وَبَنَيْنَا فَوْقَـكُمْ سَبْعاً شِدَاداًۙ
وَبَنَيْنَا فَوْقَـكُمْ سَبْعاً شِدَاداًۙ
Fiil cümlesidir. وَ atıf harfidir. Atıf harflerinden biri kullanılarak iki kelimeyi veya iki cümleyi birbirine bağlamaya atf-ı nesak denir. Atıf harfinden önce gelene matufun aleyh, sonra gelene matuf denir. Matuf ve matufun aleyh arasında îrab bakımından, sıyga bakımından, cümlelerin haberî veya inşaî olması bakımından uyum olur. Mana bakımından aralarında uygunluk varsa fiil isme atfedilebilir. Müstetir zamir atıf olmaz. Matufun îrabı her zaman için matufun aleyhe uyar.
Matuf ve matufun aleyhin hükümde ortak olduğunu belirtir. İkisi arasında tertip (sıra) olduğunu göstermez. Vav ile yapılan atıfta matuf ve matufun aleyh yer değiştirebilir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
بَنَيْنَا sükun üzere mebni mazi fiildir. Mütekellim zamiri نَا fail olarak mahallen merfûdur. فَوْقَ zaman zarfı, بَنَيْنَا fiiline mütealliktir.
سَبْعاً mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur. شِدَاداً kelimesi سَبْعاً ‘in sıfat olup fetha ile mansubdur.
Varlıkları niteleyen kelimelere sıfat denir. Arapça’da sıfatın asıl adı na’t ( النَّعَتُ )dır. Sıfatın nitelediği isme de men’ut ( المَنْعُوتُ ) denir. Bir ismi doğrudan niteleyen sıfata hakiki sıfat, dolaylı olarak niteleyen sıfata da sebebi sıfat denir.
Sıfat ile mevsuftan oluşan tamlamaya sıfat tamlaması denir. Sıfat tek kelime (isim), cümle ve şibh-i cümle olabilir. Ve sıfat birden fazla gelebilir.
Sıfat mevsûfuna: cinsiyet, adet, marifelik - nekrelik ve îrab bakımından uyar.
Sıfat iki kısma ayrılır: 1. Hakiki sıfat 2. Sebebi sıfat
Hakiki sıfat: 1- Müfred olan sıfatlar 2- Cümle olan sıfatlar olmak üzere ikiye ayrılır.
1. Müfred olan sıfatlar: Müfred olan sıfatlar genellikle ism-i fail, ism-i mef’ûl, mübalağalı ism-i fail, sıfat-ı müşebbehe, ism-i tafdil, masdar, ism-i mensub ve sayı isimleri şeklinde gelir.
Gayrı akil (akılsız çoğullar) mevsûf olarak geldiğinde sıfatını müfred müennes olarak da alır.
2. Cümle olan sıfatlar: 1- İsim cümlesi olan sıfatlar, 2- Fiil cümlesi olan sıfatlar, 3- Şibh-i cümle olan sıfatlar. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
وَبَنَيْنَا فَوْقَـكُمْ سَبْعاً شِدَاداًۙ
Ayet atıf harfi وَ ’la, 6. ayete atfedilmiştir. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır. Cümleler arasında manen ve lafzen mutabakat mevcuttur. İstifhama dahildir. Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. Fiil azamet zamirine isnadla tazim edilmiştir.
Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Halidî, Vakafât, S.107)
فَوْقَـكُمْ mekân zarfı, بَنَيْنَا fiiline mütealliktir. شِدَاداً kelimesi, mef’ûl olan سَبْعاً için sıfattır. Sıfat, mevsûfunun sahip olduğu bir özelliğe işaret etmek için yapılan tetmim ıtnâbı sanatıdır.
Sağlam diye ifade ettiğimiz شِدَاداًۙ sıfatı, شِديد 'in çoğuludur. Yani, yaratılışı dayanıklı, binası sağlam, üzerinden asırların geçmesinin tesir edemediği yedi kat gökyüzü. Ebul-Leys شِدَاداًۙ ’i ”kalınlık" diye tefsir eder. Her bir göğün kalınlığı beş yüz senelik yoldur. Yaratılışının bina kelimesiyle ifade edilmesi, yaratıkların üzerine konulmuş kubbeler mesabesinde bina edilmesindendir. (Rûhu’l Beyân)
Burada بَنَيْنَا fiili, خَلَقْنا manasında istiare edilmiştir. Vech-i şebeh فَوْقَكم ile ima edilen “insanların üstlerinde” olmasıdır. (Âşûr)
سَبْعاً شِدَاداًۙ ; yedi sağlam bina, yedi göktür. Bunların burada شِدَاداًۙ , yani sağlam vasfıyla nitelenmesi, insanların yaptıkları binalar gibi zaman aşımına uğrayıp yıpranmaması itibariyle kuvvetine, güçlülüğüne, koruyucu sınırlarının sağlamlığına işarettir. (Elmalılı, Âşûr)