وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ الْخَٓائِض۪ينَۙ
وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ الْخَٓائِض۪ينَۙ
Ayet atıf harfi وَ ‘la önceki ayettteki لَمْ نَكُ ‘e matuftur. İsim cümlesidir. كُنَّا nakıs, mebni mazi fiildir. نَّا mütekellim zamiri كُنَّا ‘nın ismi olarak mahallen merfudur. نَخُوضُ fiili كُنَّا ‘nın haberi olarak mahallen mansubdur.
نَخُوضُ damme ile merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri نحن ‘dur. مَعَ الْخَٓائِض۪ينَ car mecruru نَخُوضُ fiiline müteallik olup cer alameti ي ‘dir. Cemi müzekker salim kelimeler harfle îrablanır.
خَٓائِض۪ينَ kelimesi, sülâsi mücerredi خوض olan fiilin ism-i failidir.
İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ الْخَٓائِض۪ينَۙ
Ayet mücrimlerin sözlerinin devamıdır. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. Cümleler arasında manen ve lafzen mutabakat mevcuttur. Önceki ayetteki olumsuz sıygadan müsbet sigaya iltifat sanatı vardır.
Nakıs fiil كَان ’nin dahil olduğu, sübut ifade eden isim cümlesi faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber talebî kelam olan نَخُوضُ مَعَ الْخَٓائِض۪ينَ cümlesi, كَان ‘nin haberidir.
كَان ’nin haberinin muzari fiil cümlesi olarak gelmesi hükmü takviye, hudûs ve teceddüt ifade eder. Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.
Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
كَان ’nin haberinin muzari fiili olarak gelmesi, durumun yenilenerek tekrar ettiğine (teceddüt) işaret eder. (Hâlidî, Vakafât, s.103)
Kur’an’da كان ’den sonra gelen muzari fiil, o eylemin çokluğuna ve devamlılığına işaret eder. (Celalettin Divlekci, Kur’an’da Bazı Kelimelerin Kullanım Özelliklerine Dair Genel Kaideler)
مَعَ الْخَٓائِض۪ينَ mekân zarfı نَخُوضُ fiiline mütealliktir.
الْخَٓائِض۪ينَۙ - نَخُوضُ kelimeleri arasında iştikak cinası ve reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır.
Buradaki batıldan murad, Hazret-i Peygamberi ve ashabını kötülemek, onlar hakkında gıybet etmek, ”o şairdir veya sihirbazdır ya da kâhindir" demek ve benzeri şeylerdir. الخوض : dalmak, çirkin olan ve lüzumsuz olan batıla başlamaktır. (Ruhu’l Beyan)