Fecr Sûresi 24. Ayet

يَقُولُ يَا لَيْتَن۪ي قَدَّمْتُ لِحَيَات۪يۚ  ...

“Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım” der.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 يَقُولُ der ki ق و ل
2 يَا لَيْتَنِي keşke ben
3 قَدَّمْتُ (iyi işler) gönderseydim ق د م
4 لِحَيَاتِي bu hayatım için ح ي ي
 

Kıyamet sahnelerini tasvir eden bu âyetler, benlik iddiasına, mal-mülk sevdasına kapılarak Allah’a ve insanlara karşı sorumluluğunu unutan insana, hayatın geçiciliğini, kıyametin dehşetini, bunun ardından kendisini bekleyen, hak ettiği büyük cezayı ve sonuç vermeyecek pişmanlığı hatırlatmaktadır.

“Rabbin gelip melekler de saf saf dizildiğinde” diye çevirdiğimiz 22. âyeti, selef dediğimiz daha çok ilk dönem müfessirleri herhangi bir te’vile gitmeksizin âyetin lafzına bağlı kalarak anlamışlardır. Bu âlimler, hesap gününde Allah’ın geleceğine inanırlar, fakat “gelmek”ten maksadın ne olduğu bilgisini Allah’a bırakırlar. Halef denilen sonraki müfessirler ise tenzih ilkesinden hareket ederek âyeti, “Allah’ın gelmesinden maksat O’nun emrinin gelmesidir” şeklinde te’vil etmişlerdir. Buna göre âyetin meâli şöyle olmaktadır: “Rabbinin emri gelip melekler de saf saf dizildiğinde...” Allah’ın veya emrinin gelmesi ve meleklerin saf saf olması gayb âleminden olduğu için bunların mahiyeti hakkında bir şey söylemek mümkün değildir. Müminlerin görevi âhiret hayatına ve dünyada yaptıklarından dolayı orada Allah’ın huzurunda hesap vereceklerine iman etmek ve bu imanın gereklerini yerine getirmektir. 

 


Kaynak :  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 621
 

يَقُولُ يَا لَيْتَن۪ي قَدَّمْتُ لِحَيَات۪يۚ


Fiil cümlesidir.  يَقُولُ  damme ile merfû muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ‘dir. Mekulü’l-kavli  يَا لَيْتَن۪ي قَدَّمْتُ ‘dir.  يَقُولُ  fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur. 

يَا  tenbih edatıdır.  لَيْتَ  temenni harfidir. اِنَّ  gibi ismini nasb haberini ref yapar. Sonundaki  نِ  vikayedir. Mütekellim zamiri  ي  harfi  لَيْتَ ’nin ismi olup mahallen mansubdur.  قَدَّمْتُ  fiili  لَيْتَ ’nin haberi olarak mahallen merfûdur. 

قَدَّمْتُ  sükun üzere mebni mazi fiildir. Mütekellim zamir  تُ  fail olarak mahallen merfûdur. لِحَيَات۪ي  car mecruru  قَدَّمْتُ  fiiline mütealliktir. Aynı zamanda muzâftır. Mütekellim zamiri  ي  muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur. 

قَدَّمْتُ  fiili sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Fiil tef’il babındandır. Sülâsîsi  قدم ’dir.

Bu bab fiile çokluk (fiilin, failin veya mef‘ûlun çokluğu), bir tarafa yönelme, mef'ûlü herhangi bir vasfa nispet etmek, gidermek, bir terkibi kısaltmak, eylemin belli bir zaman diliminde meydana gelmesi, özneyi fiilin türediği şeye benzetmek, sayruret, isimden fiil türetmek, hazır olmak, bir şeyin aralıklarla tekrarlanması manalarını katar.

 

يَقُولُ يَا لَيْتَن۪ي قَدَّمْتُ لِحَيَات۪يۚ


Beyanî istînâf olarak fasılla gelen ayetin fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir. 

Müspet muzari fiil sıygasında gelerek teceddüt, istimrar ve tecessüm ifade eden cümle, faide-i haber ibtidaî kelamdır. 

يَقُولُ  fiilinin mekulü’l-kavli olan  يَا لَيْتَن۪ي قَدَّمْتُ لِحَيَات۪ي  cümlesinde  يَا  harfi tenbih içindir.  لَيْتَ ‘nin dahil olduğu isim cümlesi, temenni üslubunda talebî inşâî isnaddır.  لَيْتَ  temenni ifade eder,  اِنَّ  gibi isim cümlesine dahil olur, ismini nasb haberini ref yapar.

يا لَيْتَنِي  sözündeki nida harfi bu temenninin gerçekleşeceği günün önemine tenbih içindir. (Âşûr)

لَيْتَ ’nin haberi olan  قَدَّمْتُ لِحَيَات۪ي  cümlesi, müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. İsim cümlesinde haberin mazi fiil cümlesi olarak gelmesi hükmü takviye, hudûs, temekkün ve istikrar ifade etmiştir.

Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Hâlidî, Vakafât, S.107)

لَيْتَ ; hasıl olması arzu edilen, sevilen ama bunun imkansız ya da çok zor olduğu durumlarda kullanılır. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

لِحَيَات۪يۚ  ifadesindeki söz konusu lâm, ِillet lâmı olduğunda anlam şöyle olmaktadır: Bu dünyada (ahiret) yaşamak için keşke salih ameller işleseydim. Ferrâ, Sabûnî, Nesefî ve Ebû İshâk Zeccâc gibi alimler bu görüştedir. Ancak Fahreddin er-Râzî bu görüşün aksine lam ِharfinin vakit için kullanıldığını ve dolayısıyla manasının “Yaşadığım vakitlerde (dünya) keşke salih ameller işleseydim” şeklinde olduğunu beyan etmiştir. (Mehmet Okur, Fecr Sûresi’nin Arap Dili Ve Belâgatı Açısından Tahlili)