Nisâ Sûresi 105. Ayet

اِنَّٓا اَنْزَلْـنَٓا اِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ لِتَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ بِمَٓا اَرٰيكَ اللّٰهُۜ وَلَا تَكُنْ لِلْخَٓائِن۪ينَ خَص۪يماًۙ  ...

(Ey Muhammed!) Biz sana Kitab’ı (Kur’an’ı) hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah’ın sana öğrettikleri ile hüküm veresin. Sakın hainlerin savunucusu olma.
 
Sıra Kelime Anlamı Kökü
1 إِنَّا muhakkak biz
2 أَنْزَلْنَا indirdik ki ن ز ل
3 إِلَيْكَ sana
4 الْكِتَابَ Kitabı ك ت ب
5 بِالْحَقِّ gerçek ile ح ق ق
6 لِتَحْكُمَ hüküm veresin diye ح ك م
7 بَيْنَ arasında ب ي ن
8 النَّاسِ insanlar ن و س
9 بِمَا biçimde
10 أَرَاكَ sana gösterdiği ر ا ي
11 اللَّهُ Allah’ın
12 وَلَا
13 تَكُنْ olma ك و ن
14 لِلْخَائِنِينَ hainlerin خ و ن
15 خَصِيمًا savunucusu خ ص م
 

https://Kur’ân.diyanet.gov.tr/tefsir/Nisâ-suresi/598/105-ayet-tefsiri

Muhakkak ki biz, kitabı sana hak olarak indirdik, insanlar arasında hükmetmen için, Allah’ın sana gösterdiği şey ile. (Allah’ın sana gösterdiği şey ile insanlar arasında hükmetmen için kitabı sana hak olarak indirdik.) Hainler için bana düşman olma (onları koruyarak bana düşmanlık yapma)..

 

Riyazus Salihin, 221 Nolu Hadis

Ümmü Seleme  radıyallau anhâ’ dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu:

“Ben sadece bir beşerim. Sizler bana yargılanmak üzere geliyorsunuz. Belki sizin biriniz, delilini getirmekte diğerinizden daha becerikli ve daha üstün anlatımlı olabilir. Ben de dinlediğime göre o kimsenin lehinde hüküm veririm. Kimin lehine kardeşinin hakkını alıp hüküm vermişsem, ona cehennemden bir parça ayırmış olurum.”

Buhârî, Şehâdât 27, Hıyel 10, Ahkâm 20; Müslim, Akdiye 4. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Akdiye 7, Edeb 87; Tirmizî, Ahkâm, 11,18; Nesâî, Kudât 12,33; İbni Mâce, Ahkâm 

 

اِنَّٓا اَنْزَلْـنَٓا اِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ لِتَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ بِمَٓا اَرٰيكَ اللّٰهُۜ


İsim cümlesidir.  اِنَّ  tekid harfidir. İsim cümlesinin önüne gelir. İsmini nasb haberini ref eder.  نَا  mütekellim zamiri  اِنَّ ’nin ismi olarak mahallen mansubtur.  اَنْزَلْنَٓا  fiili  اَنَّ’nin haberi olarak mahallen merfûdur.

اَنْزَلْنَٓا  sükun üzere mebni mazi fiildir. Mütekellim zamiri  نَا  fail olarak mahallen merfûdur.

اِلَيْكَ  car mecruru  اَنْزَلْنَٓا  fiiline müteallıktır.  الْكِتَابَ  mef’ûlun bih olup fetha ile mansubtur. بِالْحَقِّ  car mecruru  الْكِتَابَ ’nin mahzuf haline müteallıktır.

لِ harfi,  یَحۡكُمَ  fiilini gizli  اَنْ ’le nasb ederek manasını sebep bildiren masdara çeviren cer harfidir.  اَنْ  ve masdar-ı müevvel,  لِ harf-i ceriyle birlikte  اَنْزَلْنَٓا  fiiline müteallıktır.  تَحْكُمَ  mansub muzari fiildir. Faili müstetir olup takdiri  أنت ’dir.

بَیۡنَ  mekân zarfı  تَحْكُمَ  fiiline müteallık olup mef’ûlun fihdir.  النَّاسِ  muzâfun ileyh olup kesra ile mecrurdur.

مَٓا  müşterek ism-i mevsûlu,  بِ  harf-i ceriyle birlikte  تَحْكُمَ  fiiline müteallıktır. İsm-i mevsûlun sılası  اَرٰيكَ اللّٰهُ’dur. Îrabtan mahalli yoktur.

اَرٰيكَ  elif üzere mukadder fetha ile mebni mazi fiildir. Muttasıl zamir  كَ  mef’ûlun bih olarak mahallen mansubtur. İkinci mef’ûlun bih mahzuftur. Takdiri,  أراك إياه (Sana onu gösterdi.) şeklindedir.  اللّٰهُ  lafza-i celâli, fail olup lafzen merfûdur. 

بِمَٓا اَرٰيكَ اللّٰهُۜ  [Allah’ın sana gösterdiğiyle] ifadesi vahyi ifade eder ve Peygambere mahsustur. [Sizin kanaatınız] ise ilim değil, nihayet bir zandır. Şu halde hakimler, sırf rey ve kanaatleri ile hükmedemezler, sebeplere ve sabit olan vasıtaların araştırılmasına ve onların delaletine uymaya mecburdurlar. (Elmalılı Hamdi Yazır)


وَلَا تَكُنْ لِلْخَٓائِن۪ينَ خَص۪يماًۙ


وَ  istînâfiyyedir.  لَا  nehiy harfi olup olumsuz emir manasındadır.  تَكُنْ  nakıs meczum muzari fiildir.  تَكُنْ ’un ismi, müstetir olup takdiri  أنت ’dir.  مِنَ الْمُمْتَر۪ينَ  car mecruru mahzuf habere müteallıktır.

لِلْخَٓائِن۪ينَ  car mecruru  خَص۪يمًاۙ’e müteallıktır.  لِلْخَٓائِن۪ينَ  kelimesi sülâsî mücerred olan  خون fiilinin ism-i failidir. Cer alameti  ی ’dir. Çünkü cemi müzekker salimler harfle îrablanırlar.

خَص۪يمًا  kelimesi  تَكُنْ ’un haberi olup lafzen mansubtur.


 

اِنَّٓا اَنْزَلْـنَٓا اِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ لِتَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ بِمَٓا اَرٰيكَ اللّٰهُۜ 


Ayet istînâfiyye olarak fasılla gelmiştir. إنَّ ile tekid edilmiş cümle faide-i haber inkarî kelamdır. إنَّ’nin haberi mazi fiil cümlesi formunda gelmiştir. Bu, hudûs ve hükmü takviye ifade eder.

لِتَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ  cümlesine dahil olan  لِ, sebep ifade eden masdar harfidir. Cümle masdar teviliyle  اَنْزَلْنَٓا  fiiline müteallıktır. 

Mecrur mahaldeki müşterek ism-i mevsûl  لِتَحْكُمَ  ,مَٓا  fiiline müteallıktır. Sılası, mazi fiil sıygasında faide-i haber ibtidaî kelam olan  اَرٰيكَ اللّٰهُۜ ’dur. Müsnedün ileyhin bütün esma-i hüsnayı ve celâl sıfatları bünyesinde toplayan Allah ismiyle marife oluşu, teşvik ve heybet uyandırmak içindir. Ayette mütekellim Allah Teâlâ’dır. Dolayısıyla lafza-i celâl’de tecrîd sanatı vardır. 

Önceki ayetteki gaib zamirden,  اَنْزَلْنَٓا ’da  azamet zamirine iltifat edilmiştir. 

الْكِتَابَ, Kur’an-ı Kerim’den kinayedir.


وَلَا تَكُنْ لِلْخَٓائِن۪ينَ خَص۪يماًۙ

 

وَ  mahzuf bir cümleye atıf veya istînâfiyyedir.  كَانَ ’nin dahil olduğu isim cümlesi, nehiy üslubunda talebî inşâî isnaddır. Cümlede takdim-tehir sanatı vardır. Car-mecrur  لِلْخَٓائِن۪ينَ amili olan  كَانَ’nin haberine takdim edilmiştir. 

[Hainlerin avukatı olma!] Hainler için suçsuzlara hasım kesilme yani Zaferoğulları hatırına Yahudiye hasım olma. “Ve” Yahudiyi cezalandırmaya karar verdiğin için “Allah’a istiğfar et.” (Keşşâf)