Hicr Sûresi 46. Ayet

اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍ اٰمِن۪ينَ  ...

Onlara, “Girin oraya esenlikle, güven içinde” denilir.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 ادْخُلُوهَا oraya girin د خ ل
2 بِسَلَامٍ esenlikle س ل م
3 امِنِينَ güven içinde ا م ن
 
Bundan önceki üç âyette şeytanın kışkırtma ve saptırmasına kapılarak azgınlaşanların, günahlarının derecesine göre yedi grup halinde cehennemin yedi kapısından içeri atılacakları bildirilmişti. Bu âyetlerde ise Allah’a karşı saygısızlıktan sakınan samimi müminlerin, esenlik ve güvenlik içinde cennete girmelerinin müjdeleneceği, cennet bahçelerinde, pınar başlarında her türlü korku, kaygı, yorgunluk gibi fiziksel ve psikolojik problemlerden korunmuş, kezâ kin ve düşmanlık gibi ahlâkî kusurlardan kalpleri arındırılmış olarak dostluk ve kardeşlik içinde bulunacakları bildirilmekte ve böylece bir bakıma, insanların, şeytanın aldatmalarına kapılmaları halinde ebedî hayatlarında neleri kaybedecekleri de hatırlatılmış bulunmaktadır.

Kaynak :Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 354
 

اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍ اٰمِن۪ينَ

 

Cümle mahzuf sözün mekulü’l-kavlidir. Takdiri  يقال لهم  [Onlara … denir.] şeklindedir.

Fiil cümlesidir. اُدْخُلُو  fiili  نَ ‘nun hazfıyla mebni emir fiildir. Zamir olan çoğul  و ‘ı fail olup mahallen merfûdur.

Muttasıl zamir  هَا  mef’ûlün bih olarak mahallen mansubdur.  بِسَلَامٍ  car mecruru muttasıl zamir olan failin mahzuf haline müteallıktır.

اٰمِن۪ينَ  ikinci hal olup nasb alameti  ي ‘dir. Cemi müzekker salim kelimeler harf ile îrablanırlar. 

Hal, cümlede failin, mef’ûlün veya her ikisinin durumunu bildiren lafızlardır (kelime veya cümle). Hal, “nasıl?” sorusunun cevabıdır. Halin durumunu açıkladığı kelimeye “zül-hal” veya “sahibu’l-hal” denir. Umumiyetle hal nekre, sahibu’l-hal marife olur. Hal mansubdur. Türkçeye “…rek, …rak, …dığı, halde, iken, olduğu halde” gibi ifadelerle tercüme edilir. Sahibu’l-hal açık isim veya zamir olduğu gibi müstetir (gizli) zamir de olabilir. Hali sahibu’l-hale bağlayan zamire rabıt zamiri denir. Bu zamir bariz (açık), müstetir (gizli) veya mahzuf (hazf edilmiş) olarak gelir.

Hal sahibu’l-hale ya  و  (vav-ı haliye) ya zamirle veya her ikisi ile bağlanır. Hal üçe ayrılır: 1. Müfred olan hal (Müştak veya camid), 2. Cümle olan hal (İsim veya fiil), 3. Şibh-i cümle olan hal (Harf-i cerli veya zarflı isim). 

Burada hal müfred olarak gelmiştir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi) 

اٰمِن۪ينَ  kelimesi; sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan if’al babının ism-i failidir.

İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimedir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

 

اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍ اٰمِن۪ينَ

 

Fasılla gelen ayette îcâz-ı hazif sanatı vardır. Emir üslubunda talebî inşâî isnad olan  اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍ اٰمِن۪ينَ  cümlesi, takdiri  يقال لهم  [Onlara … denir.] olan fiilin mekulü’l-kavlidir.  

Emir üslubunda gelmiş olmasına rağmen ibaha ve ikram amacı taşıyan cümle mecaz-ı mürsel mürekkebtir. 

اُدْخُلُو  emir fiili; ikram için gelebilir. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

بِسَلَامٍ  -  اٰمِن۪ينَ  kelimeleri arasında mürâât-ı nazîr sanatı vardır.

بِسَلَامٍ  ibaresi  اُدْخُلُو  fiilinin failinin haline mütealliktir.

بِ  harf-i ceri, musahabe içindir. (Âşûr)

اٰمِن۪ينَ , hal-i müekkide olarak ıtnâbtır. Cümlenin manası onsuz da anlaşılan müekked hal, cümlenin anlamını tekid etmek amacını güder.

اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍ  [Oraya selametle girin] cümlesinde hazif yoluyla îcâz vardır. ‘’Onlara, oraya selametle girin denilir’’ demektir. (Safvetü’t Tefâsîr)

Bu söz, Allah Teâlâ’ya ait olabileceği gibi, melekler tarafından söylenmiş olması da muhtemeldir. (Fahreddin er-Râzî)