وَمَا تَسْـَٔلُهُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۜ اِنْ هُوَ اِلَّا ذِكْرٌ لِلْعَالَم۪ينَ۟
وَمَا تَسْـَٔلُهُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۜ
وَ atıf harfidir. Matuf ve matufun aleyhin hükümde ortak olduğunu belirtir. İkisi arasında tertip olduğunu göstermez. Vav ile yapılan atıfta matuf ve matufun aleyh yer değiştirebilir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
مَا nefy harfi olup olumsuzluk manasındadır. تَسْـَٔلُ merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri أنت ’dir.
Muttasıl zamir هُمْ mef’ûlu bih olarak mahallen mansubdur.
عَلَيْهِ car mecruru اَجْرٍ ’nin mahzuf haline müteallıktır.
مِنْ harfi ceri zaiddir. اَجْرٍ lafzen mecrur, mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.
اِنْ هُوَ اِلَّا ذِكْرٌ لِلْعَالَم۪ينَ۟
اِنْ nefy harfi olup olumsuzluk manasındadır. Munfasıl zamir هُوَ mübteda olarak mahallen merfûdur.
اِلَّا hasr edatıdır. ذِكْرٌ mübtedanın haberi olup lafzen merfûdur. لِلْعَالَم۪ينَ car mecruru ذِكْرٌ ’nun mahzuf sıfatına müteallıktır.
الْعَالَم۪ينَ kelimesi sülâsî mücerred olan علم fiilinin ism-i failidir.
İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
وَمَا تَسْـَٔلُهُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۜ
Cümle önceki ayete وَ ’la atfedilmiştir. Menfi muzari fiil sıygasında lâzım-ı faide-i haber ibtidaî kelamdır. Muzari fiil sıygasında gelmesi cümleye teceddüt, istimrar ve tecessüm anlamları katmıştır.
اَجْرٍ ’deki tenvin kıllet içindir. “Hiçbir ücret” anlamındadır. Nefy siyakta nekre umuma işaret eder. مِنْ harfi de istiğrak manasıyla bu anlamı pekiştirir.
وَمَا تَسْـَٔلُهُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍ [Kur’an’a karşılık bir ücret istemiyorsun.] cümlesinde muzâf hazf edilmiştir. وَمَا تَسْـَٔلُهُمْ على التپلغ القرآنِ من أچر [Kur’an’ın tebliğine karşılık onlardan bir ücret istemiyorsun] demektir. (Safvetu't Tefasir)
اِنْ هُوَ اِلَّا ذِكْرٌ لِلْعَالَم۪ينَ۟
Ta’liliyye olarak fasılla gelmiştir. Kasrla tekid edilmiş isim cümlesidir. Faide-i haber inkârî kelamdır.
Nefy harfi اِنْ ve istisna edatı اِلَّا ile oluşan kasr mübteda ve haber arasındadır. Kasr-ı mevsuf ale’s-sıfattır. هُوَ mevsuf/maksûr, ذِكْرٌ sıfat/maksûrun aleyhtir.
Yani o, alemler için sadece öğüttür. Öğüt olmak dışındaki bütün özellikleri olumsuzlanmıştır. İzafî kasrdır.
İsim cümleleri sübut ifade eder. Asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karînelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
Anlatılanların, alemler için sadece bir öğüt olduğunu ifade eden ta’lil cümlesi, açıklama maksatlı ıtnâbtır.