وَمِنْهُمْ مَنْ عَاهَدَ اللّٰهَ لَئِنْ اٰتٰينَا مِنْ فَضْلِه۪ لَنَصَّدَّقَنَّ وَلَنَكُونَنَّ مِنَ الصَّالِح۪ينَ
Sıra | Kelime | Anlamı | Kökü |
---|---|---|---|
1 | وَمِنْهُمْ | ve onlardan |
|
2 | مَنْ | kimileri |
|
3 | عَاهَدَ | and içtiler |
|
4 | اللَّهَ | Allah’a |
|
5 | لَئِنْ | eğer |
|
6 | اتَانَا | bize verirse |
|
7 | مِنْ |
|
|
8 | فَضْلِهِ | lutfundan |
|
9 | لَنَصَّدَّقَنَّ | elbette sadaka vereceğiz |
|
10 | وَلَنَكُونَنَّ | ve olacağız |
|
11 | مِنَ | -dan |
|
12 | الصَّالِحِينَ | yararlı insanlar- |
|
وَمِنْهُمْ مَنْ عَاهَدَ اللّٰهَ لَئِنْ اٰتٰينَا مِنْ فَضْلِه۪ لَنَصَّدَّقَنَّ وَلَنَكُونَنَّ مِنَ الصَّالِح۪ينَ
وَ istînâfiyyedir. مِنْهُمْ car-mecruru mahzuf mukaddem habere müteallıktır. Müşterek ism-i mevsûl مَنْ, muahhar mübteda olarak mahallen merfûdur. İsm-i mevsûlün sılası عَاهَدَ اللّٰهَ ’dir. Îrabdan mahalli yoktur.
عَاهَدَ fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ’dir.
اللّٰهَ lafza-i celâli, mef’ûlün bih olup fetha ile mansubdur.
لَ harfi, mahzuf kasemin cevabının başına gelen muvattiedir. إِنْ şart harfi iki muzari fiili cezm eder.
اٰتٰينَا şart fiili olup elif üzere mukadder fetha ile mebni mazi fiildir. Mahallen meczumdur. Mütekellim zamiri نَا fail olarak mahallen merfûdur.
مِنْ فَضْلِهٖ car-mecruru اٰتٰينَا fiiline müteallıktır. Muttasıl zamir هٖ muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
لَ harfi, mahzuf kasemin cevabının başına gelen muvattiedir. نَصَّدَّقَنَّ fiilinin sonundaki نَّ, tekid ifade eden nûn-u sakiledir. Fetha üzere mebni muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri نحن ’dur.
وَ atıf harfidir. لَ harfi, mahzuf kasemin cevabının başına gelen muvattiedir.
نَكُونَنَّ fiilinin sonundaki نَّ, tekid ifade eden nûn-u sakiledir. كان ’nin ismi müstetir olup takdiri نحن ’dur.
نَكُونَنَّ fetha üzere mebni nakıs muzari fiildir.
Tekid nunları bitiştikleri fiile istikbal manası kazandıran bir edatın veya durumun bulunması halinde muzari fiilin sonuna gelirler. (Soru, arz, tekid lâmı, ummak, teşvik, nehiy, temenni ve yemin gibi.)
مِنَ الصَّالِحٖينَ car-mecruru نَكُونَنَّ fiilinin mahzuf haberine müteallıktır. Cer alameti ي harfidir. Çünkü cemi müzekker salimler harfle îrablanırlar.
Şartın cevabı kasemin cevabının delaletiyle mahzuftur.
الصَّالِحٖينَ kelimesi sülâsî mücerred olan صلح fiilinin ism-i failidir.
İsm-i fail; eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimedir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
عَاهَدَ fiili sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. Mufâale babındandır. Sülâsîsi عهد ’dir.
Mufâale babı fiile müşareket (ortaklık), bir işi peşpeşe yapmak, teksir (çokluk, bir işi çok yapmak) gibi anlamlar katar.
نَصَّدَّقَنَّ fiili sülâsî mücerrede iki harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. تَفَعَّلَ babındadır. Sülâsîsi صدق ’dir.
Bu bab fiile mutavaat, tekellüf, ittihaz, sayruret, tecennüb (sakınma) ve talep anlamları katar.
Tekellüf, zorluk demektir. Bu zorluk da: a) Kendi isteğiyle külfete girmek, bir zorluğa katlanmak. b) Gösterişe kapılmak, yapmacık hal ve hareket, zoraki hareket. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
لَنَصَّدَّقَنَّ fiilinin aslı لَنَتصَّدَّقَنَّ şeklinde olup ت harfi ص harfine dönüşmüştür.
وَمِنْهُمْ مَنْ عَاهَدَ اللّٰهَ لَئِنْ اٰتٰينَا مِنْ فَضْلِه۪ لَنَصَّدَّقَنَّ وَلَنَكُونَنَّ مِنَ الصَّالِح۪ينَ
وَ istînâfiyyedir. Sübut ifade eden isim cümlesinde takdim-tehir ve îcâz-ı hazif sanatları vardır. مِنْهُمْ mahzuf mukaddem habere müteallıktır.
Muahhar mübteda konumundaki müşterek ism-i mevsûl مَنْ ’in sılası عَاهَدَ اللّٰهَ, mazi fiil sıygasında gelerek sebata, temekkün ve istikrara işaret etmiştir.
Lâm-ı muvattienin dahil olduğu لَئِنْ اٰتٰينَا مِنْ فَضْلِهٖ cümlesi, şart cümlesidir.
Kasem cümlesinin ve şartın cevabının hazfi îcâz-ı hazif sanatıdır.
Kasemin cevabının delaletiyle hazfedilen cevabıyla birlikte şart cümlesi, şart üslubunda faide-i haber talebî kelamdır.
لَنَصَّدَّقَنَّ kasemin cevabıdır. Fiilin başındaki لَ, kasemin cevap harfidir. İki unsurla tekid edilen cevap cümlesi, muzari fiil sıygasında faide-i haber inkârî kelamdır.
Şart ve kasem cümleleri عَاهَدَ اللّٰهَ için tefsiriyye hükmündedir.
Aynı üslupla gelen وَلَنَكُونَنَّ مِنَ الصَّالِحٖينَ cümlesi, kasemin cevabına hükümde ortaklık sebebiyle atfedilmiştir. كان ’nin dahil olduğu cümlede îcâz-ı hazif vardır. مِنَ الصَّالِحٖينَ, bu mahzuf habere müteallıktır.
لَنَصَّدَّقَنَّ ve لَنَكُونَنَّ fiillerinin başındaki لَ ve sonundaki şeddeli نَّ harfleri tekid ifade eder.