En'âm Sûresi 29. Ayet

وَقَالُٓوا اِنْ هِيَ اِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا وَمَا نَحْنُ بِمَبْعُوث۪ينَ  ...

Derler ki: “Hayat ancak dünya hayatımızdır. Artık biz bir daha diriltilecek de değiliz.”
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَقَالُوا dediler ki ق و ل
2 إِنْ
3 هِيَ onlar
4 إِلَّا başka yoktur
5 حَيَاتُنَا hayatımızdan ح ي ي
6 الدُّنْيَا dünya د ن و
7 وَمَا ve değiliz
8 نَحْنُ biz
9 بِمَبْعُوثِينَ diriltilecek ب ع ث
 

Ayette müşriklerin, genel olarak da inkârcıların ve materyalistlerin özelliklerinden birine işaret edilmektedir. Onlar “Dünyada yaşadığımızdan başka bir hayat –yani öldükten sonra dirilme ve âhiret hayatı– yoktur; biz bir daha diriltilecek değiliz” dediler. Bu âyet Câhiliye dönemi Arapları’nın genellikle âhirete inanmadıklarını göstermektedir. Bu, onların şirkten sonraki en büyük günahlarıdır. Zira Kur’ân-ı Kerîm’de sık sık “Allah ve âhiret gününe iman” (meselâ bk. Bakara 2/62) birlikte zikredilmek suretiyle bu inancın önemi ve âhireti inkâr etmenin başlıca küfür alâmetlerinden biri olduğu gösterilmiştir.

Kaynak : Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 393

 

وَقَالُٓوا اِنْ هِيَ اِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا وَمَا نَحْنُ بِمَبْعُوث۪ينَ,

 

Ayet atıf harfi  وَ ‘la  لَعَادُوا  veya  وَاِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ  cümlesine matuftur.  قَالُٓوا  damme üzere mebni mazi fiildir. Zamir olan çoğul  و ’ı fail olup mahallen merfûdur.

Mekulü’l kavli,  اِنْ هِيَ اِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا ‘dir.  قَالُٓوا  fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubtur.

اِنْ  nefiy harfi olup olumsuzluk manasındadır. Munfasıl zamir  هِيَ  mübteda olarak mahallen merfûdur. 

اِلَّا  hasr edatıdır.  حَيَاتُنَا  haber olup lafzen merfûdur. Mütekellim zamir  نَا  muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.

الدُّنْيَا  kelimesi  حَيَاتُنَا  ‘nın sıfatı olup elif üzere mukadder damme ile merfûdur.  

وَ  atıf harfidir.  مَا  nefy harfi olup  لَيْسَ  gibi amel eder.  نَحْنُ  munfasıl zamir  مَا ’nın ismi olarak mahallen merfûdur.

بِ  zaidtir.  مَبْعُوث۪ينَ  lafzen mecrur,  مَا ’nın haberi olarak mahallen mansubtur. Cer alameti  ى harfidir. Çünkü cemi müzekker salimler harfle îrablanırlar.

مَبْعُوث۪ينَ  kelimesi sülâsî  mücerred olan  بعث  fiilinin ism-i mef’ûludur.
 

وَقَالُٓوا اِنْ هِيَ اِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا


 

Ayet  لَعَادُوا  veya  وَاِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ  cümlesine matuftur. Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelam olan cümlenin mekulü’l-kavli isim cümlesi formunda gelmiştir. 

Mübteda ve haberden müteşekkil cümle faide-i haber inkârî kelamdır. 

Nefy harfi  اِنْ  ve istisna edatı  اِلَّٓا  ile oluşan kasr cümleyi tekid etmiştir. Mübteda ve haber arasında, kasr-ı mevsuf ale’s-sıfattır.  هِيَ  maksûr, haber olan  حَيَاتُنَا الدُّنْيَا maksûrun aleyhtir.

Nefy ve istisna şeklindeki kasrlar, muhatabın kabul etmediği veya kuşku duyduğu konularda tercih edilir.

اِنْ  ve اِلَّٓا  ’nın birlikte kullanımıyla ikinci cümlenin anlamı ortaya çıkar. Lafzen “sadece dünya hayatıdır” söylenmiş ama “başka hayat yoktur” manası da kasr cümlesi dolayısıyla ifade edilmiş olur.

Kâfirlerin bu sözü kizbî haberdir.

 

Bu cümle, daha önce geçen “Yine nehyedildikleri şeye döneceklerdi.” cümlesine matuf olup o şartın cevabına dahildir.  وَاِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ  [Çünkü onlar yalancıdırlar.] cümlesi, bu iki cümle arasına girmiştir. Bu bir itiraz (ara) cümlesidir. Şart cümlesinin ifade ettiği gibi onların yalanlarını açıklamak içindir. (Ebüssuûd, Âşûr)

Ayette yer alan,  هِيَ  zamiri hayattan kinayedir. Ya da kıssaya ait zamirdir. (Ebüssuûd)

اِنْ هِيَ  sözündeki  اِنْ  cinsi nefyeden harftir.  إنْ  den sonra gelen zamir müphem olup istisna-i müferrağdan sonra gelen zamir ile açıklanmıştır. Onu açıklayan söze itimat edilerek ibhamdan sonra icaz kastedilmiştir. Zamir nekre ile açıklandığında nekre hükmünde olur. Şan veya kıssa zamiri değildir. Çünkü şan zamiriyle birlikte istisna gelmesi doğru olmaz. Dünya hayatımız dışında bizim için başka bir hayat yoktur manasındadır. Yani hayatımız dünya hayatımızla kısıtlıdır. Onun dışında bir hayatımız yoktur. Ölümden sonra hayat sona erer.  إلّا  ‘dan sonra gelen isim zamirden bedeldir. (Âşûr) 

 

وَمَا نَحْنُ بِمَبْعُوث۪ينَ

 

Mekulü’l-kavle matuf olan bu cümle menfi isim cümlesi formundadır.  مَا  Nefy harfi, ليس  gibi amel etmiştir. 

Haberi olan  بِمَبْعُوث۪ينَ ’ye dahil olan  بِ  harfi zaiddir. Cümle faide-i haber inkârî kelamdır.

[Biz geri döndürülecek değiliz] cümlesi isim cümlesi olarak ve zaid  بِ  harfiyle pekiştirilerek bu sözlerine ne kadar çok inandıkları ifade edilmiştir.

وَمَا نَحْنُ بِمَبْعُوث۪ينَ  cümlesi dirilişi inkârdır. Dünya hayatı dışındaki hayatı nefy manasını tekid eder. Çünkü ba’s (yeniden diriliş) sadece hayatın varlığıyla olur. Fasıl yapılmayıp sadece atfedilmiştir. Öyleyse önceki cümle tekid edilmektedir. (Âşûr)