İnşikak Sûresi 11. Ayet

فَسَوْفَ يَدْعُوا ثُبُوراًۙ  ...

“Helâk!” diye bağıracak ve alevli ateşe girecektir.  (11 - 12. Ayetler Meali)
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 فَسَوْفَ sonra yakında
2 يَدْعُو o çağıracak د ع و
3 ثُبُورًا ölümü ث ب ر
 

فَسَوْفَ يَدْعُوا ثُبُوراًۙ


فَ  harfi,  اَمَّا ‘nın cevabının başına gelen rabıta harfidir.  سَوْفَ  gelecek zamana işaret eder. Alimler bu edatı tesvif -erteleme diye  isimlendirmişlerdir. Vaat veya tehdit bulunan yani istenen veya hoşlanılmayan bir fiile delalet eden bir muzari fiilin  başına geldiklerinde tekid-vurgu olurlar.  

فَسَوْفَ يَدْعُوا ثُبُوراً  cevap cümlesi mübteda  مَنْ ‘nin haberi olarak mahallen merfûdur.

يَدْعُوا  mahzuf elif üzere damme ile merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ‘dir. ثُبُوراً  mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur.

 

فَسَوْفَ يَدْعُوا ثُبُوراًۙ


Cümleye dahil olan  فَ ,  harfi, önceki ayetteki  اَمَّا ‘nın cevabının başına gelen rabıta harfidir.  سَوْفَ  ile tekid edilmiş, müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber talebî kelamdır. Şartın cevabı olan bu cümle, aynı zamanda mübtedanın haberidir. Haberin muzari fiil sıygasında cümle olarak gelmesi hükmü takviye  hudûs, istimrar ve teceddüt ifade eder. Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.

Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

Şart ve cevap cümlelerinden müteşekkil terkip,, şart üslubunda faide-i haber talebî kelamdır. Haber cümlesi yerine şart üslubunun tercih edilmesi, şart üslubunun daha beliğ ve etkili olmasındandır.

سَوْفَ  gelecek zamana işaret eder. Alimler bu edatı tesvif (erteleme) diye isimlendirmişlerdir. Vaat veya tehdit bulunan, yani istenen veya hoşlanılmayan bir fiile delalet eden bir muzari fiilin başına geldiklerinde tekid (vurgu) olurlar.

İbnu Bâşbâz:  سَوْفَ  kelimesi çoğunlukla, tehdit ve vaîd ifade eden sözlerde, سَ  de vaat ifade eden cümlelerde kullanılır.  سَوْفَ  bazan vaat ifade eden cümlelerde,  سَ  de vaîd ifade eden cümlelerde bazan kullanılır, der. (İtkan c.1 s.447) 

ثُبُوراً  kelimesi fiilin mef’ûlüdür. Kelimenin tenvinli gelişi nev ve kesret ifade eder. Durumun vehametini vurgular. 

فَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ بِيَم۪ينِه۪ فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَاباً يَس۪يراًۙ  cümlesiyle,  اَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ وَرَٓاءَ ظَهْرِه فَسَوْفَ يَدْعُوا ثُبُوراًۙ cümlesi arasında mukabele sanatı vardır.

İleride helaki, ölümü çağıracak, ölümü temenni edecek ve  يا ثُبُورهُ  diyecek ki, o da helaktır. (Beyzâvî) 

Bu gibi kelimelerle ifade edilen nida;  التَّحَسُّرِ  ve  التَّوَجُّعِ (üzüntü ve acıyı) ifade etmek için kullanılır. (Âşûr)