لِيَقْطَعَ طَرَفاً مِنَ الَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اَوْ يَكْبِتَهُمْ فَيَنْقَلِبُوا خَٓائِب۪ينَ
Yüce Allah kâfirlerin ileri gelenlerinden bir grubun kökünü kesmek, bir grubu da perişan etmek suretiyle hüsrana uğratmak için bu yardımı yapmıştır. Nitekim burada söz konusu edilen Bedir Savaşı’nda başta Ebû Cehil olmak üzere müşriklerin ileri gelenlerinden birçoğu öldürülmüş veya esir edilmiştir. (Kur’ân Yolu, Diyanet Tefsiri)
لِيَقْطَعَ طَرَفاً مِنَ الَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اَوْ يَكْبِتَهُمْ فَيَنْقَلِبُوا خَٓائِب۪ينَ
لِ harfi, يَقْطَعَ fiilini gizli اَنْ ’le nasb ederek manasını sebep bildiren masdara çeviren cer harfidir. اَنْ ve masdar-ı müevvel, لِ harf-i ceriyle birlikte öncesinde geçen مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ ifadesine müteallıktır. Yani; النّصر كائن من عند الله لقطع طرف من الذين كفروا (Allah katından olan zafer; küfredenlerin bir kısmını engellemek içindir) demektir. يَقْطَعَ fiili mansub muzaridir. Faili müstetir olup takdiri هُو ’dir. طَرَفًا mef’ûlun bih olup fetha ile mansubtur.
الَّذ۪ينَ cemi müzekker has ism-i mevsûl, مِنَ harf-i ceriyle birlikte طَرَفًا ’in mahzuf sıfatına müteallıktır. İsm-i mevsûlun sılası كَفَرُٓوا ’dur. Îrabtan mahalli yoktur.
كَفَرُٓوا damme üzere mebni mazi fiildir. Zamir olan çoğul و ‘ı fail olup mahallen merfûdur.
اَوْ atıf harfidir. يَكْبِتَهُمْ fiili mansub muzaridir. Faili müstetir olup takdiri هُو ’dir. Muttasıl zamir هُمْ mef’ûlun bih olarak mahallen mansubtur.
يَنْقَلِبُوا خَٓائِب۪ينَ cümlesi atıf harfi فَ ile يَكْبِتَهُمْ fiiline atfedilmiştir. يَنْقَلِبُوا fiili نَ ’un hazfıyla mansub muzari fiildir. Zamir olan çoğul و ‘ı fail olup mahallen merfûdur. خَٓائِب۪ينَ hal olup fetha ile mansubtur. Nasb alameti ي ’dir. Cemi müzekker salim kelimeler ي ile nasb olurlar.
اَوْ edatı burada tenevvü (nevilendirmek) içindir, tereddüt için değildir. Perişan etmek, alçaltmak, kökünü kazımaya denk bir cezadır. (Medine Balcı, Dergâhu’l Kur’an)لِيَقْطَعَ طَرَفاً مِنَ الَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اَوْ يَكْبِتَهُمْ فَيَنْقَلِبُوا خَٓائِب۪ينَ
لِتَطْمَئِنَّ cümlesine dahil olan لِ , cümleyi sebep bildiren masdara çevirmiştir. Masdar-ı müevvel, cer mahallinde önceki ayetteki mahzuf habere müteallıktır. Müspet muzari fiil cümlesi, faide-i haber talebî kelamdır.
Mecrur mahaldeki müşterek ism-i mevsûl الَّذ۪ينَ ’nin sılası كَفَرُٓوا , müspet mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır.
يَكْبِتَهُمْ cümlesi اَوْ atıf harfiyle لِيَقْطَعَ fiiline atfedilmiştir. Müspet muzari fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelamdır. Aynı üslupla gelen يَنْقَلِبُوا خَٓائِب۪ينَ cümlesi, makabline matuftur.
يَقْطَعَ - يَكْبِتَهُمْ arasında mürâât-ı nazîr vardır.
طَرَفًا kelimesinin nekreliği تفخيم (yüceltme ve vurgu) içindir. (Âşûr)
لِيَقْطَعَ طَرَفًا ifadesinde istiare vardır. ‘Kâfirlerin sayılarından bir miktar eksiltmek, desteklerinden bir miktar zayıflatmak için’ demektir. Bu halis istiarelerdendir. Düşman olan kâfirlerin sayı ve gücünün bir miktar eksiltilip zayıflatılması, somut bir cismin ucundan bir miktar kesilmesine benzetilmiştir. (Şerîf er-Radî, Kur'ân Mecazları)