قَالُوا يَا وَيْلَنَٓا اِنَّا كُنَّا ظَالِم۪ينَ
قَالُوا يَا وَيْلَنَٓا اِنَّا كُنَّا ظَالِم۪ينَ
Fiil cümlesidir. قَالُوا damme üzere mebni mazi fiildir. Zamir olan çoğul و ’ı fail olup mahallen merfûdur.
يَا وَيْلَنَٓا cümlesi itiraziyyedir. يَا nida harfidir. وَيْلَنَٓا münadadır. Mütekellim zamir نَا muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
Mekulü’l-kavli اِنَّا كُنَّا ظَالِم۪ينَ ’dir. قَالُوا fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.
اِنَّ tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir, ismini nasb haberini ref eder. نَا mütekellim zamiri اِنَّ ’nin ismi olarak mahallen mansubdur.
كُنَّا ’nın dahil olduğu isim cümlesi اِنَّ ’nin haberi olarak mahallen merfûdur.
كُنَّا nakıs, mebni mazi fiildir. İsim cümlesinin önüne geldiğinde, ismini ref haberini nasb eder. نَا mütekellim zamiri كُنَّا ’nın ismi olarak mahallen merfûdur.
ظَالِم۪ينَ kelimesi كُنَّا ’nın haberi olup nasb alameti ي ’dir. Cemi müzekker salim kelimeler harfle îrablanır.
ظَالِم۪ينَ kelimesi sülasi mücerredi ظلم olan fiilin ism-i failidir.
İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
قَالُوا يَا وَيْلَنَٓا اِنَّا كُنَّا ظَالِم۪ينَ
İstînâfiyye olarak fasılla gelen ayetin fasıl sebebi şibh-i kemâli ittisaldir. Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. قَالُوا fiilinin mekulü’l-kavli olan يَا وَيْلَنَٓا اِنَّا كُنَّا ظَالِم۪ينَ cümlesi, nida üslubunda talebî inşâî isnaddır. Cümle beddua manasında olduğu için mecaz-ı mürsel mürekkebdir.
يَا ’nın tenbih, وَيْلَ ’in mahzuf fiilin mef'ûlu mutlakı olması da caizdir.
وَيْلَ, elem verici azap, şerlerin en kötüsüdür. Tahkir ifade eder.
Nidanın cevabı olan اِنَّا كُنَّا ظَالِم۪ينَ cümlesi, اِنَّ ile tekid edilmiş sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır. Haberi, كَانَ ’nin dahil olduğu isim cümlesidir. كَانَ ’nin haberi olan ظَالِم۪ينَ ’nin, ism-i fail kalıbıyla gelmesi durumun devamlılığına işaret etmiştir. İsm-i fail sübuta, istikrara ve sıfatın mevsufa olan bağlılığına delalet eder.
كَان ’nin haberi isminin içine karışır ve adeta onun mahiyetinden bir cüz olur. (Muhammed Ebu Musa, Hâ-Mîm Sureleri Belâğî Tefsiri 5, Duhan s.124)
Pişmanlıklarını ifade ederken kullandıkları üslup, pişmanlık derecelerini göstermek bakımından dikkate değerdir. Cümlenin müsnedine كَانَ ’yi dahil etmeleri, mütekellim zamirini tekrarlamaları, kendi kendilerine beddua etmeleri bunun delilidir.
Kendilerini zalim diye nitelemeleri, وَيْلَ ’le (kendilerine beddua etmekle) uyumlu olmuştur.