اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍ اٰمِن۪ينَ
اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍ اٰمِن۪ينَ
Cümle mahzuf sözün mekulü’l-kavlidir. Takdiri يقال لهم [Onlara … denir.] şeklindedir.
Fiil cümlesidir. اُدْخُلُو fiili نَ ‘nun hazfıyla mebni emir fiildir. Zamir olan çoğul و ‘ı fail olup mahallen merfûdur.
Muttasıl zamir هَا mef’ûlün bih olarak mahallen mansubdur. بِسَلَامٍ car mecruru muttasıl zamir olan failin mahzuf haline müteallıktır.
اٰمِن۪ينَ ikinci hal olup nasb alameti ي ‘dir. Cemi müzekker salim kelimeler harf ile îrablanırlar.
Hal, cümlede failin, mef’ûlün veya her ikisinin durumunu bildiren lafızlardır (kelime veya cümle). Hal, “nasıl?” sorusunun cevabıdır. Halin durumunu açıkladığı kelimeye “zül-hal” veya “sahibu’l-hal” denir. Umumiyetle hal nekre, sahibu’l-hal marife olur. Hal mansubdur. Türkçeye “…rek, …rak, …dığı, halde, iken, olduğu halde” gibi ifadelerle tercüme edilir. Sahibu’l-hal açık isim veya zamir olduğu gibi müstetir (gizli) zamir de olabilir. Hali sahibu’l-hale bağlayan zamire rabıt zamiri denir. Bu zamir bariz (açık), müstetir (gizli) veya mahzuf (hazf edilmiş) olarak gelir.
Hal sahibu’l-hale ya و (vav-ı haliye) ya zamirle veya her ikisi ile bağlanır. Hal üçe ayrılır: 1. Müfred olan hal (Müştak veya camid), 2. Cümle olan hal (İsim veya fiil), 3. Şibh-i cümle olan hal (Harf-i cerli veya zarflı isim).
Burada hal müfred olarak gelmiştir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
اٰمِن۪ينَ kelimesi; sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan if’al babının ism-i failidir.
İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimedir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍ اٰمِن۪ينَ
Fasılla gelen ayette îcâz-ı hazif sanatı vardır. Emir üslubunda talebî inşâî isnad olan اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍ اٰمِن۪ينَ cümlesi, takdiri يقال لهم [Onlara … denir.] olan fiilin mekulü’l-kavlidir.
Emir üslubunda gelmiş olmasına rağmen ibaha ve ikram amacı taşıyan cümle mecaz-ı mürsel mürekkebtir.
اُدْخُلُو emir fiili; ikram için gelebilir. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
بِسَلَامٍ - اٰمِن۪ينَ kelimeleri arasında mürâât-ı nazîr sanatı vardır.
بِسَلَامٍ ibaresi اُدْخُلُو fiilinin failinin haline mütealliktir.
بِ harf-i ceri, musahabe içindir. (Âşûr)
اٰمِن۪ينَ , hal-i müekkide olarak ıtnâbtır. Cümlenin manası onsuz da anlaşılan müekked hal, cümlenin anlamını tekid etmek amacını güder.
اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍ [Oraya selametle girin] cümlesinde hazif yoluyla îcâz vardır. ‘’Onlara, oraya selametle girin denilir’’ demektir. (Safvetü’t Tefâsîr)
Bu söz, Allah Teâlâ’ya ait olabileceği gibi, melekler tarafından söylenmiş olması da muhtemeldir. (Fahreddin er-Râzî)