Bakara Sûresi 270. Ayet

وَمَٓا اَنْفَقْتُمْ مِنْ نَفَقَةٍ اَوْ نَذَرْتُمْ مِنْ نَذْرٍ فَاِنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُهُۜ وَمَا لِلظَّالِم۪ينَ مِنْ اَنْصَارٍ  ...

Allah yolunda her ne harcar veya her ne adarsanız, şüphesiz Allah onu bilir. Zulmedenlerin yardımcıları yoktur.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 وَمَا ve ne
2 أَنْفَقْتُمْ infak ederseniz ن ف ق
3 مِنْ
4 نَفَقَةٍ nafaka olarak ن ف ق
5 أَوْ veya
6 نَذَرْتُمْ (ne) adarsanız ن ذ ر
7 مِنْ
8 نَذْرٍ adak olarak ن ذ ر
9 فَإِنَّ şüphesiz
10 اللَّهَ Allah
11 يَعْلَمُهُ onu bilir ع ل م
12 وَمَا yoktur
13 لِلظَّالِمِينَ zalimler için ظ ل م
14 مِنْ hiçbir
15 أَنْصَارٍ yardımcı ن ص ر
 

وَمَٓا اَنْفَقْتُمْ مِنْ نَفَقَةٍ اَوْ نَذَرْتُمْ مِنْ نَذْرٍ فَاِنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُهُۜ


وَ atıf harfidir. مَاۤ iki fiili cezmeden şart ismidir. Umum ifade eder. Yani “her şekilde her şey” demektir. Mukaddem mef’ûlun bih olarak mahallen mansubtur. أَنفَقۡتُم şart fiili, fetha üzere mebni mazi fiildir. Mahallen meczumdur. Muttasıl zamir تُمْ fail olarak mahallen merfûdur. مِّن نَّفَقَةٍ car mecruru مَا ’nın mahzuf haline müteallıktır. مِنْ beyaniyyedir.

أَوۡ atıf harfidir. نَذَرۡتُم sükun üzere mebni mazi fiildir. Muttasıl zamir تُمْ fail olarak mahallen merfûdur. مِّن نَّذۡرࣲ car mecruru نَذَرۡتُم fiiline müteallıktır.

فَ şartın cevabına dahil olmuş rabıta harfidir. إِنَّ tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir. İsmini nasb haberini ref eder. ٱللَّهَ lafza-i celâli إِنَّ ’nin ismidir. یَعۡلَمُ fiili إِنَّ ’nin haberi olarak mahallen merfûdur. Faili müstetir olup takdiri هُو ’dir. Muttasıl zamir هُ mef’ûlun bih olarak mahallen mansubtur.

إِنَّ ٱللَّهَ یَعۡلَمُهُۥۗ [Muhakkak ki Allah onu bilmektedir.] Şartın cevabıdır. هُ zamiri, مَاۤ edatına aittir. Bu sebeple harcama ve adaktan bahsedildiği halde tesniye yapılmamıştır. Çünkü مَاۤ bir şeydir, zamir de ona aittir. Böyle bir kullanım daha önce geçtiği üzere gayet beliğ bir vaat ve tehdit şeklidir. (Ömer Nesefî / Et-Teysîr Fi’t-Tefsîr)

 

وَمَا لِلظَّالِم۪ينَ مِنْ اَنْصَارٍ


وَ istînâfiyyedir. مَا nefiy harfi olup olumsuzluk manasındadır. لِلظَّـٰلِمِینَ car mecruru mahzuf mukaddem habere müteallıktır. مِنۡ zaidtir. أَنصَارٍ lafzen mecrur mahallen muahhar mübtedadır.  
 

وَمَٓا اَنْفَقْتُمْ مِنْ نَفَقَةٍ اَوْ نَذَرْتُمْ مِنْ نَذْرٍ فَاِنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُهُۜ 

 

Ayet وَ ’la önceki ayetteki مَن یُؤۡتَ ٱلۡحِكۡمَةَ cümlesine atfedilmiştir. İlk cümle şart üslubunda gelmiş haberi isnaddır. Faide-i haber ibtidaî kelamdır.

Ayetinde isti’nafi beyani vardır. (Âşûr)

Mazi fiil sıygasında faide-i haber talebî kelam olan şart cümlesi أَنفَقۡتُم ve ona atfedilen نَذَرۡتُم cümleleri mef’ul-ü mutlakla tekid edilmiştir. 

Rabıta harfi فَ ile gelen cevap cümlesi إِنَّ ’nin dahil olduğu isim cümlesidir. Faide-i haber talebî kelam olan cümlede إِنَّ ’nin isminin bütün kemâl sıfatları cami olan ism-i celâlle gelmesi, telezüz, teberrük ve muhabbeti artırmak içindir.

إِنَّ ’nin haberinin muzari fiille gelmesi hükmü takviye, hudus ve teceddüt ifade eder. Ayrıca muzari fiildeki tecessüm özelliği muhatabın muhayyilesini harekete geçirerek etkili olur. 

Cümlede نَّفَقَةٍ , نَّذۡرࣲ kelimelerine dahil olan مِّن harfi beyaniyedir. (Mahmut Sâfî)

أَنفَقۡتُم - نَّفَقَةٍ , نَذَرۡتُم - نَّذۡرࣲ kelime grupları arasında iştikak cinası ve reddü'l-acüz ale’s-sadr sanatları vardır.

نَّفَقَةٍ - نَّذۡرࣲ kelimeleri arasında murâât-ı nazîr sanatı vardır.

نَّفَقَةٍ ve نَّذۡرࣲ kelimelerinin nekre gelişi tazim, teksir, taklil, neviyet, umum bildirir. 

İstiğrak manasını kuvvetlendiren مِّن harfi cerinin deliliyle نَّذۡرࣲ kelimesindeki tenvin; tafsil ve ta'mim için gelmiştir. Yani gizli ya da açık; az ya da çok ne infak ettiniz ya da adak adadınız Allah onu bilir. (Âdil Ahmet Sâbir er-Ruveyni, Min Ğarîbi Belagati’l Kur’ani’l Kerim, Soru:1599)

Ayette mütekellim Allah Teâlâ olduğu halde ”Ben bilirim” yerine إِنَّ ٱللَّهَ یَعۡلَمُهُۥۗ [Allah bilir] buyurulması, tecrîd sanatıdır. 

Bu ifadede ceza ya da mükafattan kinaye vardır. (Âşûr)

Allah Teâlâ, infak ettiklerinizi O’nun rızası uğruna mı yoksa gösteriş amacıyla mı verdiğinizi ve yine adaklarınızı ibadet-tâat uğruna mı yoksa isyan amacıyla mı adadığınızı bilir. Ayet bu yoruma göre hem vaad hem de tehdit içerir. (Ömer Nesefî / Et-Teysîr Fi’t-Tefsîr) Lazım-melzum alakasıyla mecaz-ı mürsel mürekkeptir.

 

وَمَا لِلظَّالِم۪ينَ مِنْ اَنْصَارٍ


وَ istînâfiyedir. Faide-i haber, talebî kelamdır. Cümlede takdim-tehir ve îcâz-ı hazif sanatları vardır. لِلظَّـٰلِمِینَ , mahzuf mukaddem habere müteallıktır. 

Muahhar mübtedaya dahil olan zaid مِنۡ harfi cümleyi tekid etmiştir.

أَنصَارٍ ’deki nekrelik tazim ve kıllet ifade eder.

İnfak etmeyenler zalimdir. Zalim, bir şeyi hak ettiği yere vermeyen, adil herşeyi hak ettiği yere koyandır. Maddi – manevi konularda olabilir.

Cümle muhatab zamiriyle başlayıp zalimler isminin zikriyle bittiği için iltifat sanatı vardır. Târiz için böyle gelmiştir.

أَنصَارٍ kelimesinin nefyinde yardımdan kinaye vardır. (Âşûr)