Mü'minûn Sûresi 57. Ayet

اِنَّ الَّذ۪ينَ هُمْ مِنْ خَشْيَةِ رَبِّهِمْ مُشْفِقُونَۙ  ...

Rablerinin azametinden korkup titreyenler,
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 إِنَّ şüphesiz
2 الَّذِينَ onlar ki
3 هُمْ onlar
4 مِنْ -dan
5 خَشْيَةِ saygı- خ ش ي
6 رَبِّهِمْ Rablerine ر ب ب
7 مُشْفِقُونَ titrerler ش ف ق
 
“Sorumlu davrananlar” şeklinde çevirdiğimiz müşfikûn kelimesi genellikle “Allah’a itaatlerini sürdürenler, O’nun hoşnutluğunu kazanma gayreti içinde olanlar, rızâsını elde edememe korkusuyla çaba gösterenler”; “âyetler” kelimesi ise “Kur’an âyetleri ve Allah’ın varlığını kanıtlayan deliller” şeklinde açıklanmıştır (meselâ bk. Taberî, XVIII, 31-32; Râzî, XXIII, 106-107). 60. âyette “vermek”ten söz edilmekle birlikte verilen şeyler belirtilmemiştir. Bu durumda Allah’a saygı ve hayır işleme düşüncesiyle insanlara yapılan her türlü iyilikler bu âyetin kapsamına girmektedir. Yukarıda inkârcılar eleştirildikten sonra burada da müminlerin seçkin niteliklerinden bazıları gösterilmiştir. Bunlar kısaca haşyet, yani Allah’a derin saygı, O’nun âyetlerine, yani peygamberine gönderdiği kitabına, varlığının kanıtlarına inanmak ve Allah’ın huzurunda hesabının verileceği düşüncesi ve sorumluluk bilinciyle eldeki imkânları muhtaçlarla paylaşmaktır. “İyiliklere koşup bu uğurda yarışma” iki anlama gelmektedir: a) Büyük bir arzuyla Allah’a itaat mahiyetindeki işlere yönelip yeri ve zamanı gelince bu işleri aksatmadan yapmak; b) Çeşitli hayırlı işler için çalışmak, başka insanlara iyilik etme yarışı içinde olmak (Râzî, XXIII, 107). 
 

اِنَّ الَّذ۪ينَ هُمْ مِنْ خَشْيَةِ رَبِّهِمْ مُشْفِقُونَۙ

 

İsim cümlesidir.  اِنَّ  tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir. İsmini nasb haberini ref eder. 

الَّذ۪ينَ  cemi müzekker has ism-i mevsûl,  اِنَّ ‘nin ismi olarak mahallen mansubdur. İsm-i mevsûlun sılası  هُمْ مِنْ خَشْيَةِ رَبِّهِمْ مُشْفِقُونَ ‘dir. Îrabdan mahalli yoktur. 

Munfasıl zamir  هُمْ  mübteda olarak mahallen merfûdur.

مِنْ خَشْيَةِ  car mecruru  مُشْفِقُونَ ‘ye müteallıktır.  رَبِّهِمْ  muzâfun ileyh olup kesra ile mecrurdur. Muttasıl zamir  هِمْ  muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.

مُشْفِقُونَ  mübtedanın haberi olup  و  ile merfûdur. Cemi müzekker salim kelimeler harfle îrablanırlar.

مُشْفِقُونَ  kelimesi, sülâsi mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan if’âl babının ism-i failidir.

İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
 

اِنَّ الَّذ۪ينَ هُمْ مِنْ خَشْيَةِ رَبِّهِمْ مُشْفِقُونَۙ

 

Ayet, istînâfiyye olarak fasılla gelmiştir. [Onlar şuurlu değiller] dedikten sonra Allah Teâlâ, işin şuurunda olanların özelliklerini bildiriyor. 

اِنَّ  ile tekid edilmiş, faide-i haber inkârî kelamdır. İsim cümlesi formunda geldiği için sübut, medih makamında olması sebebiyle de istimrar (devamlılık) ifade eder.

اِنَّ ‘nin isminin ism-i mevsûlle gelmesi, sılada ifade edilen manaya dikkat çekmek ve bahsi geçenleri tazim içindir.

Has ism-i mevsûl  الَّذ۪ينَ ’nin sılası olan  هُمْ مِنْ خَشْيَةِ رَبِّهِمْ مُشْفِقُونَۙ , sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, faide-i haber ibtidaî kelamdır.

Cümlede takdim-tehir sanatı vardır. Car mecrur  مِنْ خَشْيَةِ رَبِّهِمْ , ihtimam için amili olan  مُشْفِقُونَۙ ’ye takdim edilmiştir.

Ayette mütekellim Allah Teâlâ olduğu halde Rabb isminin zikredilmesi tecrîd sanatıdır.

Veciz anlatım kastıyla gelen,  مِنْ خَشْيَةِ رَبِّهِمْ  izafetinde Rabb ismine muzâfun ileyh olan  هِمْ zamiri dolayısıyla haşyet sahibi kimseler, yine Rabb ismine muzâf olması sebebiyle  خَشْيَةِ , şan ve şeref kazanmıştır.

Müsned olan  مُشْفِقُونَۙ , ism-i fail vezninde gelerek bu durumun devamlılığına işaret etmiştir.

İsim cümlesinde yer alan ism-i fail, çoğunlukla sübut ve süreklilik anlamı ifade eder. Fiil cümlesinde yer alan ism-i fail ise hudûs ve yenilenme anlamı ifade eder. İsm-i fail, isim cümlesi bağlamında kullanılıp başında tekid lâmı (lâm-ı muzahlaka) bulunursa bu durum sübut manasını artırır. (Muhammed Rızk, Dr. Öğr. Üyesi, Hitit Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Arap Dili ve Belâgatı Anabilim Dalı, Kur’an-ı Kerim’de İsm-i Failin İfade Göstergesi (Manaya Delâleti, Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Haziran/June 2020, 19/1: 405-426)

İsim cümlesindeki ism-i fail istimrar ifade eder. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur’an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

اِنَّ ’nin haberi, 61. ayetteki …أولئك يسارعون  cümlesidir. 

خَشْيَةِ - مُشْفِقُونَۙ  kelimeleri arasında mürâât-ı nazîr sanatı vardır.

Yüce Allah kâfirleri ve onlara olan tehditleri söz konusu ettikten hemen sonra, hayırlarda ellerini çabuk tutan müminleri ve onlara olan vaatlerini dile getirmekte ve bunu onların en açık ve beliğ sıfatları ile birlikte söz konusu etmektedir. (Kurtubî)

Ayetin  إنَّ  ile başlaması haberin önemi dolayısıyladır. Arkadan ismi olarak  الَّذ۪ينَ  ism-i mevsûlunun gelmesi arkadan gelecek habere ima içindir. Bu haber; onların hayırlarda yarıştıkları ve kazandıklarıdır. Atıfla yetinilmeyip ism-i mevsûlun tekrarı herbirinin sılasının önemi dolayısıyladır. Maksat sılayla vasıflanmış gruplardır. (Âşûr)