Hicr Sûresi 89. Ayet

وَقُلْ اِنّ۪ٓي اَنَا النَّذ۪يرُ الْمُب۪ينُۚ  ...

De ki: “Gerçekten ben, apaçık bir uyarıcıyım.”
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَقُلْ ve de ki ق و ل
2 إِنِّي ben ancak
3 أَنَا ben
4 النَّذِيرُ bir uyarıcıyım ن ذ ر
5 الْمُبِينُ apaçık ب ي ن
 
Hz. Peygamber’e, kendisinin açık bir uyarıcı olduğunu insanlara bildirmesi emredilmektedir. Onun hem bir uyarıcı olduğu hem de uyardığı hususların doğruluğu açık ve kesindir. Allah, başlangıçtan itibaren sahih itikad, yüksek ahlâk ve güzel yaşayış konularında insanları aydınlatıp aksine hareket edenlerin dünyada ve âhirette karşılaşacakları sıkıntıları, acıları kendilerine açıkça bildiren uyarıcılar göndermiştir. Hz. Muhammed’in de bunlardan olduğunda kuşku yoktur. Âyet, ona bu gerçeği insanlara bildirmesini emretmekte ve dolaylı olarak, insanların da bu uyarıcıya kulak vermeleri gerektiğine, aksi halde uyarı konusu olan dünyevî yıkım ve âhiret azabının –yukarıda anılan eski kavimlere olduğu gibi– bunların da başlarına gelirse bunun hak edilmiş bir âkıbet olacağına işaret etmektedir.

Kaynak :Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 370-371
 
Riyazus Salihin, 165 Nolu Hadis
Câbir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu:
“Benim ve sizin durumunuz, ateş yakıp da, ateşine cırcır böcekleri ve pervaneler düşmeye başlayınca, onlara engel olmaya çalışan adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten korumak için kuşaklarınızdan tutuyorum, siz ise benim elimden kurtulmaya, ateşe girmeye çalışıyorsunuz.”
Müslim, Fezâil 19. Ayrıca bk. (Buhârî, Rikâk 26; Tirmizî, Edeb 82)
 

وَقُلْ اِنّ۪ٓي اَنَا النَّذ۪يرُ الْمُب۪ينُۚ

 

Fiil cümlesidir. وَ  atıf harfidir.  قُلْ  sükun üzere mebni emir fiildir. Faili müstetir olup takdiri  أنت ’dir.

Mekulü’l-kavli  اِنّ۪ٓي اَنَا النَّذ۪يرُ الْمُب۪ينُ  cümlesidir. قُلْ  fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.

اِنَّ  tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir. İsmini nasb haberini ref eder.

ي  mütekellim zamiri  اِنَّ ’nin ismi olup mukadder fetha ile mansubdur.

اَنَا النَّذ۪يرُ الْمُب۪ينُ  cümlesi  اِنَّ ’nin haberi olarak mahallen merfûdur.

Munfasıl zamir  اَنَا  mübteda olarak mahallen merfûdur. 

النَّذ۪يرُ  kelimesi mübtedanın haberi olup lafzen merfûdur.  الْمُب۪ينُ  ikinci haber veya النَّذ۪يرُ kelimesinin sıfatıdır. Lafzen merfûdur.

النَّذ۪يرُ  kelimesi, mübalağalı ism-i fail kalıbındandır. Bu kalıp bu vasfın mevsufta sürekli varlığına, sıfatın, mevsufun bir parçası gibi ondan ayrılmayan bir özelliği olduğuna işaret eder.

Mübalağalı ism-i fail: Bir varlıkta bir niteliğin aşırı derecede bulunduğunu gösteren, fiilden türeyen, sıfat cinsinden isimlerdir. Mübalağalı ism-i failler Allah için kullanılırsa sıfat, insanlar için kullanılırsa mübalağa ya da lakap olurlar. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

مُب۪ينٌ  sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan if’al babının ism-i failidir.

İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimedir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

 

وَقُلْ اِنّ۪ٓي اَنَا النَّذ۪يرُ الْمُب۪ينُۚ

 

 

Ayet  وَ ’la  önceki ayetteki  لَا تَمُدَّنَّ عَيْنَيْكَ  cümlesine atfedilmiştir. Emir üslubunda talebî inşâî isnaddır.

Ayet, Hz. Peygamberin Rabbinden kendisine söylenen her sözü iletmesini ifade eden  قُلْ  emri ile başlamıştır. Ayetin başında bu emrin bulunması mekûlu-l kavlin Allah katında bir önemi, şanı ve ciddiyeti bulunduğuna işaret eder. 

Mekulü’l-kavl olan  اِنّ۪ٓي اَنَا النَّذ۪يرُ الْمُب۪ينُ  cümlesi,  اِنَّ, fasıl zamiri ve kasr üslubuyla tekid edilmiş faide-i haber inkârî kelamdır.

النَّذ۪يرُ  birinci haber,  الْمُب۪ينُ  ikinci haber veya النَّذ۪يرُ  kelimesinin sıfatıdır.

Müsnedin  الْ  takısıyla marife gelmesi kasr ifade eder. Haberin mübtedaya has olduğu kesin bir dille belirtilmiştir. Ayrıca müsnedin  الْ  takısıyla marife gelişi, bu vasfın mübtedada kemâl derecede olduğunu ifade eder. 

Yalnızca bir isim cümlesi bile devam ve sübut ifade ettiğinden,  اِنَّ, isim cümlesi, fasıl zamiri ve tahsis olmak üzere birden çok tekid içeren bu ve benzeri cümleler çok muhkem/sağlam cümlelerdir.

اَنَا, mübteda ve haber arasında gelmiş fasıl zamiridir. Tekid ifade eder.

الْمُب۪ينُ  kelimesi, hem “aslında açık, apaçık” manasında, hem de “başkaları için açıklayıcı, iletici” manasındadır. 

[De ki: Şüphesiz ben apaçık uyarıcıyım.] Açıklama ve delille sizi uyarıyorum ki iman etmediğiniz takdirde size Allah’ın azabı inecektir. (Beyzâvî)

Cenab-ı Hakk, النَّذ۪يرُ  kelimesinin peşinden  الْمُب۪ينُ  sözünü getirmiştir ki bu, Hz. Muhammed’in, bütün bu hususlarda, yeterli ve tam bir açıklamada, beyanatta bulunduğunu; onun, eksiksiz deliller getirmiş olduğunu ifade eder. (Fahreddin er-Râzî)