وَجَعَلْنَا الَّيْلَ لِبَاساًۙ
وَجَعَلْنَا الَّيْلَ لِبَاساًۙ
Fiil cümlesidir. وَ atıf harfidir. جَعَلْنَا sükun üzere mebni mazi fiildir. Mütekellim zamiri نَا fail olarak mahallen merfûdur. الَّيْلَ mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur. لِبَاساًۙ ikinci mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur.
Değiştirme manasına gelen جَعَلَ kelimesi 3 şekilde gelir:
1. Bir şeyden başka bir şey meydana getirmek
2. Bir halden başka bir hale geçmek
3. Bir şeyle başka bir şeye hükmetmek. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
وَجَعَلْنَا الَّيْلَ لِبَاساًۙ
Ayet atıf harfi وَ ’la 6. ayete atfedilmiştir. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. Cümleler arasında manen ve lafzen mutabakat mevcuttur. İstifhama dahildir. Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. Fiil azamet zamirine isnadla tazim edilmiştir.
Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Halidî, Vakafât, S.107)
Ayette teşbihi beliğ vardır. الَّيْلَ müşebbeh, لِبَاساًۙ müşebbehün bihtir. Teşbih edatı ve vech-i şebeh mahzuftur.
Burada gece, elbiseye benzetilmiştir. Vech-i şebeh örtmektir. Gece; bazı insanları diğerlerinden gizler. Tıpkı elbisenin sahibini örterek gizlemesi gibi. Taraflar da görüldüğü gibi müfreddir. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur’an Işığında Belâgat Dersleri Beyân İlmi)
Bu teşbihte vech-i şebeh üç şekilde düşünülebilir: Bunlardan biri, gecenin elbise gibi setr olması, örtmesidir. İkincisi, rahatlatmasıdır. Üçüncü de, korumasıdır. Âşûr)
Bilindiği gibi libas, bedeni bürüyüp örten giysi veya örtüdür ki, burada sırta giyilen iç çamaşırlardan daha çok yorgan gibi üstten örtülen örtü manası daha iyi yakışır. Nasıl ki elbisenin, insanın ayıp ve kusur yerlerini örtmek, yani avret yerlerini örtmek, soğuktan, sıcaktan ve haşerelerden korumak gibi bir takım yararları varsa, gecenin de, karanlığıyla başkalarından, düşmandan, yırtıcı hayvanlardan gizlemek ve uyarıcı veya fitneci olan ışığın titreşimlerinden saklamak ve aynı zamanda açıktan erilemeyecek bir takım gayelere ermek için bir pusu hizmeti görmek gibi nice faydaları vardır. (Elmalılı)