وَاٰخَرُ مِنْ شَكْلِه۪ٓ اَزْوَاجٌۜ
Bu âyetlerde de “azgınlar”ın, âhiretteki kötü hallerine dair tasvirler yapılmaktadır. Yukarıda cenneti hak edenlerin tamamını kapsamak üzere “müttakiler” kelimesi burada ise cehenneme müstahak olanların tamamı için “azgınlar” (tâğîn) kelimesi geçmektedir. Böylece anılan iki kavram bu bağlamda birbirinin zıt anlamlısı olarak kullanılmış olup bu tür kullanımlar Kur’an terimlerinin anlamlandırılması ve genel olarak Kur’an’ın yorumlanması bakımından oldukça önemlidir.
Yukarıda cennetle ilgili maddî tasvirler için söylediklerimiz bu âyetlerde cehennemin maddî unsurlarla tasviri konusunda da geçerlidir; bu maddî tasvirin asıl amacı da muhataba uhrevî cezaların dehşetini tahayyül ettirmektir. Âhirette inkârcı ve günahkârlara maddî ve bedensel cezaların yanında mânevî ve ruhî cezaların da uygulanacağına dair âyet ve hadisler vardır.
Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 588وَاٰخَرُ مِنْ شَكْلِه۪ٓ اَزْوَاجٌۜ
Ayet, atıf harfi وَ ‘la önceki ayete matuftur.
اٰخَرُ mübteda olup lafzen merfûdur. مِنْ شَكْلِ car mecruru اٰخَرُ ‘nun mahzuf sıfatına mütealliktir. Muttasıl zamir ه۪ٓ muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur. اَزْوَاجٌ haber olup lafzen merfûdur.
وَاٰخَرُ مِنْ شَكْلِه۪ٓ اَزْوَاجٌۜ
Ayet önceki ayete matuftur. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. اٰخَرُ mübteda, اَزْوَاجٌۜ haberdir. Sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, faide-i haber ibtidaî kelamdır.
مِنْ شَكْلِه۪ٓ car mecruru اٰخَرُ ‘nun mahzuf sıfatına mütealliktir.
وَاٰخَرُ (başka tadılan yahut azap vardır.) Basralı iki kurra اُخَرُ şeklinde okumuşlardır ki, tadılanlar yahut başka azap çeşitleri vardır demek olur. مِنْ شَكْلِه۪ٓ (O şekilden) o tadılandan yahut azaptan o şiddette vardır demektir. Zamirin tekil olması ما ذُكِرَ (anlatılan) itibariyledir ya da حَم۪يمٌ ile غَسَّاقٌۙ 'ı içine alan içeceğe ya da غَسَّاقٌۙ ’a raci olmasındandır. Çift çift manasındaki اَزْوَاجٌۜ lafzı, أجْناسٌ demektir ki, اٰخَرُ 'in haberi veya sıfatıdır, ya da üçüne (غَسَّاقٌۙ , حَم۪يمٌ ve اٰخَرُ ) aittir. Yahut اَزْوَاجٌۜ لهُم gibi mahzuf car ve mecrurla merfûdur. (Beyzâvî)
Ayet metninde ”türlü türlü" denilmekle her bir günahın değişik bir cezası olduğuna işaret vardır. Tıpkı ektikleri her tohumun kendisine uygun bir meyvesi olduğu gibi. (Ruhu’l Beyan)