وَيُحِقُّ اللّٰهُ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِه۪ وَلَوْ كَرِهَ الْمُجْرِمُونَ۟
وَيُحِقُّ اللّٰهُ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِه۪ وَلَوْ كَرِهَ الْمُجْرِمُونَ۟
Fiil cümlesidir. وَ atıf harfidir. يُحِقُّ merfû muzari fiildir. اللّٰهُ lafza-i celâli, fail olup lafzen merfûdur.
الْحَقَّ mef’ûlu mutlak olup fetha ile mansubdur.
Mef’ûlu mutlak: Fiil ile aynı kökten gelen masdardır. Mef’ûlu mutlak harf-i cer almaz. Harf-i cer alırsa hal olur. Mef’ûlu mutlak cümle olmaz. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
بِكَلِمَاتِه۪ car mecruru يُحِقُّ fiiline müteallıktır. Muttasıl zamir ه۪ muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
وَ haliyyedir. لَوْ gayr-ı cazim şart harfidir. Cümleye muzâf olur. كَرِهَ şart fiili olup fetha üzere mebni mazi fiildir.
الْمُجْرِمُونَ fail olup ref alameti وَ ’dır. Cemi müzekker kelimeler harfle îrablanır.
الْمُجْرِمُونَ sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan if’al babının ism-i failidir.
İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
وَيُحِقُّ اللّٰهُ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِه۪ وَلَوْ كَرِهَ الْمُجْرِمُونَ۟
Ayetin ilk cümlesi, önceki cümleye matuf olup, müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber talebî kelamdır. الْحَقَّ kelimesi mef’ûlu mutlaktır. Manayı tekid etmiştir.
Müsnedün ileyhin bütün esma-i hüsnaya ve kemâl sıfatlara şamil olan lafza-i celâlle marife olması telezzüz, teberrük ve haşyet duyguları uyandırmak içindir. Ayette mütekellim Allah Teâlâ olduğu halde اللّٰهِ isminin zikredilmesi tecrîd sanatıdır.
يُحِقُّ - الْحَقَّ kelimeleri arasında cinas-ı iştikak ve reddü'l-acüz ale's-sadr sanatları vardır.
بِكَلِمَاتِه۪ izafetinde Allah Teâlâ’ya ait zamire muzâf olması كَلِمَاتِ ’ye şan ve şeref kazandırmıştır.
Bu cümlede zamir olarak gelmesi gerekirken açıkça zahir olarak lafza-i celâlin gelmesi, nefislerindeki mehabeti terbiye etmek içindir. بِكَلِمَاتِه۪ deki بِ sebebiyyedir. (Âşûr)
كَلِمَاتِ , Allah Teâlâ’nın yaratma kudreti ile alakalı müstear lafızdır. İradesine ve ilmine uygun olarak devam eden tekvini ifade eder. Bu çok şık bir istiaredir. Çünkü bu alaka; mananın idrakini sağlayan ve mütekellimin iradesine ve ilmine delalet eden kelama benzetilmiştir. (Âşûr)
بِكَلِمَاتِه۪ [Allah, sözleriyle] yani emir ve hükümleriyle وَيُحِقُّ اللّٰهُ الْحَقَّ [gerçeğin gerçekliğini ortaya çıkarır;] hakkı kalıcı kılar. (Keşşâf)
Hal وَ ’ı ile gelen son cümlede لَوْ, vasıl içindir yani sonraki manaya bağlantıdır. (Âşûr)
Sebat, temekkün ve istikrar ifade eden mazi fiil cümlesi, faide-i haber ibtidaî kelamdır.
الْمُجْرِمُونَ۟ ; suçlu demektir. جرم, kesip kopardı demektir. جريم, dalından koparıldığı için kuruyup kötü olan hurma demektir. مجرم, özünden kopan, haktan ayrılan kişi demektir.
الْمُجْرِمُونَ۟ ve كَرِهَ kelimeleri arasında mürâât-ı nazîr sanatı vardır.