri Muhammed aleyhisselâmın, peygamber olarak tevhid dinini ve Allah’ın mesajlarını insanlığa tebliğ etmekle görevlendirilişinin ilânıdır. Resûlullah efendimiz bu emri aldıktan sonra insanları tevhid dinine çağırmaya başlamış, son nefesine kadar da bu görevini sürdürmüştür. “Sadece rabbinin büyüklüğünü dile getir” emri, tevhid dininin en önemli unsuru olan “Allah’ın birliğine iman ve O’na kulluk” esasını ortaya koymaktadır. İslâm’ın bu temel ilkesinin hemen ardından gelen “Elbiseni temiz tut” emri ise Hz. Peygamber’in maddî olarak elbisesini necâset vb. pisliklerden temiz tutması, mânevî olarak da güzel ahlâkla bağdaşmayan davranışlardan ve günahlardan nefsini arındırması anlamında yorumlanmıştır (Zemahşerî, IV, 180-181). Âyetteki siyâb (elbise) kelimesinin mecaz olarak kullanıldığını belirten ve bu kelimeye “amel, kalp, nefis, beden, aile, din, ahlâk” gibi farklı mânalar veren başka müfessirler de olmuştur (bk. Şevkânî, V, 374). Buradaki temizlik maddî mânada alındığında “elbise” bir örnek olup genel olarak beden temizliğinin, kezâ ev bark, mâbed vb. özel veya ortak alanların temizliğinin de bu buyruğun kapsamına girdiğinde kuşku yoktur. 5. âyette “Her türlü pislikten uzak dur” diye çevirdiğimiz cümle de dış temizlikten sonra inanç ve ahlâk temizliğini, iç arınmayı vurgulamaktadır. Sonuç olarak bu iki âyette, son derece veciz bir üslûpla, Hz. Peygamber’e ve onun şahsında müslümanlara hem maddî hem de mânevî temizlik emredilmiş olup, bu buyruğun daha ilk inen ve Hz. Peygamber’i risâlet görevine hazırlayan âyetlerde yer alması son derece anlamlıdır. 

Kaynak :  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 494-495
 

وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْۙ


وَ  atıf harfidir.  ثِيَابَكَ  amili طَهِّرْۙ ‘in mukaddem mef’ûlun bihi olup fetha ile mansubdur. Muttasıl zamir  كَ  muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.

Atıf harfi  فَ  ile nidanın cevabı olan mukadder cümleye matuftur. Takdiri,  قم. şeklindedir.

طَهِّرْ  sükun üzere mebni emir fiildir. Faili müstetir olup takdiri  اَنْتَ ‘dir.

طَهِّرْ  fiili, sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Tef’il babındandır. Sülâsîsi  طهر ’dir.

Bu bab fiile çokluk (fiilin, failin veya mef‘ûlun çokluğu), bir tarafa yönelme, mef'ûlü herhangi bir vasfa nispet etmek, gidermek, bir terkibi kısaltmak, eylemin belli bir zaman diliminde meydana gelmesi, özneyi fiilin türediği şeye benzetmek, sayruret, isimden fiil türetmek, hazır olmak, bir şeyin aralıklarla tekrarlanması manalarını katar

 

وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْۙ


Cümle atıf harfi  فَ  ile makabline atfedilmiştir. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. Cümleler arasında manen ve lafzen mutabakat mevcuttur. Emir üslubunda talebî inşâî isnaddır.

Cümlede takdim-tehir sanatı vardır. Fiilin mef’ûlü olan  ثِيَابَكَ , amili olan  طَهِّرْ ‘e ihtimam için takdim edilmiştir. 

ثِيَابَكَ  ifadesi veciz anlatım maksadıyla izafet şeklinde gelmiştir.

İbni Abbas;  ثِيَابَكَ , kalp ve nefisten kinayedir. Yani kalbini ve nefsini kötülüklerden ve masiyetten temizle anlamındadır, demiştir. (Sâbûnî)

[Elbiselerini temizle necasetlerden] çünkü temizlik namazlarda vâcip, diğerlerinde müstehaptır. Bu da onları yıkamak yahut onları necasetten muhafaza etmekle olur. Mesela etekler yerde sürünür de kirlenir korkusu ile onları kısaltmak gibi. Bu da kötü adetlerden ilk atması emredilen şeydir ya da nefsini kötü ahlaktan ve aşağılık şeylerden temizle demektir. O zaman teorik kuvveti tamamlama emrinden sonra pratik kuvveti tamamlama ile emredilmiş ve ona davet edilmiş olur. Ya da peygamberlik gömleğini onu kirletecek olan kin, sinirlenme ve sabırsızlık gibi şeylerden temizle demektir. (Beyzâvî)

Elbise, tıpkı, insandan ayrılmayan bir şey gibidir. İşte bundan dolayıdır ki, Araplar, ثِيَابَ kelimesini, bizzat insanın kendisini ifade için, kinaye olarak kullanırlar. Nitekim Arapça’da “Övgü, onun dış elbisesinde; iffet de, onun iş elbisesindedir” anlamında, اَلْمَجْدُ فِى ثَوْبِهِ وَ الْعِفَّةُ فِى اِزَارِهِ  denilir. (Fahreddin er-Râzî)