وَقَالُوا لَنْ نُؤْمِنَ لَكَ حَتّٰى تَفْجُرَ لَنَا مِنَ الْاَرْضِ يَنْبُوعاًۙ
Nebe'a نَبْعٌ : نبع pınardan suyun kaynayıp çıkması ve gözden yaşların akması demektir. يَنْبُوعٌ sözcüğü ise kendisinden su kaynayıp çıkan pınar ve yaş akan göz anlamında kullanılır. Çoğulu يَنابِيع şeklinde gelir. (Müfredat)
Kuran’ı Kerim’de sadece isim olarak 2 ayette geçmiştir. (Mucemul Müfehres) Türkçede kullanılan şekli menbâdır. (Kuranı Anlayarak Okuma Rehberi)
وَقَالُوا لَنْ نُؤْمِنَ لَكَ حَتّٰى تَفْجُرَ لَنَا مِنَ الْاَرْضِ يَنْبُوعاًۙ
Fiil cümlesidir. وَ atıf harfidir. قَالُوا damme üzere mebni mazi fiildir. Zamir olan çoğul و ’ı fail olup mahallen merfûdur.
Mekulü’l-kavli, لَنْ نُؤْمِنَ ‘dir. قَالُوا fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.
لَنْ muzariyi nasb ederek manasını olumsuz istikbale çeviren harftir. Tekid ifade eder. نُؤْمِنَ mansub muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri نحن ’dur.
حَتّٰى gaye bildiren cer harfidir. تَفْجُرَ muzari fiilini gizli اَنْ ile nasb ederek anlamını masdara çevirmiştir.
اَنْ harfi altı yerde gizli olarak gelebilir: 1) Harf-i cer olan (حَتّٰٓى)’dan sonra 2) Atıf olan اَوْ ’den sonra 3) Lam-ı cuhûddan sonra 4) Lam-ı ta’lîlden (sebep bildiren لِ) sonra 5) Vav-ı maiyye (وَ)’den sonra 6) Sebep fe (فَ)’sinden sonra. Burada harf-i cer olan (حَتّٰٓى)’dan sonra sonra geldiği için gizlenmiştir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
اَنْ ve masdar-ı müevvel, cer mahallinde نُؤْمِنَ fiiline müteallıktır.
تَفْجُرَ mansub muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri أنت ‘dir. لَنَا car mecruru تَفْجُرَ fiiline müteallıktır.
مِنَ الْاَرْضِ car mecruru تَفْجُرَ fiiline müteallıktır. يَنْبُوعاً mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur.
وَقَالُوا لَنْ نُؤْمِنَ لَكَ حَتّٰى تَفْجُرَ لَنَا مِنَ الْاَرْضِ يَنْبُوعاًۙ
وَ istînâfiyyedir veya önceki ayetteki … فَاَبٰٓى اَكْثَرُ النَّاسِ cümlesine matuftur. Ayet, müspet mazi fiil sıygasında lazım-ı faide-i haber ibtidaî kelamdır.
قَالُوا fiilinin mekulü’l-kavli olan لَنْ نُؤْمِنَ لَكَ حَتّٰى تَفْجُرَ لَنَا مِنَ الْاَرْضِ يَنْبُوعاًۙ cümlesi, menfi muzari fiil sıygasında lâzım-ı faide-î haber talebî kelamdır.
İnanmayanların sözleri olan mekulü’l-kavl, لَنْ edatıyla tekid edilmiştir. لَنْ, muzarinin başına gelen ve onu nasb ederek manasını müstakbel olumsuza çeviren bir edattır.
حَتّٰى da muzarinin başına gelerek onu gizli اَنْ ‘le nasb eden, gaye bildiren edattır.
Akabindeki تَفْجُرَ لَنَا مِنَ الْاَرْضِ يَنْبُوعاًۙ cümlesiyle birlikte نُؤْمِنَ fiiline müteallıktır.
Mef’ûl olan يَنْبُوعاًۙ ’daki tenvin nev ifade eder.
يَنْبُوعاًۙ, suyu akmayan pınardır, يفعول veznindedir, نبع الماء deyiminden gelir ki su dolmaktır. (Beyzâvî)