Meâric Sûresi 28. Ayet

اِنَّ عَذَابَ رَبِّهِمْ غَيْرُ مَأْمُونٍۚ  ...

Çünkü, Rablerinin azabından emin olunamaz.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 إِنَّ çünkü
2 عَذَابَ azabına ع ذ ب
3 رَبِّهِمْ Rablerinin ر ب ب
4 غَيْرُ olmaz غ ي ر
5 مَأْمُونٍ güven ا م ن
 

Bu âyetler, insanın ahlâkını yukarıda sıralanan olumsuz eğilimlerden temizlemenin veya onların etkisini kırmanın yolunu göstermektedir. Bu yol, kısaca âhiret inancıyla desteklenen güçlü bir sorumluluk duygusu geliştirmek, ibadet ve ahlâk alanında olumlu ve yapıcı davranışlar sergilemektir. Burada sıralanan davranışlar düzenli namaz kılmak, malında yoksulların hakkı bulunduğunu bilip onu ehline ödemek, âhiret kaygısı taşımak, namuslu ve iffetli olmak, emanete sadakat göstermek, şahitlikte yalan söylemekten sakınmaktır. Âyetlerin üslûbundan anlaşıldığına göre bu güzel işlerle ilgili ifade tahdîdî değil tâdâdîdir, yani bunlar örneklerdir; duruma, zamana, mekâna, imkân ve şartlara göre bu ödevlerin sayısı değişebilir. Önemli olan, kişinin 19. âyetteki deyimiyle tabiatının tahammülsüzlüğünü, nankörlük ve bencilliğini yenme iradesi gösterebilmesi, ibadetler ve ahlâkî davranışlarla ilkel kusurlarını giderip kişiliğini zenginleştirmesidir. 

 


Kaynak :  Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 458
 

اِنَّ عَذَابَ رَبِّهِمْ غَيْرُ مَأْمُونٍۚ


İsim cümlesidir. اِنَّ  tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir. İsmini nasb haberini ref eder.  عَذَابَ  kelimesi  اِنَّ ‘nin ismi olup lafzen mansubdur. Aynı zamanda muzâftır.  رَبِّهِمْ  muzâfun ileyh olup kesra ile mecrurdur. Muttasıl zamir  هِمْ muzâfun ileyh olarak mahallen mecrurdur. غَيْرُ  kelimesi  اِنَّ ‘nin haberi olup lafzen merfûdur.  مَأْمُونٍ  muzâfun ileyh olup kesra ile mecrurdur. 

مَأْمُونٍ  kelimesi, sülâsi mücerredi أمن  olan fiilin ism-i mef’ûlüdür.

 

اِنَّ عَذَابَ رَبِّهِمْ غَيْرُ مَأْمُونٍۚ


Ayet itiraziyye olarak fasılla gelmiştir. İtiraz cümleleri ıtnâb babındandır.

Aciz bırakma kastıyla yapılmış ıtnâb sanatıdır.  اِنَّ  ile tekid edilmiş sübut ve istimrar ifade eden isim cümlesi, faide-i haber inkârî kelamdır. Yalnızca bir isim cümlesi bile devam ve sübut ifade ettiğinden,  اِنَّ  ve isim cümlesi ile tekid edilen bu ve benzeri cümleler muhkem/sağlam cümlelerdir.

İsim cümlelerinin asıl kuruluş sebebi; müsnedin, müsnedün ileyh için sabit olduğunu ifade etmektir. İsim cümlesinin haberi müfred ya da isim cümlesi olursa asıl konulduğu mana olan sübutu veya bazı karinelerle istimrarı (devamlılığı) ifade eder. İstimrar ifadesi daha çok medh ve zem durumlarında olur. (Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur'an Işığında Belâgat Dersleri Meânî İlmi)

عَذَابَ رَبِّهِمْ  izafeti  اِنَّ nin ismi,  غَيْرُ مَأْمُونٍ  izafeti haberidir. 

Müsned ve müsnedün ileyhin izafetle gelmesi, az sözle çok anlam ifade etmek üzere veciz anlatım içindir.  عَذَابَ  kelimesi  رَبِّ  ismine muzaf olmakla,  هِمْ  zamiri ise  رَبِّ  ismine muzâfun ileyh olmakla şeref kazanmıştır. 

Ayette mütekellim Allah Teâlâ olduğu halde Rabb isminin zikredilmesi tecrîd sanatıdır.

[Rablerinin azabına uğramaktan çok korkarlar, titrerler.] [Emin olunacak bir şey değildir (yani) Rablerinin azabı da…] ifadesi, ara cümle olarak getirilmiştir; yani taatte ve sa‘yü gayrette ne kadar ileri gitmiş olursa olsun hiç kimse Allah’ın azabından yana kendisini güvende hissetmemeli; aksine, korku ile ümit arasında durmalıdır. (Keşşâf)