Nisâ Sûresi 55. Ayet

فَمِنْهُمْ مَنْ اٰمَنَ بِه۪ وَمِنْهُمْ مَنْ صَدَّ عَنْهُۜ وَكَفٰى بِجَهَنَّمَ سَع۪يراً  ...

Böylece onlardan kimi ona iman etti, kimi de sırt çevirdi. (O iman etmeyenlere) çılgın ateş olarak cehennem yeter.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 فَمِنْهُمْ onlardan
2 مَنْ kimi
3 امَنَ inandı ا م ن
4 بِهِ O(Hak Kitabı)na
5 وَمِنْهُمْ onlardan
6 مَنْ kimi de
7 صَدَّ yüz çevirdi ص د د
8 عَنْهُ ondan
9 وَكَفَىٰ öylesine de yetti ك ف ي
10 بِجَهَنَّمَ cehennem
11 سَعِيرًا çılgın alevli س ع ر
 

فَمِنْهُمْ مَنْ اٰمَنَ بِه۪ وَمِنْهُمْ مَنْ صَدَّ عَنْهُۜ

 

فَ  atıf harfidir.  مِنْهُمْ  car mecruru mahzuf mukaddem habere müteallıktır.

Müşterek ism-i mevsûl  مَنْ , muahhar mübteda olarak mahallen merfûdur. İsm-i mevsûlun sılası  اٰمَنَ بِه۪ ‘dir. Îrabtan mahalli yoktur.

اٰمَنَ  fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri  هُو ’dir.  بِه۪  car mecruru   اٰمَنَ  fiiline müteallıktır.

وَ  atıf harfidir.  مِنْهُمْ  car mecruru mahzuf mukaddem habere müteallıktır. Müşterek ism-i mevsûl  مَنْ, muahhar mübteda olarak mahallen merfûdur. İsm-i mevsûlun sılası  صَدَّ عَنْهُ ‘dir. Îrabtan mahalli yoktur.

صَدَّ  fetha üzere mebni mazi fiildir. Faili müstetir olup takdiri هُو ’dir.  عَنْهُ  car mecruru     صَدَّ  fiiline müteallıktır.


وَكَفٰى بِجَهَنَّمَ سَع۪يراً

 

وَ  istînâfiyyedir.  كَفٰى  elif üzere mukadder fetha ile mebni mazi fiildir.  بِ  harfi zaiddir. Tekid ifade eder.  جَهَنَّمَ , mecrur mahalde gayrı munsarif olduğu için mansub olarak gelmiştir. Mahallen merfu olarak  كَفٰى  fiilinin failidir.

سَع۪يرًا  temyiz olup fetha ile mansubtur.


 

فَمِنْهُمْ مَنْ اٰمَنَ بِه۪ وَمِنْهُمْ مَنْ صَدَّ عَنْهُۜ 

 

فَ  istînâfiyyedir. Ayetin ilk cümlesi, sübut ifade eden isim cümlesi formunda faide-i haber ibtidaî kelamdır.

Cümlede takdim-tehir ve îcâz-ı hazif sanatları vardır.  مِنْهُمْ  mahzuf mukaddem habere müteallıktır.

Muahhar mübteda olan müşterek ism-i mevsûlün sılası, müspet mazi fiil sıygasında gelmiştir. Aynı üsluptaki  وَمِنْهُمْ مَنْ صَدَّ عَنْهُۜ  cümlesi, tezayüf nedeniyle makabline atfedilmiştir.

Cümledeki mevsûllerde tevcîh sanatı vardır.

İnsanlar iman edenler ve yüz çevirenler olarak ikiye ayrılmıştır. Burada taksim sanatı vardır. Başka bir grup yoktur. 

فَمِنْهُمْ مَنْ اٰمَنَ بِه۪  cümlesiyle  وَمِنْهُمْ مَنْ صَدَّ عَنْهُۜ  cümlesi arasında mukabele sanatı vardır.

اٰمَنَ  - صَدَّ  arasında tıbâk-ı hafî sanatı vardır.

اٰمَنَ بِ fiilinin harf-i cerle ‘iman etmek’ manasını kazanması tazmin sanatıdır.

مَنْ اٰمَنَ بِ  [iman eden] - مَنْ صَدَّ عَنْ  [yüz çeviren] arasında mürâât-ı nazir sanatı vardır.

صَدَّ عَنْهُۜ  ibaresinde istiare vardır. İnkâr etmek, uzaklaşmaya benzetilmiştir.

Cenab-ı Hak, ["İşte onlardan kimi ona iman etti, kimi de ondan yüz çevirdi"] buyurmuştur. Alimler buradaki (Ona) zamirinin kimi ifade ettiği hususunda ihtilaf edip, bazıları bunun Hz Muhammed (sav)'e râci olduğunu söylemiştir ki o zaman bunun manası, "Kendilerine kitaptan bir nasip verilen o Yahudilerden bir kısmı Hz Muhammed'e iman etti, bir kısmı da küfrüne ve inkârına devam etti" şeklinde olur. Bazı alimler de bu zamirin, daha önceki peygamberlere râci olduğunu söylemişlerdir ki buna göre de mana: "O peygamberlere nübüvvet ve hükümranlık nasip edilmesinin yanısıra, ümmetlerin onlara karşı âdeti, bir kısmının o peygamberlere iman etmesi, bir kısmının da küfründe ısrar etmesi şeklinde cereyan etmiştir. Binaenaleyh ‘’Ya Muhammed, bu topluluğun, üzerinde bulunduğu şu hale şaşma. Çünkü bütün peygamberlere karşı, ümmetlerinin durumu da böyleydi" şeklinde olur. Bu, Hz Muhammed (sav)'e, o kavimden gelen kötülüklere karşı daha sabırlı olsun diye, Allah'tan olan bir teselli olur. (Fahreddin er-Râzî)

 

  وَكَفٰى بِجَهَنَّمَ سَع۪يراً

 

وَ  istînâfiyyedir. Müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber talebî kelamdır. Zaid olan  بِ  harfi, tekid ifade eder.  

سَع۪يرًا - بِجَهَنَّمَ  kelimeleri arasında mürâât-ı nazîr sanatı vardır.

وَكَفٰى بِجَهَنَّمَ سَع۪يرًا  ifadesinde mef’ûle isnad vardır.

سَع۪يرًا  kelimesinin nekreliği tazim ve teksir ifade eder. Bu cümle tehdit ve azaptan korkutmadır. (Âşûr)