اَفَتُمَارُونَهُ عَلٰى مَا يَرٰى
اَفَتُمَارُونَهُ عَلٰى مَا يَرٰى
Hemze istifham harfidir. فَ atıf harfi ile mukadder istînâfa matuftur. Takdiri, أتنكرون قوله فتمارونه (Siz onun sözünün inkâr edip şüphe mi ediyorsunuz) şeklindedir.
Fiil cümlesidir. تُمَارُونَهُ fiili نَ ‘un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ‘ı fail olarak mahallen merfûdur. Muttasıl zamir هُ mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.
مَا müşterek ism-i mevsûl عَلٰى harf-i ceriyle تُمَارُونَهُ fiiline mütealliktir. İsm-i mevsûlun sılası يَرٰى ‘dır. Îrabdan mahalli yoktur.
يَرٰى elif üzere mukadder damme ile merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ‘dir.
تُمَارُونَهُ fiili sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Mufâale babındandır. Sülâsîsi مري ’dir.
Mufâale babı fiile müşareket (ortaklık), bir işi peşpeşe yapmak, teksir (çokluk, bir işi çok yapmak) gibi anlamlar katar. Müşareket (İşteşlik – ortaklık): Bir işin iki kişi veya iki grup arasında yapıldığını anlatır. Fail ile mef’ûl aynı işi yapmıştır. Ayrıca fail işi başlatan ve galip gelen (sonuçlandıran)dır. Bazen de müşareket olmayıp tek taraflı olur. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)اَفَتُمَارُونَهُ عَلٰى مَا يَرٰى
İstifham üslubunda talebî inşâî isnad olan cümle, takdiri أتنكرون قوله (Siz onun sözünün inkâr mı ediyorsunuz) olan mukadder istînâfa فَ ile atfedilmiştir.
Hemze, inkârî istifham harfidir. Cümle, istifham üslubunda gelmiş olmasına rağmen, taaccüp ve tevbih anlamı taşıdığı için mecaz-ı mürsel mürekkebdir. Menfî muzari fiil sıygasında gelerek hudûs, teceddüt, istimrar ve tecessüm ifade etmiştir. Ayrıca soruda tecâhül-i ârif sanatı vardır.
Mecrur mahaldeki müşterek ism-i mevsûl مَا , başındaki harf-i cerle birlikte تُمَارُونَهُ ‘ye mütealliktir. Sılası olan يَرٰى cümlesi, müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.
Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
Fiile “galebe çalma” manası yerleştirildiğinden, عَلٰى مَا يَرٰى ifadesi tıpkı غلبته على كذا (şu konuda onu yendim) örneğinde olduğu gibi, في yerine عَلٰى ile geçişli yapılmıştır. اَفَتُمَارُونَهُ kelimesinin, “Onu bile bile inkâr mı ediyorsunuz?” anlamına geldiği de söylenmiştir. Birinin hakkını bile bile inkâr ettiğinde مرْيُته حقَّه denildiğini de söylemişlerdir. Fiilin عَلٰى edatıyla geçişli yapılması ancak tazmin ile (bir fiile başka bir fiilin manasını ilave etmekle) gerçekleşir. (Keşşâf)
Müşrikler, Resulullah’ın, isra ve miraç esnasında Allah'ın ona gösterdiği şeylere inanmamışlar ve bu hususta Resulullah ile tartışmaya girişmişlerdir. İşte bu ayet-i kerime, müşriklere cevap vermekte ve onları, Resulullah’ın gördüğünü söylediği şeylere inanmaya davet etmektedir. (Taberî)
Burada muzari sıygasıyla buyurulması, bakışın devamlılığına delalet eder. (Elmalılı)