فَلَمَّٓا اَحَسَّ ع۪يسٰى مِنْهُمُ الْكُفْرَ قَالَ مَنْ اَنْصَار۪ٓي اِلَى اللّٰهِۜ قَالَ الْحَوَارِيُّونَ نَحْنُ اَنْصَارُ اللّٰهِۚ اٰمَنَّا بِاللّٰهِۚ وَاشْهَدْ بِاَنَّا مُسْلِمُونَ
Sıra | Kelime | Anlamı | Kökü |
---|---|---|---|
1 | فَلَمَّا | ne zaman ki |
|
2 | أَحَسَّ | sezdi |
|
3 | عِيسَىٰ | Îsa |
|
4 | مِنْهُمُ | onlardan |
|
5 | الْكُفْرَ | inkarı |
|
6 | قَالَ | dedi ki |
|
7 | مَنْ | kimler |
|
8 | أَنْصَارِي | bana yardımcı olacak |
|
9 | إِلَى | (yolunda) |
|
10 | اللَّهِ | Allah |
|
11 | قَالَ | dediler |
|
12 | الْحَوَارِيُّونَ | Havariler |
|
13 | نَحْنُ | Biz |
|
14 | أَنْصَارُ | yardımcılarıyız |
|
15 | اللَّهِ | Allah(yolun)un |
|
16 | امَنَّا | inandık |
|
17 | بِاللَّهِ | Allah’a |
|
18 | وَاشْهَدْ | şahid ol |
|
19 | بِأَنَّا | biz |
|
20 | مُسْلِمُونَ | müslümanlarız |
|
فَلَمَّٓا اَحَسَّ ع۪يسٰى مِنْهُمُ الْكُفْرَ قَالَ مَنْ اَنْصَار۪ٓي اِلَى اللّٰهِۜ
فَ istînâfiyyedir. لَمَّٓا kelimesi حين (...dığı zaman) manasında şart anlamı taşıyan zaman zarfıdır. Cümleye muzâf olur. قَالَ fiiline müteallıktır.
Şart fiili اَحَسَّ , fetha üzere mebni mazi fiil olup muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur.
ع۪يسٰى elif üzere mukadder damme ile merfûdur. مِنْهُمُ car mecruru mahzuf hale müteallıktır. الْكُفْرَ mef’ûlun bih olup fetha ile mansubtur.
Şartın cevabı قَالَ مَنْ اَنْصَار۪ٓي ’dir. قَالَ fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هو’dir. Mekulü’l-kavli مَنْ اَنْصَار۪ٓي’dir. قَالَ fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubtur.
مَنْ istifham ismidir. Mübteda olarak mahallen merfûdur. اَنْصَار۪ٓي haberdir. Mütekellim zamiri ي ise muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur. اِلَى اللّٰهِ car mecruru اَنْصَار۪ٓي ’deki mütekellim zamirinin mahzuf haline müteallıktır. Takdiri; ملتجئا إلى الله (Allah’a sığınarak) şeklindedir.
لَمَّٓا şart edatı mahzuf cümleleri ima eder. اَنْصَار۪ٓي kelimesinde dini ilan etmek ve ona davet etmek manaları vardır. (Âşûr)
قَالَ الْحَوَارِيُّونَ نَحْنُ اَنْصَارُ اللّٰهِۚ اٰمَنَّا بِاللّٰهِۚ
Fiil cümlesidir. قَالَ fetha üzere mebni mazi fiildir. الْحَوَارِيُّونَ fail olup ref alameti وَ’dır. Cemi müzekker kelimeler harfle îrablanır. Mekulü’l-kavli نَحْنُ اَنْصَارُ اللّٰهِۚ’dir. قَالَ fiilinin mef’ûlun bihi olarak mahallen mansubtur. Munfasıl zamir نَحْنُ mübteda olarak mahallen merfûdur. اَنْصَارُ haberdir. اللّٰهِ lafza-i celâli, muzâfun ileyh olup kesra ile mecrurdur.
اٰمَنَّا بِاللّٰهِ cümlesi اَنْصَارُ ’nun hali olarak mahallen mansubtur. اٰمَنَّا sükun üzere mebni mazi fiildir. Mütekellim zamiri نَا fail olarak mahallen merfûdur. بِاللّٰهِ car mecruru اٰمَنَّا fiiline müteallıktır.
وَاشْهَدْ بِاَنَّا مُسْلِمُونَ
Fiil cümlesidir. وَ atıf harfidir. اشْهَدْ sükun üzere mebni emir fiildir. Faili müstetir olup takdiri أنت ’dir. أَنَّ masdar harfidir. İsim cümlesine dahil olur. İsmini nasb haberini ref yapar, cümleye masdar anlamı verir.
أَنَّ ve masdar-ı müevvel mecrur mahalde olup بِ harf-i ceriyle birlikte اشْهَدْ fiiline müteallıktır. نَا mütekellim zamiri أَنَّ ’nin ismi olarak mahallen mansubtur. مُسْلِمُونَ ise أَنَّ ’nin haberidir. Ref alameti وَ ’dır. Cemi müzekker kelimeler harfle îrablanır.فَلَمَّٓا اَحَسَّ ع۪يسٰى مِنْهُمُ الْكُفْرَ قَالَ مَنْ اَنْصَار۪ٓي اِلَى اللّٰهِۜ
فَ istînâfiyyedir. Önceki ayetle bu ayet arasında meskûtun anh vardır.
Cevap fiiline müteallık olan zaman zarfı لَمَّٓا, şart ifade eder. Cümle şart üslubunda faide-i haber ibtidaî kelamdır. Cevap fiili قَالَ’nin mekulü’l-kavli istifham üslubunda talebî inşâî isnaddır. Mübteda olan istifham ismi مَنْ ’in haberi اَنْصَار۪ٓي ’dir.
Allah’a yardımdan kasıt, Allah’ın vazettiği dini desteklemektir.
اَحَسَّ ع۪يسٰى مِنْهُمُ الْكُفْرَ [Onların küfrünü hissetti.] yani kavminin kendisini öldürmek istediğini anladı. Küfrü anlama konusundaki duyarlılığı mübalağalı ifade etmek için
اَحَسَّ [hissetti] fiili شعر [anlamak] fiili yerine istiare edilmiştir. Küfür gözle görülür elle tutulur bir hal almıştır. Câmi’ her iki durumdaki belirtilerdir.
فَلَمَّٓا اَحَسَّ Ebu Hayyan şöyle der: Burada istiare vardır. Çünkü küfür, duyu organlarıyla hissedilmez. Ancak ilim ve zihin yoluyla bilinir. Burada حَسَّ’nin zikredilmesi istiare kabilindendir. (Safvetü’t Tefasir)
اَنْصَار۪ٓي اِلَى اللّٰهِۜ [Allah yolunda yardımcılarım] ifadesi üç şekilde yorumlanır:
1. Süddî ve İbn Cüreyc’e göre ayet, “Bu kâfirlere karşı Allah Teâlâ’nın yardımı ile birlikte bana kimler destek olacak?” anlamına gelir. Buradaki اِلَى edatı ‘birlikte’ anlamındadır. Bunun caiz olması, katma ve toplama manası içermesi dolayısıyladır.
2. Hasan-ı Basrî’ye göre ayetin manası şöyledir: ‘’Allah yolunda giderken benim yardımcılarım kimler olacak?’’ Çünkü Hz. İsa onları Allah yoluna davet etmiş ve “Allah’ın rızasını ve sevabını kazanmamıza sebep olacak olan dini yüceltmede bana kimler yardım edecek?” demiştir.
3. Üçüncü görüşe göre ayet, “Allah için benim yardımcılarım kimlerdir?” anlamına gelir. Burada اِلَى edatı ل anlamında kullanılmıştır. (Ömer Nesefî, et-Teysîr fi’t Tefsîr)
قَالَ الْحَوَارِيُّونَ نَحْنُ اَنْصَارُ اللّٰهِۚ اٰمَنَّا بِاللّٰهِۚ
İstînâfi beyanî olan cümlede fasıl sebebi şibh-i kemâl-i ittisâldir. Müsbet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelam olan cümlenin mekulü’l-kavli, sübut ifade eden isim cümlesi formunda gelmiştir. Faide-i haber ibtidaî kelamdır.
Bütün esma-i hüsnaya şamil lafza-i celâle muzâf olması اَنْصَارُ’ya şan ve şeref kazandırmıştır.
Ensarın sözlerinin devamı olan اٰمَنَّا بِاللّٰهِۚ cümlesi, اَنْصَارُ’nun halidir. Müsbet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.
وَ olmadan gelen müekked hal cümlesi onlarda imanın sabitleşmiş olduğuna işaret eder.
الْكُفْرَ - اٰمَنَّا kelimeleri arasında tıbâk-ı îcab sanatı vardır.
وَاشْهَدْ بِاَنَّا مُسْلِمُونَ
Ayetin fasılası istînâf وَ’ıyla gelmiştir. Cümle emir üslubunda talebî inşâî isnaddır. Tekid ve masdar harfi اَنَّ’nin dahil olduğu isim cümlesi faide-i haber talebî kelamdır. اَنَّ ve masdar-ı müevvel mecrur mahalde اشْهَدْ fiiline müteallıktır.
حَوَارِيُّ; beyazlaştırılmış, seçilmiş, kusursuz, kendisini bir davaya adamış, candan dost, yardımcı ve avcı demektir. (Kur’an Tefsirinde farklı Yorumlar, Muhsin Demirci)
Huri ile aynı köktendir. Huri; siyahı çok siyah, beyazı çok beyaz göz demektir. Ceylan gözlü olarak Türkçeye tercüme edilir. (Müfredat)
Ayette üç kez tekrarlanan Allah lafzında tecrîd, ıtnâb ve reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır.
اَنْصَار۪ٓ ,قَالَ kelimelerinin tekrarında reddü’l-acüz ale’s-sadr sanatı vardır.