قَالُٓوا اِنْ هٰذَانِ لَسَاحِرَانِ يُر۪يدَانِ اَنْ يُخْرِجَاكُمْ مِنْ اَرْضِكُمْ بِسِحْرِهِمَا وَيَذْهَبَا بِطَر۪يقَتِكُمُ الْمُثْلٰى
Sıra | Kelime | Anlamı | Kökü |
---|---|---|---|
1 | قَالُوا | dediler ki |
|
2 | إِنْ | gerçekten |
|
3 | هَٰذَانِ | bunlar |
|
4 | لَسَاحِرَانِ | iki büyücüdür |
|
5 | يُرِيدَانِ | istiyorlar |
|
6 | أَنْ | ki |
|
7 | يُخْرِجَاكُمْ | sizi çıkarsınlar |
|
8 | مِنْ | -dan |
|
9 | أَرْضِكُمْ | yurdunuz- |
|
10 | بِسِحْرِهِمَا | büyüleriyle |
|
11 | وَيَذْهَبَا | ve gidersinler |
|
12 | بِطَرِيقَتِكُمُ | sizin yolunuzu |
|
13 | الْمُثْلَىٰ | örnek |
|
قَالُٓوا اِنْ هٰذَانِ لَسَاحِرَانِ يُر۪يدَانِ اَنْ يُخْرِجَاكُمْ مِنْ اَرْضِكُمْ بِسِحْرِهِمَا وَيَذْهَبَا بِطَر۪يقَتِكُمُ الْمُثْلٰى
Fiil cümlesidir. قَالُٓوا damme üzere mebni mazi fiildir. Zamir olan çoğul و ’ı fail olarak mahallen merfûdur.
Mekulü’l-kavli اِنْ هٰذَانِ لَسَاحِرَانِ ‘dir. قَالُٓوا fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.
اِنْ tekid ifade eden muhaffefe اَنَّ ’dir. İsmi olan şan zamiri mahzuftur.
هٰذَانِ mübteda olarak mahallen merfûdur.
لَ harfi, اِنْ ‘in muhaffefe اِنَّ olduğuna delalet eden lam-ı farikadır. سَاحِرَانِ mübteda olup müsenna olduğu için elif ile merfûdur. يُر۪يدَانِ fiil cümlesi سَاحِرَانِ ‘nin sıfatı olarak mahallen merfûdur.
Varlıkları niteleyen kelimelere sıfat denir. Arapça’da sıfatın asıl adı na’t ( النَّعَتُ )dır. Sıfatın nitelediği isme de men’ut ( المَنْعُوتُ ) denir. Bir ismi doğrudan niteleyen sıfata hakiki sıfat, dolaylı olarak niteleyen sıfata da sebebi sıfat denir.
Sıfat ile mevsuftan oluşan tamlamaya sıfat tamlaması denir. Sıfat tek kelime (isim), cümle ve şibh-i cümle olabilir. Ve sıfat birden fazla gelebilir.
Sıfat iki kısma ayrılır:
1. Hakiki sıfat
2. Sebebi sıfat
HAKİKİ SIFAT
1. Müfred olan sıfatlar
2. Cümle olan sıfatlar olmak üzere ikiye ayrılır.
1. MÜFRED OLAN SIFATLAR
Müfred olan sıfatlar genellikle ism-i fail, ism-i mef’ûl, mübalağalı ism-i fail, sıfat-ı müşebbehe, ism-i tafdil, masdar, ism-i mensub ve sayı isimleri şeklinde gelir.
Sıfat mevsûfuna: cinsiyet, adet, marifelik - nekrelik ve îrab bakımından uyar.
Not: Gayri akil (akılsız çoğullar) mevsûf olarak geldiğinde sıfatını müfred müennes olarak da alır.
2. CÜMLE OLAN SIFATLAR: Üçe ayrılır: 1- İsim cümlesi olan sıfatlar, 2- Fiil cümlesi olan sıfatlar, 3- Şibh-i cümle olan sıfatlar. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi) يُر۪يدَانِ fiili ن ‘un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan tesniye elifi fail olarak mahallen merfûdur.
اَنْ ve masdar-ı müevvel, يُر۪يدَانِ fiilinin mef’ûlü yerinde olarak mahallen mansubdur.
يُخْرِجَاكُمْ kelimesi ن ‘un hazfıyla mansub muzari fiildir. Zamir olan tesniye elifi fail olarak mahallen merfûdur. Muttasıl zamir كُمْ mef’ûlun bih olarak mahallen mansubdur.
مِنْ اَرْضِكُمْ car mecruru يُخْرِجَا fiiline mütealliktir. Muttasıl zamir كُمْ muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
بِسِحْرِهِمَا car mecruru يُخْرِجَا fiiline müteallıktır. Muttasıl zamir هِمَا muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
يَذْهَبَا fiili atıf harfi وَ ‘la يُخْرِجَا fiiline matuftur. يَذْهَبَا fiili ن ‘un hazfıyla mansub muzari fiildir. Zamir olan tesniye elifi fail olarak mahallen merfûdur.
بِطَر۪يقَتِ car mecruru يَذْهَبَا fiiline müteallıktır. Muttasıl zamir كُمْ muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
الْمُثْلٰى kelimesi بِطَر۪يقَتِكُمُ ‘un sıfatı olup mukadder kesra ile mecrurdur.
يُخْرِجَاكُمْ fiili, sülâsî mücerrede bir harf ilave edilerek mezid yapılan fiillerdendir. İf’al babındadır. Sülâsîsi خرج ’dir.
İf’al babı fiille, tadiye (geçişlilik) kesret, haynunet (zamanı gelmesi), sayruret, izale, zamana ve mekâna duhul, temkin (imkân sağlamak), vicdan (bir vasıf üzere bulmak) mutavaat (tef’il babının dönüşlülüğü), tariz (arz etmek, maruz bırakmak) manaları katar.
سَاحِرَانِ kelimesi sülâsî mücerred olan سحر fiilinin ism-i failidir.
İsm-i fail: Eylemi yapan ve gerçekleştiren demektir. Geçici olarak o sıfatı yüklenen isimdir. İsm-i fail; hem varlığa (zata) hem de onun sıfatına delalet eden kelimedir. (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)
قَالُٓوا اِنْ هٰذَانِ لَسَاحِرَانِ يُر۪يدَانِ اَنْ يُخْرِجَاكُمْ مِنْ اَرْضِكُمْ بِسِحْرِهِمَا وَيَذْهَبَا بِطَر۪يقَتِكُمُ الْمُثْلٰى
Beyanî istînâf olarak fasılla gelen cümlenin fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir. Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.
قَالُٓوا fiilinin mekulü’l-kavli olan اِنْ هٰذَانِ لَسَاحِرَانِ cümlesine dahil olan اِنْ , muhaffefe اِنَّ ‘dir. هٰذَانِ , mübtedadır ( اِنْ harfinin bu kelimedeki ameli ihmal edilebilir.). Haber olan لَسَاحِرَانِ ‘ye dahil olan لَ , farikadır. اِنْ ’in muhaffefe olduğunu belirtir.
اِنْ ’in nafiye, لَ ’ın ise إلّا manasında olduğu da söylenmiştir.
Mübteda ve haberden müteşekkil هٰذَانِ لَسَاحِرَانِ cümlesi, faide-i haber inkâri kelamdır.
Müsnedün ileyhin ism-i işaretle marife olması, mütekellimin tahkir niyetine işaret etmektedir.
Ayette sihirbazların Hz. Musa ve Harun (as) hakkında söyledikleri sözlerin üslubu, onlar hakkında çok fazla şüpheleri olduğunu göstermektedir.
يُر۪يدَانِ cümlesi, سَاحِرَانِ kelimesi için sıfattır. Dolayısıyla cümlede ıtnâb sanatı vardır.
Sıfat, tabi olduğu kelimenin sahip olduğu bir özelliğe işaret etmek için kullanılan bir açıklama biçimidir. Sıfatın kullanılmasının, matbusunun daha iyi tanınması, övülmesi, yerilmesi, pekiştirilmesi, acındırılması, kapalılığının giderilmesi, tahsis edilmesi gibi maksatları vardır. Itnâb, bazen de sıfatlar vasıtasıyla yapılmaktadır. (Ar. Gör. Ömer Kara, Belâgat İlminde İki İfade Biçimi: Itnâb-Îcâz (I) Kur’ân Metninin Anlaşılmasındaki Rolü Üzerine Bir Deneme)
اَنْ masdar harfi ve akabindeki يُخْرِجَاكُمْ مِنْ اَرْضِكُمْ بِسِحْرِهِمَا cümlesi, masdar teviliyle يُر۪يدَانِ fiilinin mef’ûlü yerindedir. Masdar-ı müevvel cümlesi, muzari fiil sıygasında, faide-i haber ibtidaî kelamdır. Fiil muzari sıygada gelerek hudûs, teceddüt ve tecessüm ifade etmiştir.
Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.
Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler.(Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
Aynı üsluptaki وَيَذْهَبَا بِطَر۪يقَتِكُمُ الْمُثْلٰى cümlesi, وَ atıf harfiyle …يُخْرِجَاكُمْ cümlesine atfedilmiştir. Atıf sebebi hükümde ortaklıktır.
İsm-i tafdil kalıbında gelerek mübalağa ifade eden الْمُثْلٰى kelimesi, بِطَر۪يقَتِكُمُ için sıfattır. Dolayısıyla cümlede ıtnâb sanatı vardır.
Sıfat, tabi olduğu kelimenin sahip olduğu bir özelliğe işaret etmek için kullanılan bir açıklama biçimidir.
سَاحِرَانِ - بِسِحْرِهِمَا kelimeleri arasında iştikak cinası ve reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatı vardır.