Abese Sûresi 26. Ayet

ثُمَّ شَقَقْنَا الْاَرْضَ شَقاًّۙ  ...

Sonra toprağı, iyiden iyiye yardık!
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 ثُمَّ sonra
2 شَقَقْنَا yardık ش ق ق
3 الْأَرْضَ toprağı ا ر ض
4 شَقًّا güzel bir yarışla ش ق ق
 

Yukarıda 18-20. âyetlerde insanın var oluşu ve mahiyetine ilişkin ilâhî lütuflar özetlenmişti; burada ise onu çevreleyen ve varlığını sürdürmesi için gerekli ve faydalı olan haricî nimetlerin başlıcaları hatırlatılmaktadır. Bu hatırlatmanın amacı da hem muhatabı Allah’ın kudretinin büyüklüğü hakkında bilgilendirip iman etmesini veya inancını güçlendirmesini sağlamak hem de onu bu lütuflarından dolayı Allah’a minnet ve şükran hisleriyle ibadet etmeye, buyruklarına göre yaşamaya yöneltmektir.

Kaynak :  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 557
 

ثُمَّ شَقَقْنَا الْاَرْضَ شَقاًّۙ


ثُمَّ  tertip ve terahi ifade eden atıf harfidir.  ثُمَّ  edatı mertebe açısından terahi manasınadır. Yani; aralıklarla, zaman içinde serpiştirilerek peyderpey olabilecek durumları bildirmektedir.  

Matuf ve matufun aleyh arasında hem sıra olduğunu hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir sürenin bulunduğunu gösterir. Süre bakımından  فَ  harfinin zıttıdır.  ثُمَّ  ile yapılan atıfta matuf ve matufun aleyh yer değiştiremez. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi) 

شَقَقْنَا  sükun üzere mebni mazi fiildir.  نَا  mütekellim zamiri fail olarak mahallen merfûdur.  الْاَرْضَ  mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur.  شَقاًّ  mef’ûlun mutlak olup fetha ile mansubdur. 

Mef’ûlu mutlak: Fiil ile aynı kökten gelen masdardır. Mef’ûlu mutlak harf-i cer almaz. Harf-i cer alırsa hal olur. Mef’ûlu mutlak cümle olmaz. Mef’ûlu mutlak üçe ayrılır:

1. Tekid (Kuvvetlendirmek) İçin: Fiilin manasını kuvvetlendirir. Masdar olur. Daima müfreddir. Fiilinden sonra gelir. Türkçeye “muhakkak, şüphesiz, gerçekten, çok, iyice, öyle ki” diye tercüme edilir.

2. Nev’ini (Çeşidini) Belirtmek İçin: Fiilin nasıl meydana geldiğini ve nev’ini bildirir. Nev’ini bildiren mef’ûlu mutlak umumiyetle sıfat veya izafet terkibi halinde gelir. Tesniye ve cemi de olabilir. Fiilinin önüne geçebilir. Türkçeye “gibi, şeklinde, aynen, tıpkı, tam” diye tercüme edilir.

3. Adedini (Sayısını) Belirtmek İçin: Failin yaptığı işin sayısını belirtir. Adedini belirten mef’ûlu mutlak  فَعْلَةً  vezninden gelen bina-ı (masdar-ı) merreden yapılır.

مَرَّةً  kelimesi de mef’ûlu mutlak olur. Fiilinin önüne geçebilir. Türkçeye “kere, defa” diye tercüme edilir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
 

ثُمَّ شَقَقْنَا الْاَرْضَ شَقاًّۙ


Tertip ve terahî ifade eden  ثُمَّ  atıf harfiyle, önceki ayete atfedilmiştir. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. Cümleler arasında manen ve lafzen mutabakat mevcuttur.

Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber talebî kelamdır.

Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Halidî, Vakafât, S.107) 

Fiilin azamet zamirine isnadı tazim ifade eder.

Mef’ûlü mutlak olan  شَقاًّۙ , cümleyi tekid etmiştir. 

شَقَقْنَا - شَقاًّ  kelimeleri arasında iştikak cinas-ı ve reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır.

[Sonra yeri yarmakla yardık] bitki yahut sabanla, yarmayı kendine isnad etmesi, fiilin sebebine isnadı kabilindendir (sebep Allah'tır). (Beyzâvî)