وَاَنَّهُ كَانَ يَقُولُ سَف۪يهُنَا عَلَى اللّٰهِ شَطَطاًۙ
Mücâhid’e göre cinlere Allah hakkında asılsız şeyler söyleyerek onları Allah’tan başkasına tapmaya davet eden “beyinsiz”den maksat İblîs’tir (bk. Kurtubî, XIX, 9); İblîs Allah’a eş, ortak ve çocuk isnadında bulunur, cinler de ona inanırlardı; ama Kur’an’ı dinleyip bilinçlendikten sonra artık ona inanmaktan vazgeçmişlerdir (Taberî, XIX, 68). Beyinsiz, yalnız İblîs değil, “Cinlerin inkârcı ve itaatsiz olanlarıdır” şeklinde açıklanmıştır (Şevkânî, V, 351).
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 474وَاَنَّهُ كَانَ يَقُولُ سَف۪يهُنَا عَلَى اللّٰهِ شَطَطاًۙ
وَ atıf harfidir. İsim cümlesidir. اَنَّ tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir. İsmini nasb haberini ref eder. هُ muttasıl zamiri اَنَّ ’nin ismi olarak mahallen mansubdur. كَانَ ile başlayan isim cümlesi اَنَّ ’nin haberi olarak mahallen merfûdur.
كَانَ nakıs, mebni mazi fiildir. İsim cümlesinin önüne geldiğinde, ismini ref haberini nasb eder. كَانَ ’nin ismi, müstetir olup takdiri هُو ’dir. يَقُولُ سَف۪يهُنَا cümlesi كَانَ ’nin haberi olarak mahallen mansubdur.
يَقُولُ damme ile merfû muzâri fiildir. سَف۪يهُنَا fail olup lafzen merfûdur. Mütekellim zamiri نَا muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
عَلَى اللّٰهِ car mecruru يَقُولُ ‘nin mahzuf haline mütealliktir. شَطَطاً mef’ûlu mutlaktan naib olup fetha ile mansubdur. Takdiri, قولا شططا (Haddi aşan sözler) şeklindedir.وَاَنَّهُ كَانَ يَقُولُ سَف۪يهُنَا عَلَى اللّٰهِ شَطَطاًۙ
وَ , atıf harfidir. Tekid ve masdar harfi اَنَّ ’nin dahil olduğu cümle, masdar tevilinde olup 3. ayetteki وَاَنَّهُ تَعَالٰى جَدُّ رَبِّنَا cümlesine matuftur. Masdar-ı müevvel, sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır.
اَنَّ ‘nin haberi olan كَانَ يَقُولُ سَف۪يهُنَا عَلَى اللّٰهِ شَطَطاً cümlesi, nakıs fiil كان ’nin dahil olduğu sübut ifade eden isim cümlesi, faide-i haber ibtidaî kelamdır.
كَانَ ’nin haberi olan يَقُولُ cümlesi, müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Cümlede müsnedin muzari fiil cümlesi olarak gelmesi hükmü takviye, hudûs ve teceddüt ifade eder. Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.
Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
كَانَ ’nin haberinin muzari fiil olması, geçmişte belirli bir süre devam edip biten eylem olduğuna veya geçmişte mûtat olarak yapılan ve âdet haline getirilen davranış olduğuna işaret eder. Fail onu sürekli yaptığından âdet haline getirmiştir. (Arap Dilinde كَان Fiili Ve Kur’an’da Kullanımı M. Vecih Uzunoğlu)
كَان ’nin haberinin muzari fiili olarak gelmesi durumun yenilenerek tekrar ettiğine işaret eder. (Hâlidî, Vakafat, s. 103)
عَلَى اللّٰهِ car mecruru يَقُولُ fiiline mutealliktir. سَف۪يهُنَا faildir.
سَف۪يهُنَا izafetinde bu kişinin bu özelliği ile tanındığı, meşhur olduğu ve bu özelliğin onun tabiatı, karakteri haline geldiği manası vardır.
شَطَطاً mef’ûlu mutlaktan naib olarak onun sıfatıdır. Takdiri, قولا شططا (Haddi aşan sözler) şeklindedir. Mevsufun hazfi, icazı hazif sanatıdır.
”Beyinsiz" diye ifade edilen سَف۪يهُ kelimesinin kökü olan سَف۪هُ ; akıl noksanlığından dolayı olan hafif meşrepliktir. Ayette kastedilen, dindeki sefihliktir. Allah hakkında saçma sapan şeyler söylüyormuş demektir. ”Saçma sapan şeyler" diye ifade ettiğimiz شَطَطاً kelimesi, zulümde ve başka şeylerde haddi aşmak, uzaklıkta aşırılık anlamındadır. Yani o beyinsiz maksadı aşan haddi aşmış sözler söylüyor. Ayet-i kerime işaret etmektedir ki, bilgisiyle amel etmeyen âlim, cahil hükmündedir. Çünkü İblis, ilim ehli idi. Ama ilmiyle amel etmeyince beyinsiz, cahil olarak nitelendi. (Rûhu’l Beyân, Âşûr)
شَطَطاً , sınırı aşmış, haktan ve doğruluktan uzak, saçma demektir ki o, beyinsiz kişinin Allah'ın eşi ve oğlu olduğunu söylemesidir. (Elmalılı, Âşûr)