قَالَ رَبّ۪ٓي اَعْلَمُ بِمَا تَعْمَلُونَ
قَالَ رَبّ۪ٓي اَعْلَمُ بِمَا تَعْمَلُونَ
Fiil cümlesidir. قَالَ fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو ’dir. Mekulü’l-kavli رَبّ۪ي اَعْلَمُ بِمَا تَعْمَلُونَ ’dir. قَالَ fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubdur.
رَبّ۪ي mübteda olup mukadder damme ile merfûdur. Mütekellim zamiri ي muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur. اَعْلَمُ mübtedanın haberi olup lafzen merfûdur.
مَا ve masdar-ı müevvel, بِ harf-i ceri ile birlikte اَعْلَمُ ‘ye mütealliktir.
تَعْمَلُونَ fiili نَ ‘un sübutuyla merfû muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ‘ı fail olarak mahallen merfûdur.
قَالَ رَبّ۪ٓي اَعْلَمُ بِمَا تَعْمَلُونَ
Beyanî istînâf olarak fasılla gelen cümlenin fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir. Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Mazi fiil sebata, temekkün ve istikrara işaret eder. (Halidî, Vakafât, S.107)
قَالَ fiilinin mekulü’l-kavli olan رَبّ۪ٓي اَعْلَمُ cümlesi, sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Veciz anlatım kastıyla gelen رَبّ۪ٓي izafetinde Rabb ismine muzâfun ileyh olan mütekellim zamiri dolayısıyla muhatap şan ve şeref kazanmıştır.
Müsned olan اَعْلَمُ , ism-i tafdil kalıbında gelerek mübalağa ifade etmiştir.
İsim cümleleri sübut ifade eder. Asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karinelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
Masdar harfi مَا ’nın sılası olan تَعْمَلُونَ , müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. Cümle masdar tevilinde olup اَعْلَمُ ’ya mütealliktir.
Muzari fiil hudûs ve teceddüt ifade eder. Muzari fiil tecessüm özelliği sayesinde muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek olayı daha iyi anlamasını sağlar.
Muzari fiilin geldiği hallerde çoğunlukla bu gaye mevcuttur. Muzari fiilin kullanımıyla sahne muhatabın gözünde sanki o anda canlanır. Bu da insanı etkiler. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)
اَعْلَمُ - تَعْمَلُونَ kelimeleri arasında cinası nakıs ve reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır.
’’Rabbim yaptığınız şeyleri bilir’’ sözü iyilere mükâfat, kötülere ceza uygular anlamındadır, bu itibarla, lâzım-melzûm alakasıyla mecâz-ı mürseldir.
Şuayb peygamberin kavmine bu cevabında, üslubu’l-hakîm sanatı vardır. Kavmin, asıl bekledikleri şeyleri değil, Rabbinin herşeyi bildiğini ifade etmiş, asıl önemli olan haberle karşılık vermiştir.
Bu üslup; Daha önemli olanı terk ettiği için söz söyleyeni kınayarak, daha önemli olanı zikretmek şeklinde tarif edilen üslubu’l-hakîm sanatıdır. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)