لَـوَّاحَةٌ لِلْبَشَرِۚ
لَـوَّاحَةٌ لِلْبَشَرِۚ
İsim cümlesidir. لَـوَّاحَةٌ mahzuf mübtedanın haberi olup lafzen merfûdur. Takdiri, هى ‘dir. لِ takviye içindir. لِلْبَشَرِۚ lafzen mecrur, ism-i fail لَـوَّاحَةٌ ‘ün mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.
لَـوَّاحَةٌ mübalağalı ism-i fail kalıbındandır. Bu kalıp bu vasfın mevsûfta sürekli varlığına, sıfatın, mevsûfun bir parçası gibi ondan ayrılmayan bir özelliği olduğuna işaret eder.
Mübalağalı ism-i fail: Bir varlıkta bir niteliğin aşırı derecede bulunduğunu gösteren, fiilden türeyen, sıfat cinsinden isimlerdir. Mübalağalı ism-i failler Allah için kullanılırsa sıfat, insanlar için kullanılırsa mübalağa ya da lakap olurlar. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
لَـوَّاحَةٌ لِلْبَشَرِۚ
Beyânî istînâf olarak gelen ayetin fasıl sebebi, şibh-i kemâl-i ittisâldir. Sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Cümlede îcâz-ı hazif sanatı vardır. لَـوَّاحَةٌ , takdiri هي olan mahzuf mübtedanın haberidir. لِلْبَشَرِۚ car mecruru, mahzuf habere mütealliktir.
İnsanın derisini kavurur. İnsan derisi diye ifade ettiğimiz لْبَشَرِ kelimesi, بشراتٍ kelimesinin çoğuludur. Yani cehennem, derinin en üstünü görünen kısmını değiştirir, karartır. (Rûhu’l Beyân)
بَشَرِ , insan demek olduğu gibi, بَشَرِ ‘nin çoğulu olarak derinin, özellikle insan derisinin dış yüzleri manasına da gelir. İnsana beşer denilmesi de bu yüzdendir.
لَـوَّاحَةٌ : kökü لهْو olan, aşırılık ifade eden bir sıygadır. لهْو ; susamak veya güneşin ısısı yahut susuzluğun bir adamın çehresini bozması, yani yakıp kavurarak karartmak veya ortaya çıkmak, şimşek çakmak, gözle görmek manalarına gelir ki, لَـوَّاحَةٌ kelimesinin bütün bu manalara ihtimali vardır. Deriye susamış yahut hiç durmadan derileri kavuran, yüzler karartan, yahut hep beşer gözeten beşere saldıran manalarını ifade eder. İbni Abbas'tan; "Sürekli olarak deriler kavuran, yüzler karartan" manası rivayet edilmiştir. (Elmalılı)