Mü'minûn Sûresi 55. Ayet

اَيَحْسَبُونَ اَنَّمَا نُمِدُّهُمْ بِه۪ مِنْ مَالٍ وَبَن۪ينَۙ  ...

Kendilerine bol bol verdiğimiz mal ve evlatla onların iyiliğine koştuğumuzu mu sanıyorlar? Hayır, onlar farkına varmıyorlar!  (55 - 56. Ayetler Meali)
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 أَيَحْسَبُونَ onlar sanıyorlar mı? ح س ب
2 أَنَّمَا ile
3 نُمِدُّهُمْ kendilerine verdiğimiz م د د
4 بِهِ
5 مِنْ
6 مَالٍ mal م و ل
7 وَبَنِينَ ve oğullar ب ن ي
 
Mekke’de müşrikler sosyal ve ekonomik bakımdan müslümanlardan daha güçlüydüler; bunu doğru yolda olduklarının bir kanıtı sayıyor ve hep böyle gideceğini zannediyorlardı. Halbuki bu imkânlar onlar için bir istidrâc idi, yani gerçeği görüp ona teslim olma niyetinde olmayanların günahlarını daha da arttıran bir belâ, bir musibet idi; fakat müşrikler ne bu gerçeğin ne de sonlarının gelmekte olduğunun farkına varabiliyorlardı. Nitekim kısa denebilecek bir zaman içinde önce Medine’de, ardından da Mekke’de ve diğer belli başlı merkezlerde İslâm’ın hâkim olmasıyla birlikte eski düzenin itibarlı müşrikleri mallarının ve evlâtlarının kendi acı âkıbetlerini, tükenişlerini önleyemediğini görmüşlerdir.
 
Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 29
 

اَيَحْسَبُونَ اَنَّمَا نُمِدُّهُمْ بِه۪ مِنْ مَالٍ وَبَن۪ينَۙ

 

Fiil cümlesidir. Hemze istifham harfidir.  يَحْسَبُونَ  fiili  نَ ‘un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul  و ‘ı fail olarak mahallen merfûdur.

اَنَّ  masdar harfidir. İsim cümlesine dahil olur. İsmini nasb haberini ref yapar, cümleye masdar anlamı verir.

مَا  müşterek ism-i mevsûl,  اَنَّ ‘nin ismi olarak mahallen mansubdur. İsm-i mevsûlun sılası  نُمِدُّهُمْ ‘dur. Îrabdan mahalli yoktur.

نُمِدُّهُمْ  damme ile merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri  نحن ‘dur. Muttasıl zamir هُمْ mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.

بِه۪  car mecruru  نُمِدُّ  fiiline mütealliktir.

مِنْ مَالٍ  car mecruru  بِه۪ ‘deki zamirin mahzuf haline mütealliktir. 

بَن۪ينَ  atıf harfi و  ‘la  مَالٍ ‘e matuf olup cemi müzekker salim kelimelere mülhak olduğu için nasb alameti  ى ’dir. 

نُمِدُّهُمْ  fiili, sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. İf’al babındadır. Sülâsîsi  مدد ’dir.

İf’al babı fiille, tadiye (geçişlilik) kesret, haynunet (zamanı gelmesi), sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul, temkin (imkân sağlamak), vicdan (bir vasıf üzere bulmak) mutavaat (tef’il babının dönüşlülüğü), tariz (arz etmek, maruz bırakmak) manaları katar.

 

اَيَحْسَبُونَ اَنَّمَا نُمِدُّهُمْ بِه۪ مِنْ مَالٍ وَبَن۪ينَۙ

 

Fasılla gelen ayet, istifham üslubunda talebî inşâî isnaddır. Hemze, inkâri anlamdadır. Yardım edeceğimizi zannetmeleri akıl alacak şey değil anlamına gelen cümle, vaz edildiği anlamdan çıktığı için mecaz-ı mürsel mürekkebdir.

Ayette mütekellim Allah Teâlâ’dır. Dolayısıyla istifhamda tecâhül-i ârif sanatı vardır.

أَنَّ , masdar ve tekid harfidir. Kendinden sonra gelen isim cümlesini masdara çevirir.  اَنَّ  ve akabindeki sübut ve istimrar ifade eden  اَنَّمَا نُمِدُّهُمْ بِه۪ مِنْ مَالٍ وَبَن۪ينَۙ  isim cümlesi, masdar teviliyle  يَحْسَبُونَ  fiilinin iki mef’ûlü yerindedir. Masdar-ı müevvel cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır.  اَنَّ ’nin haberi sonraki ayettedir.

اَنَّ ’nin ismi olarak nasb mahallindeki müşterek ism-i mevsûl  مَا ‘nın sılası olan  نُمِدُّهُمْ بِه۪ مِنْ مَالٍ وَبَن۪ينَۙ , müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. Muzari fiil hudûs, teceddüt, istimrar ve tecessüm ifade eder. 

Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.

Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler.(Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

Artırılanların mal ve oğullar olarak ifade edilmesi, cem' ma’at-taksim sanatıdır.