Müddessir Sûresi 36. Ayet

نَذ۪يراً لِلْبَشَرِۙ  ...

Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir.  (32 - 37. Ayetler Meali)
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 نَذِيرًا uyarıcıdır ن ذ ر
2 لِلْبَشَرِ insanlar için ب ش ر
 
Yüce Allah gece karanlığında dünyayı aydınlatan ay, aydınlanmak üzere olan gece, aydınlanıp ışığı her tarafa yayılmış olan sabah üzerine yemin ederek bir yandan bu tabii-ilâhî âyetlere, kanıtlara bir yandan da 36. âyetteki uyarıcının önemine dikkat çekerek inkârcıları ikaz etmiştir. 36. âyette insanlık için uyarıcı olduğu bildirilen şeyin “cehennem, Kur’an, peygamber” olduğu yönünde farklı görüşler vardır (Şevkânî, V, 382). “İleri gitmek ya da geri kalmak isteyen kimseler” diye çevirdiğimiz cümle ise “iman edip iyi işler yaparak Allah’a yaklaşmak isteyen veya imandan ve iyi amelden geri kalıp uyarılara kulak vermeyen kimseler” olarak yorumlanmıştır. Nitekim Kehf sûresinin 29. âyetinde de “Dileyen iman etsin, dileyen de inkâr etsin” buyurulmuştur. Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 499-500
 

نَذ۪يراً لِلْبَشَرِۙ


نَذ۪يراً  kelimesi  اِحْدَى ‘dan hal olup fetha ile mansubdur. لِلْبَشَرِ  car mecruru  نَذ۪يراً ‘e mütealliktir.

Hal, cümlede failin, mef’ûlun veya her ikisinin durumunu bildiren lafızlardır (kelime veya cümle). Hal, “nasıl?” sorusunun cevabıdır. Halin durumunu açıkladığı kelimeye “zül-hal” veya “sahibu’l-hal” denir. Umumiyetle hal nekre, sahibu’l hal marife olur. Hal mansubdur. Türkçeye “…rek, …rak, …dığı, halde  iken, olduğu halde” gibi ifadelerle tercüme edilir. Sahibu’l hal açık isim veya zamir olduğu gibi müstetir (gizli) zamir de olabilir. Hali sahibu’l hale bağlayan zamire rabıt zamiri denir. Bu zamir bariz (açık), müstetir (gizli) veya mahzuf (hazf edilmiş) olarak gelir.

Hal sahibu’l-hale ya  و (vav-ı haliye) ya zamirle veya her ikisi ile bağlanır. Hal üçe ayrılır: 1. Müfred olan hal (Müştak veya camid), 2. Cümle olan hal (İsim veya fiil), 3. Şibh-i cümle olan hal (Harf-i cerli veya zarflı isim). (Arapça Dilbilgisi Ayetlerle Nahiv Bilgisi)

 

نَذ۪يراً لِلْبَشَرِۙ


نَذ۪يراً , önceki ayetteki  لَاِحْدَى ’daki gizli zamirden haldir. Hal anlamı zenginleştiren ıtnâb sanatıdır.

لِلْبَشَرِ ‘nin müteallakı olan  نَذ۪يراً , masdar vezninde gelerek mübalağa ifade etmiştir.

Bu ayetten kasıt, cehennem ateşidir. Yani nitelikleri belirtilen bu cehennem ateşi insanlar için bir uyarıcıdır. (Rûhu’l Beyân)