وَمَٓا اَنَا۬ بِطَارِدِ الْمُؤْمِن۪ينَۚ
وَمَٓا اَنَا۬ بِطَارِدِ الْمُؤْمِن۪ينَۚ
وَ atıf harfidir. Matuf ve matufun aleyhin hükümde ortak olduğunu belirtir. İkisi arasında tertip (sıra) olduğunu göstermez. Vav ile yapılan atıfta matuf ve matufun aleyh yer değiştirebilir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
مَٓا nefy harfi olup لَيْسَ gibi amel eder. اَنَا۬ muttasıl zamiri َٓما ’nın ismi olarak mahallen merfûdur.
بِ harf-i ceri zaiddir. طَارِدِ kelimesi lafzen mecrur, َٓما ’nın haberi olarak mahallen mansubdur.
الْمُؤْمِن۪ينَ muzâfun ileyh olup cer alameti ى ’dir. Cemi müzekker salim kelimeler harfle îrablanırlar.
الْمُؤْمِن۪ينَ kelimesi; sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan if’al babının ism-i failidir.
İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimelerdir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
وَمَٓا اَنَا۬ بِطَارِدِ الْمُؤْمِن۪ينَۚ
Hz. Nuh’un sözlerinin devamı olan ayet, önceki ayete matuftur. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. Sübut ve istimrar ifade eden menfi isim cümlesi formunda faide-i haber inkârî kelamdır. Nefy harfi مَٓا , nakıs fiil ليس gibi amel etmiştir. ليس ’nin haberine dahil olan بِ harfi zaiddir. Tekid ifade eder.
مَٓا ’nın haberi طَارِدِ , ism-i fail vezninde gelerek durumun devamına işaret etmiştir.
İsim cümlesindeki ism-i fail istimrar ifade eder. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur’an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
İsm-i fail, şimdiki zamanda hakikat, geçmiş ve gelecek zamanda ise mecaz anlamı ifade etmektedir. İsm-i fail; fiili yapan kişiye veya fiilin kendisinden meydana geldiği şeye delalet etmesi için “fâ‘ilun” vezninde sübut (devamlılık) değil, hudûs (geçicilik) anlamı ifade eden türemiş bir isimdir.
Bu cümle, onların sözlerinin vehmettirdiği yoksul müminleri kovması talebine ve imanlarını bu şarta bağlayıp tabileri olan yoksulları imanlarına engel saymalarına cevaptır. (Ebüssuûd)