Mü'minûn Sûresi 98. Ayet

وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ  ...

“Ey Rabbim! Onların benim yanımda bulunmalarından da sana sığınırım.”
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَأَعُوذُ ve sığınırım ع و ذ
2 بِكَ sana
3 رَبِّ Rabbim ر ب ب
4 أَنْ
5 يَحْضُرُونِ yanıma uğramalarından ح ض ر
 
Bazı müfessirler  “şeytanların kışkırtmaları” ifadesini, özellikle insanın kontrolünü kaybetmesine sebep olan “öfke krizi” olarak açıklamışlarsa da (Kurtubî, XII, 155); bu ifade öfke, gayri meşrû cinsel istek, yeme içme vb. ihtiyaçları haram yollardan karşılama gibi her türlü günah işleme eğilimlerini içermektedir. Hz. Peygamber’in bu tür eğilimlere kapılması düşünülemez. Bu sebeple söz konusu buyruk, onun şahsında bütün ümmetine yöneltilmiş bir emirdir; ayrıca Hz. Peygamber’in de bu tür sözlerle dua etmesi onun hem kulluk, hem de ümmetine örneklik görevidir.
 
Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 42
 
Resûl-i Ekrem Efendimiz bazı kötülüklerden Allah’a sığınır ve:” Ölüm ânında şeytanın iğvasıyla beni aldatmasından ve tövbe etmeme engel olmasından Sana sığınırım, ey Rabbim!” derdi. 
Ebû Davûd, Vitir 32 ; Nesâi, İstiâze
 

وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ

 

وَ  atıf harfidir. Fiil cümlesidir.  اَعُوذُ  merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri  أنا ’dir. بِكَ  car mecruru  اَعُوذُ  fiiline mütealliktir.  

Nida harfi mahzuftur. Münada olan  رَبِّ  muzâftır. Kelimenin sonundaki kesra muzâfun ileyhten ivazdır. Mütekellim  يَ ’sı mahzuftur.

Münada; kendisine seslenilen ve seslenen kişiye yönelmesi istenilen kişidir. Münada, fiili hazfedilmiş mef’ûlün bihtir. Münadaya “ey, hey!” anlamlarına gelen nida harfleri ile seslenilir. En yaygın kullanılan nida edatı  يَا ’dır.

Münada îrab yönünden mureb münada ve mebni münada olmak üzere 2 kısma ayrılır. Mureb münada lafzen mansub olur ve 3 şekilde gelir: 1) Muzâf, 2) Şibh-i muzaf, 3) Nekre-i gayrı maksude. Burada münada muzÂf olarak geldiği için mureb münadaya girer ve lafzen mansubdur. 

Münada alem ise veya mütekellim ya’sına muzâfsa yahut nida edilen, nida edenin yakınında bulunursa nida harfi hazf edilebilir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

اَنْ  ve masdar-ı müevvel mahzuf  مِنْ  harf-i ceriyle ikinci  اَعُوذُ ’ye mütealliktir. 

يَحْضُرُونِ  fiili  نَ ’un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ’ı fail olarak mahallen merfûdur. Sonundaki  نِ  vikayedir. Esre ise mahzuf mütekellim zamirinden ivazdır. Hazf edilen  يَ  ise mef‘ûlun bih olarak mahallen mansubdur. Burada bu  ي  harfinin mahzuf olduğuna işaret etmek için fiilin sonunda bulunan  نِ  harfinin harekesi esre gelmiştir.
 

وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ

 

Önceki ayete matuf olan bu ayet, duanın devamıdır. Müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. 

Muzari fiil hudûs, teceddüt istimrar ve tecessüm ifade etmiştir. 

Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

رَبِّ; önceki duayı tekid hükmünde itiraziyyedir. Nida harfi mahzuftur. Bu hazif mütekellimin münadaya yakın olma isteğine işarettir.

Münada konumundaki  رَبِّ  izafetinde mütekellim zamiri mahzuftur. Bu hazfın işareti kelimenin sonundaki esredir. Nida harfinin ve muzâfun ileyhin hazfi, îcâz-ı hazif sanatıdır. Bu izafet muzâfun ileyhe şan ve şeref kazandırmasının yanında, mütekellimin, Allah'ın rububiyet vasfına sığınma isteğine işarettir.

اَنْ  ve akabindeki   يَحْضُرُونِ  cümlesi, mukadder  مِنْ  harf-i ceri ile birlikte  اَعُوذُ  fiiline mütealliktir. Masdar-ı müevvel cümlesi müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.

Haberî üslupta gelmiş olmasına rağmen, dua manasında olduğu için cümle, muktezâ-i zâhirin hilafınadır. Dolayısıyla mecaz-ı mürsel mürekkebdir.

Bu iki ayeti ezberleyip sık sık okuyabiliriz. 

İbni Abbas'tan (r.a.) rivayet olunduğu üzere bu sığınmanın, namaz ve Kur’an okumak haline tahsis edilmesi ve İkrime'den (r.a.) rivayet olunduğu üzere ölüm haline tahsis edilmesi, sığınmaya daha çok ihtiyaç olduğu haller olmasından dolayıdır. (Ebüssuûd)