نَزَلَ بِهِ الرُّوحُ الْاَم۪ينُۙ
نَزَلَ بِهِ الرُّوحُ الْاَم۪ينُۙ
Fiil cümlesidir. نَزَلَ fetha üzere mebni mazi fiildir. بِهِ car mecruru الرُّوحُ ‘nun mahzuf haline mütealliktir.
الرُّوحُ fail olup lafzen merfûdur. الْاَم۪ينُ kelimesi الرُّوحُ ‘nun sıfatı olup lafzen merfûdur.
Varlıkları niteleyen kelimelere sıfat denir. Arapça’da sıfatın asıl adı na’t ( النَّعَتُ )dır. Sıfatın nitelediği isme de men’ut ( المَنْعُوتُ ) denir. Bir ismi doğrudan niteleyen sıfata hakiki sıfat, dolaylı olarak niteleyen sıfata da sebebi sıfat denir.
Sıfat ile mevsuftan oluşan tamlamaya sıfat tamlaması denir. Sıfat tek kelime (isim), cümle ve şibh-i cümle olabilir. Ve sıfat birden fazla gelebilir.
Sıfat iki kısma ayrılır: 1. Hakiki sıfat 2. Sebebi sıfat
HAKİKİ SIFAT
1. Müfred olan sıfatlar 2. Cümle olan sıfatlar olmak üzere ikiye ayrılır.
1. MÜFRED OLAN SIFATLAR
Müfred olan sıfatlar genellikle ism-i fail, ism-i mef’ûl, mübalağalı ism-i fail, sıfat-ı müşebbehe, ism-i tafdil, masdar, ism-i mensub ve sayı isimleri şeklinde gelir.
Sıfat mevsûfuna: cinsiyet, adet, marifelik - nekrelik ve îrab bakımından uyar.
Not: Gayri akil (akılsız çoğullar) mevsûf olarak geldiğinde sıfatını müfred müennes olarak da alır.
2. CÜMLE OLAN SIFATLAR: Üçe ayrılır: 1- İsim cümlesi olan sıfatlar, 2- Fiil cümlesi olan sıfatlar, 3- Şibh-i cümle olan sıfatlar. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
نَزَلَ بِهِ الرُّوحُ الْاَم۪ينُۙ
Önceki ayetteki اِنَّ ’nin ikinci haberi olarak gelen ayetin fasıl nedeni, kemâl-i ittisâldir. Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Hâlidî, Vakafat, s. 107)
بِ harfi musahabe içindir. (Âşûr)
Sıfat-ı müşebbehe kalıbında gelerek mübalağa ifade eden الْاَم۪ينُ kelimesi الرُّوحُ için sıfattır. Dolayısıyla cümlede ıtnâb sanatı vardır.
Sıfat, tâbi olduğu kelimenin sahip olduğu bir özelliğe işaret etmek için kullanılan bir açıklama biçimidir. Sıfatın kullanılmasının, matbusunun daha iyi tanınması, övülmesi, yerilmesi, pekiştirilmesi, acındırılması, kapalılığının giderilmesi, tahsis edilmesi gibi maksatları vardır. Itnâb, bazen de sıfatlar vasıtasıyla yapılmaktadır. (Ar. Gör. Ömer Kara, Belâgat İlminde İki İfade Biçimi: Itnâb-Îcâz (I) Kur’an Metninin Anlaşılmasındaki Rolü Üzerine Bir Deneme)
Cümlede takdim-tehir sanatı vardır. Car mecrur بِهِ , faile ihtimam için takdim edilmiştir.
لَتَنْز۪يلُ - نَزَلَ kelimeleri arasında iştikak cinası ve reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır.
Bu ayet kıssaların hak olduğunu tespit etmekte ve Kur'an’ın mucizeliğine ve Muhammed (sav) peygamberliğine dikkat çekmektedir, çünkü bilmeyen bir kimsenin bunları haber vermesi, ancak azîz ve celil olan Allah'ın vahyi ile olur. (Beyzâvî)
Ayetteki الرُّوحُ الْاَم۪ينُۙ ifadesiyle, Cebrail (as) kastedilmiştir. (Fahreddin er-Râzî)