ثُمَّ رَدَدْنَا لَكُمُ الْكَرَّةَ عَلَيْهِمْ وَاَمْدَدْنَاكُمْ بِاَمْوَالٍ وَبَن۪ينَ وَجَعَلْنَاكُمْ اَكْثَرَ نَف۪يراً
Sıra | Kelime | Anlamı | Kökü |
---|---|---|---|
1 | ثُمَّ | sonra |
|
2 | رَدَدْنَا | verdik |
|
3 | لَكُمُ | size |
|
4 | الْكَرَّةَ | tekrar |
|
5 | عَلَيْهِمْ | onları yenme imkanı |
|
6 | وَأَمْدَدْنَاكُمْ | ve sizi destekledik |
|
7 | بِأَمْوَالٍ | mallarla |
|
8 | وَبَنِينَ | ve oğullarla |
|
9 | وَجَعَلْنَاكُمْ | ve yaptık sizi |
|
10 | أَكْثَرَ | daha çok |
|
11 | نَفِيرًا | savaşçılarınızı |
|
ثُمَّ رَدَدْنَا لَكُمُ الْكَرَّةَ عَلَيْهِمْ وَاَمْدَدْنَاكُمْ بِاَمْوَالٍ وَبَن۪ينَ وَجَعَلْنَاكُمْ اَكْثَرَ نَف۪يراً
ثُمَّ hem zaman açısından hem de rütbe (bir mertebeden bir mertebeye geçiştir.) açısından terahi ifade eder. (Âşûr)
ثُمَّ : Matuf ve matufun aleyh arasında hem sıra olduğunu hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir sürenin bulunduğunu gösterir. Süre bakımından فَ harfinin zıttıdır. ثُمَّ ile yapılan atıfta matuf ve matufun aleyh yer değiştiremez. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
رَدَدْنَا sükun üzere mebni mazi fiildir. Mütekellim zamir نَٓا fail olarak mahallen merfûdur.
لَكُمُ car mecruru رَدَدْنَا fiiline müteallıktır. الْكَرَّةَ mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur.
عَلَيْهِمْ car mecruru رَدَدْنَا fiiline müteallıktır.
وَاَمْدَدْنَاكُمْ بِاَمْوَالٍ cümlesi atıf harfi وَ ’la وَاَمْدَدْنَاكُمْ ’e atfedilmiştir.
اَمْدَدْنَاكُمْ sükun üzere mebni mazi fiildir. Mütekellim zamir نَٓا fail olarak mahallen merfûdur.
Muttasıl zamir كُمْ mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur. بِاَمْوَالٍ car mecruru اَمْدَدْنَاكُمْ fiiline müteallıktır.
بَن۪ينَ kelimesi atıf harfi وَ ’la اَمْوَالٍ ’ye matuf olup cemi müzekker salim kelimelere mülhak olduğu için cer alameti ى ’dir.
وَ atıf harfidir. جَعَلْنَاكُمْ sükun üzere mebni mazi fiildir. Mütekellim zamir نَٓا fail olarak mahallen merfûdur.
Muttasıl zamir كُمْ mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur. اَكْثَرَ ikinci mef’ûlun bih olup fetha ile mansubdur. نَف۪يراً temyiz olup fetha ile mansubdur.
Temyiz; kendisinden önce geçen müphem (manası açık olmayan) bir ismin manasına açıklık getiren camid, nekre bir isimdir. Yani çeşitli manalar kastedilmeye elverişli önceki isim veya cümleden asıl maksadın ne olduğunu açıklamak üzere zikredilen camid (türememiş), mansub ve nekre isme temyiz denir. Temyizin manasını açıkladığı önceki isme veya cümleye de mümeyyez denir. Temyiz harf-i cerli ve izafetle gelmediği müddetçe mansubdur. Mümeyyezin îrabı ise cümledeki yerine göredir. Temyiz Türkçeye “bakımından, …yönünden” şeklinde tercüme edilebilir. Temyizi bulmak için “ne bakımdan, hangi açıdan” soruları sorulur.
Temyiz ikiye ayrılır:
1. Melfûz mümeyyez: Söylenmiş, cümlede görülen mümeyyez.
2. Melhûz mümeyyez: Düşünülen, cümlede açık olarak görülmeyen mümeyyez.
(Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
ثُمَّ رَدَدْنَا لَكُمُ الْكَرَّةَ عَلَيْهِمْ وَاَمْدَدْنَاكُمْ بِاَمْوَالٍ وَبَن۪ينَ وَجَعَلْنَاكُمْ اَكْثَرَ نَف۪يراً
Ayet, önceki ayetteki بَعَثْنَا cümlesine, terahi ifade eden ثُمَّ ile atfedilmiştir. İlk cümle müspet mazi fiil sıygasında, lâzım-ı faide-i haber ibtidaî kelamdır. Aynı üslupta gelerek بَعَثْنَا cümlesine atfedilen müteakip cümlelerin atıf sebebi hükümde ortaklıktır.
Ayetteki fiiller mazi sıygada gelerek hudûs, temekkün ve istikrar ifade etmiştir.
اَمْوَالٍ وَبَن۪ينَ kelimeleri nekre gelerek kesret ve nev ifade etmiştir.
İsm-i tafdil kalıbında gelen اَكْثَرَ, mübalağa ifade etmiştir.
رَدَدْنَا - اَمْدَدْنَاكُمْ kelimeleri arasında cinas-ı nakıs vardır.
اَمْدَدْنَاكُمْ ’de cem’, اَمْوَالٍ ve بَن۪ينَ ’de taksim vardır.
كُمْ ’lerin üç fiilde de tekrarı ile yapılan ıtnâb, muhatabın dikkatini celbetmek için olabilir.
بَن۪ينَ - اَمْوَالٍ kelimeleri arasında mürâât-ı nazîr sanatı vardır.