Mü'minûn Sûresi 26. Ayet

قَالَ رَبِّ انْصُرْن۪ي بِمَا كَذَّبُونِ  ...

(Nûh), “Rabbim! Beni yalanlamalarına karşı bana yardım et!” dedi.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 قَالَ (Nuh) dedi ki ق و ل
2 رَبِّ Rabbim ر ب ب
3 انْصُرْنِي bana yardım et ن ص ر
4 بِمَا karşısında
5 كَذَّبُونِ yalanlamaları ك ذ ب
 
Kavminin inkârcı önderlerinin haksız iddia ve iftiralarla davetini engellemeleri karşısında Hz. Nûh’un Allah’tan yardım dilemesi üzerine bütün kitaplı dinlerde ve genel olarak çeşitli toplumların kültüründe yer alan meşhur tûfan olayı gerçekleşti (Nûh tûfanı hakkındaki âyetlerin yorumu ve olay hakkında bilgi için bk. Hûd 11/36-49) Hz. Nûh’un, hem şahsı hem de beraberindekiler adına yaptığı duasında Allah’ın kendisini “bereketli bir yer”e indirmesini dilerken, gemide bulunanların güvenlik ve rahatlığını veya yolculuğun bitiminde inecekleri yerin güvenli ve bereketli olmasını kastetmiş olabileceği yönünde açıklamalar yapılmıştır (meselâ bk. Zemahşerî, III, 46-47; Râzî, XXIII,95). Bizce bu duayı, sınırlamadan âyette olduğu şekliyle anlamak daha isabetli olacaktır. Bu, aynı zamanda her müminin bir yere yerleşirken, yolculuk yaparken tekrar etmesinde fayda bulunan anlamlı bir dua örneğidir. 
 

قَالَ رَبِّ انْصُرْن۪ي بِمَا كَذَّبُونِ

 

Fiil cümlesidir. قَالَ  fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ‘dir.

Mekulü’l-kavli,  رَبِّ انْصُرْن۪ي ‘dir.  قَالَ  fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.

Nida harfi mahzuftur. Münada olan  رَبَّ  muzâftır. Kelimenin sonundaki kesra muzâfun ileyhten ivazdır. Mütekellim  يَ ’sı mahzuftur.  

انْصُرْن۪ي  sükun üzere mebni emir fiildir. Faili müstetir olup takdiri  أنت ‘dir. Sonundaki  نِ  vikayedir. Mütekellim zamiri  ي  mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.  بِ  sebebiyyedir. 

مَا  ve masdar-ı müevvel,  بِ  harf-i ceriyle birlikte  انْصُرْن۪ي  fiiline mütealliktir. 

كَذَّبُونِ  damme üzere mebni mazi fiildir. Zamir olan çoğul  و ’ı fail olup mahallen merfûdur. Sonundaki  نِ  vikayedir. Esre ise mahzuf mütekellim zamirinden ivazdır. Hazf edilen  يَ  ise mef‘ûlun bih olarak mahallen mansubdur. Burada bu  ي  harfinin mahzuf olduğuna işaret etmek için fiilin sonunda bulunan  نِ  harfinin harekesi esre gelmiştir. 

كَذَّبُونِ  sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Fiil tef’il babındandır. Sülâsîsi  كذب ’dir.

Bu bab, fiile çokluk (fiilin, failin veya mef‘ûlun çokluğu), bir tarafa yönelme, mef'ûlü herhangi bir vasfa nispet etmek, gidermek, bir terkibi kısaltmak, eylemin belli bir zaman diliminde meydana gelmesi, özneyi fiilin türediği şeye benzetmek, sayruret, isimden fiil türetmek, hazır olmak, bir şeyin aralıklarla tekrarlanması manalarını katar.

 

قَالَ رَبِّ انْصُرْن۪ي بِمَا كَذَّبُونِ

 

Ayet, müste’nefe cümlesi olarak fasılla gelmiştir. Müspet mazi fiil siygasında, faide-i haber ibtidaî kelamdır.

قَالَ  fiilinin mekulü’l-kavli ise nida üslubunda talebî inşaî isnaddır.

Cümlede îcâz-ı hazif sanatı vardır. Nida harfi ve muzâfun ileyhin hazfi, mütekellimin, münadaya yakın olma isteğine işarettir. Ayrıca bu izafet mütekellimin, Allah’ın rububiyet vasfına sığınma isteğini gösterir.

Nidanın cevabı olan  انْصُرْن۪ي بِمَا كَذَّبُونِ , emir üslubunda talebî inşaî isnaddır. Emir üslubunda gelmiş olmasına rağmen dua manasında olduğu için mecaz-ı mürsel mürekkebdir.

Harf-i cerle bilikte  انْصُرْن۪ي  fiiline müteallik masdar harfi  مَّا ’nın sılası olan  كَذَّبُونِ , müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. Ayetteki iki fiil de mazi sıygada gelmiştir.

Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Halidî, Vakafât, S.107)

كَذَّبُونِ  fiilinin sonunda mef’ûl olan mütekellim zamiri, fasılaya riayet için hazf edilmiştir. Kesra, zamirden ivazdır.

بِمَا كَذَّبُونِ  deki  بِ  dua manasında anlaşılan yardımın hali konumunda sebebiyyedir. Yani, onların inkârları sebebiyle bir yardım demektir. (Âşûr)